Ekonomide sıkı para politikalarına geçişle birlikte enflasyonla mücadelenin faturası milyonlarca asgari ücretli çalışan ve dar gelirlinin sırtına yüklenirken, 2025 yılı asgari ücreti için 126 iktisatçıdan bir bildiri ile gerçekleşen enflasyon oranında zam çağrısı geldi. Gerçekleşen enflasyon oranının altında yapılacak ücret artışlarının gelir dağılımını daha da bozacağının vurgulandığı açıklamada “Son dönemde uygulanan para ve maliye politikaları, enflasyonla mücadele hedefi doğrultusunda şekillendirilmektedir.

YAŞAM STANDARTLARI DÜŞTÜ

Ancak, 2024 yılı Temmuz ayında asgari ücret artışından kaçınılması ve 2025 yılı Ocak ayı için öngörülen artışın gerçekleşen enflasyon yerine beklenen enflasyon oranı (yüzde 25) baz alınarak belirlenmesi planı, bilimsel ve sosyal açıdan kaygı vericidir” ifadelerine yer verildi. Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin yanı sıra yurt dışı üniversite ve kurumlarını temsil eden ekonomistler yayınladıkları ortak bildiride, Türkiye ekonomisinde uzun süredir devam eden yüksek enflasyon sorununun dar gelirli vatandaşlarımızı ve asgari ücretle çalışanları ekonomik olarak daha kırılgan hale getirdiğine ve yaşam standartlarını düşürdüğüne dikkat çekildi. Açıklamada enflasyonla mücadelenin toplumsal maliyetinin adil dağı- tılması gerektiği belirtildi.

10 yıl önceki seviyenin altında 

Geçen hafta Washington’da yatırımcılarla buluşan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan yüzde 25’lik asgari ücret artışının enflasyon görünümüyle tutarlı olduğu mesajını verdi. Bu haberle birlikte asgari ücret tartışmaları yeniden hızlandı. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Hakan Kara ise “Dolar cinsinden asgari ücret, ABD enflasyonuna göre düzeltildiğinde, son iki yıldaki artışa rağmen 10 yıl önceki seviyelerin altında görünüyor” dedi.