ABD, 11 Eylül 2001'deki terör saldırılarının ardından Afganistan'a kendi liderliğindeki koalisyon güçleriyle birlikte Taliban'ı devirmek ve El Kaide'yi hedef almak için girdi. "Özgürlük için Süreklilik" adıyla bilinen bu operasyon, o zamanlar bir çocuk olan Hikmatullah Shadman'ı zenginliğe götüren yolu da açtı...
16'SINDA AFGANLARIN 20 KATI KAZANIYORDU
Babasının erken ölümü sebebiyle annesi ve 5 kardeşine maddi destek sağlamak için 14 yaşında sokak sokak gezerek su satan "Hikmat", 16 yaşına geldiğinde çok iyi seviyede İngilizce konuşuyordu.
ABD güçlerinde işe girmek için başvuruda bulunan Hikmat, önce reddedilse de, ardından yaşadığı kısa bir diyalogda "dürüstlüğü" sebebiyle tercüman olarak işe alındı. Ancak arkadaşları tarafından da "Aşırı çalışkan ve hırslı" olarak anlatılan Hikmat; o zaman 1.500 dolar kazanmasına rağmen -ki bu bir Afgan polisin kazandığının 20 katına eşdeğer- bununla yetinmedi.. Çalıştığı üste meyve suyu satarak ek gelir elde eden Hikmat, daha da fazlasını kazanmaya niyetliydi...
İLK "MİLYON DOLARINI" 20 YAŞINDA İSTİFLEDİ
2007 yılına gelindiğinde 20 yaşında olan Hikmat, aylar içerisinde kendisini milyonerliğe götürecek olan yolu bulmuştu. ABD'nin yatırımlarını artırması üzerine sürekli bir lojistik akışı olduğunu ve bunda sorunlar yaşandığını fark eden Hikmat, komutanlarına yalvar yakar bir petrol ihalesi alır... Kiraladığı kamyonla petrol nakliyatına başlayan Hikmat, ilk "milyon dolarını" aylar içerisinde kazanır.
Hikmat'ın serveti 2008'de 13 milyon dolar; 2009'da ise 45 milyon doları bulmuştu... 2007 ve 2012 yılları arasında; henüz 26 yaşındayken toplamda 167 milyon dolar kazanan Hikmat, Afganistan'da ABD askerleri arasında rüşveti başlatan isim de oldu... Siyasi gücü de olmadığı için kazandığı para birtakım askeri yetkililerin zoruna giden Hikmat, hapse atıldı.
"HİKMAT SATRANÇTAKİ ŞÖVALYE GİBİYDİ"
Hapisten 80 milyon dolar ile Dubai'ye kaçan Hikmat'ın elinde kalan paralar da açılan yolsuzluk davaları ile erimeye devam ediyordu... Parlamento üyesi Halid Peştun, onu "Sadece Hikmatullah değil, onun yaptığının aynısını yapan çok sayıda müteahhit vardı. Tek sorun Hikmat'ın yakalanmış olmasıydı ve o sağılan bir inek gibiydi. Herkes onun sütünü emmeye çalışıyordu" diye özetler... Hikmat'in servetini kazandığı Kandahari'de bulunan bir iş adamı ise, "Hikmat satrançtaki bir şövalye gibiydi. Hikmat'ten önce ve sonra ondan çok daha zengin birçok insan vardı..."
Kaynak: The New Yorker