Volkswagen'in otomotiv dünyasını sarsan Dieselgate skandalının üzerinden on yıl geçti, ancak dizel motorların karanlık mirası sektörü terk etmiyor. Bu kez, aralarında Mercedes-Benz, Ford, Renault ve Stellantis (Peugeot, Citroën) gibi devlerin de bulunduğu tam 14 otomobil üreticisi, VW'ninkine benzer bir emisyon hilesi suçlamasıyla Londra Yüksek Mahkemesi'nde sanık sandalyesinde.

Davanın temelindeki iddia, bu şirketlerin, araçlarının bir laboratuvar testinde olduğunu anlayan "hileli yazılımlar" (defeat devices) kullandığı yönünde. Avukatlara göre bu yazılım, test sırasında motor performansını ayarlayarak emisyonları yasal sınırlar içinde gösteriyor. Ancak araçlar normal yol koşullarına çıktığında, bu sistemler devre dışı kalıyor ve yasal sınırların çok üzerinde zehirli gaz salınımı yapıyor.

13 Ekim'de resmen başlayan dava, şimdiden otomotiv tarihinin en büyük toplu davalarından biri olmaya aday.

850.000'e yakın araç sahibi davaya doğrudan müdahil olmuş durumda.

Davanın sonucunun 1.6 milyona kadar aracı etkileyebileceği belirtiliyor.

Davanın toplam değerinin ise yaklaşık 6 milyar sterlini (yaklaşık 260 milyar TL) bulabileceği tahmin ediliyor ki bu, emisyon davaları için yeni bir rekor olabilir.

Dava, iki aşamada görülecek. Bu ilk aşamada, üreticilerin gerçekten yasaklı bir yazılım kullanıp kullanmadığına karar verilecek. Mahkemenin "evet" demesi halinde, 2026'da başlayacak ikinci aşamada ise ödenecek tazminat miktarları belirlenecek.

Volkswagen, 2015'teki orijinal skandalda 32 milyar Euro'dan fazla ceza ödemiş ve dizel motorlardan tamamen uzaklaşarak elektrikli araçlara yönelmek zorunda kalmıştı. Ancak skandalın asıl kalıcı hasarı, halkın otomobil üreticilerine olan güveninin sarsılması oldu. İngiltere'de yapılan anketler, sürücülerin yaklaşık üçte ikisinin hala otomobil üreticilerinin emisyonlar konusunda dürüst olduğuna inanmadığını gösteriyor.

Davada adı geçen tüm otomobil üreticileri, emisyon sistemlerinin yasal standartlara uygun olduğunu belirterek suçlamaları reddediyor. Ancak bu yeni dava dalgası, sektörün "eski alışkanlıkları" tam olarak geride bırakamamış olabileceği endişesini yeniden alevlendirdi. Mahkemede geçecek önümüzdeki iki yıl, bunun geçmişin bir tekrarı mı, yoksa dizel motorlar için sonun başlangıcı mı olduğunu gösterecek.