Bu artık ayıptan da öte... Başka bir seviye...
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çatısı altındaki 365 oda ve borsanın yöneticileri, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile bir araya geldiler.
“Gerekirse yabancı çalışanlarımızı zimmetimize alırız. Bir sorun yaşanırsa muhatap ve sorumlu olmaya hazırız!” diyorlar ve sığınmacı istihdamında kolaylık talep ediyorlar.
“Zimmet” dedikleri ne ola ki? İstese istifa edemeyecek mi? Köle çalıştıracaklar sanki... Sorsan en yerli ve milli kendileri...
★★★
Bak bu Avrupalılar hepten geri zekalı... Sudan ucuz, bedavaya yakın çalışan işçileri ülkelerine istemiyorlar. Neden? Çünkü kendi gençlerine iş bulmak zorundalar.
Türkiye’nin gerçek işsizliği yüzde 25.2... Geniş tanımlı işsizliği ifade eden bu veriye göre, işgücüne dahil çalışabilecek haldeki her 4 kişiden biri gerçekte işsiz... Yaklaşık 9 milyon kişiye denk geliyor.
★★★
Yaklaşık 2 milyon üniversite mezunu gencin de aralarında bulunduğu 9 milyon işsizin olduğu bir ortamda, ülkenin en büyük yarı resmi işveren örgütünün dışarıdan yabancı işçi araması ya da sığınmacıları ucuza istihdam için hükümetten talepte bulunması acaba neyin kafası?
Bu devlette mültecilerden önce sanayi yok muydu? Hayvanlar güdülmüyor muydu? Tarlada ekin ekilmiyor muydu?
★★★
Çok merak ediyorum, işçilere hangi ekonomik-sosyal koşulları teklif ettiler de işçi bulamadılar? İstatistik Kurumu’nun açıkladığı saçma sapan verilere göre hesaplanan asgari ücreti vermişlerse bence kendilerini sorgulamalılar.
Bu yıl bütün işverenler için çok zor bir yıl oluyor. İşler 2025’te daha da kötüleşecek. Yine de nedir yahu ucuz yabancı iş gücü peşine düşmek?
Türkiye’nin geleceğini inşa etmek için gençlerin potansiyelini kullanması ve onları iş gücüne kazandırması gerekirken günü kurtarmak adına böyle bir talep, bencilliğin zirvesi demek.
★★★
Senin halkından insanlar aç dolaşıyor. Kış gelmesin de kombi açılmasın, hava erken kararmasın diye dua ediyor. Demezler mi adama, önce kendi ülkeni, kendi halkını bir düze çıkar...
Suriyeli işverenler bile daha duyarlılar. Dayanışma adına işyerlerinde kendi vatandaşlarını çalıştırıyorlar.
★★★
Bin türlü emek veriyorsun, umutlar yeşertiyorsun, hayaller kuruyorsun, kulağına dualar okuyorsun, türküler söylüyorsun, topluma katıyorsun...
Biri geliyor, “işler böyle yürümüyor bize daha ucuz çalışan gerekiyor” diyor. O çocuğu işe almıyor ucuzunu arıyor. Aslında ülkenin yarınını çalıyor.
Bırak ülkenin gençlerini, sayısını bilmediğimiz sayıda mülteci mi, sığınmacı mı, kaçak mı, nasıl adlandırırsan adlandır, ülkeyi içten içe yıkıyor. Bu nasıl görülmüyor?