Japonya Kabinesi Cuma günü, 2026 için 9 trilyon Yen'i (785 milyar dolar) aşan rekor bir savunma bütçesini onayladı.
Plan, Çin ile gerilimin yükseldiği Pasifik'te “karşı saldırı” kapasitesini büyütmeyi ve kıyı savunmasını, seyir füzeleri ve insansız sistemlerle güçlendirmeyi hedefliyor.
Nisan ayında başlayacak 2026 mali yılı taslağı, 2025’e göre yüzde 9,4 artışa işaret ediyor. Bu artış, beş yıllık programın dördüncü yılında savunma harcamalarını GSYH’nin yüzde 2’sine çıkarma hedefinin parçası.
2. DÜNYA SAVAŞINDAN SONRA EN BÜYÜK ASKERİ BÜTÇE
Tokyo, Çin’le askeri ve siyasi gerilimin yükseldiği bir dönemde daha uzun menzilli füzelerle uzaktan hedef vurma kabiliyetini genişletiyor.
Bu yaklaşım, İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya'nın askeri kısıtlamalarının da sonuna işaret ediyor. Ada ülkesi, yeniden silahlanıyor.
Savunma planında 970 milyar yeni aşan kaynak, “uzaktan vurma kabiliyeti olan” füzelere ayrıldı. Yaklaşık bin kilometre menzilli, yerli üretim olan geliştirimiş Type-12 karadan-gemiye füzeler için 177 milyar Yen'lik (1 Milyon dolar) alım da buna dahil edildi.
İlk Type-12 füze teslimatının Mart ayına kadar, planlanandan bir yıl önce, güneybatıdaki Kumamoto’ya konuşlandırılması öngörülüyor.
Hükümet, yaşlanan nüfus ve personel açığı nedeniyle insansız silahlara çok daha fazla önem veriyor. Kıyıların savunması için “SHIELD” adı verilen bir sistem altında, Mart 2028’e kadar “büyük ölçekli” hava, deniz yüzeyi ve su altı insansız araçları konuşlandırmak üzere 100 milyar Yen (640 milyon dolar) ayrıldı.
TÜRKİYE'DEN SİLAH ALACAK
Daha hızlı ilerlemek için ilk aşamada ithalata ağırlık verilmesi planlanıyor. Japonya'nın silah alımı için Türkiye ya da İsrail seçenekler arasında anılıyor.
Bütçe, İngiltere ve İtalya ile 2035’te devreye girmesi hedeflenen yeni nesil savaş uçağı ortak geliştirmesi için 160 milyar yeni aşan pay da içeriyor.
Yapay zeka ile yönetilen ve uçakla birlikte görev yapacak dronlar için Ar-Ge planı da yer alıyor.
Tasarının yürürlüğe girmesi için Mart ayına kadar parlamentodan geçmesi gerekiyor. Hükümet finansmanı şirket ve tütün vergileriyle, 2027’den itibaren gelir vergisi artışıyla desteklemeyi planlıyor. Daha yüksek bir oranla büyümenin ise belirsiz olduğu belirtiliyor.