Değerli Okurlar, Türkiye ilginç bir ülke oldu. Neden derseniz, Sayın Cumhurbaşkanı, ülkenin herhangi bir konusunu gündeme getirmeden kimsenin kılı kıpırdamıyor. Patates, soğan konusunu bile Cumhurbaşkanı dile getirdikten sonra gereği yapılıyor. Daha farklı bir örnek vermek gerekirse, Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye’deki üniversitelerin neden dünyanın saygın üniversiteleri arasında yer almadığına dair sorusunu gündeme getirdikten sonra Sanayii ve Teknoloji Bakanı hemen sorunun çözümü için harika  projeyi açıkladı. “TERSİNE BEYİN GÖÇÜ” Çözüm şu; yurtdışındaki bilim insanlarımızı Türkiye’ye geri döndürmek için teşvik projesi.

Proje şöyle, Sayın Teknoloji Bakanı, “Bilim insanlarımızın yurda dönüşünü sağlamak için çok önemli bir politikayı hayata geçiriyoruz” dedi. Yurtdışından yurda dönecek genç araştırmacılara 3 yıl boyunca 20 bin lira aylık, deneyimlilere ise 24 bin lira maaş verilecekmiş. Yanında aile desteği olarak, eş ve çocuklara 2500 TL +sağlık sigortası +dönüş uçak biletleri temin edilecekmiş.


Gerçekten Sanayii ve Teknoloji Bakanlığı’nı kutluyorum. Demek ki, araştırılmış ve bakanlığın aradığı koşullarda araştırmacılar yurt içinde bulunamamış! Sayın Bakan bu sonuca nasıl ulaştınız da çareyi dışarıda arıyorsunuz? Bu konuda YÖK Başkanı ile görüştünüz mü? Herhangi bir üniversiteden bilgi aldınız mı? Sayın Bakan, size yararlı olur düşüncesiyle, yapılan bir araştırmayı sizinle paylaşmak istiyorum. Aselsan başta olmak üzere Savunma Sanayii şirketlerinizdeki son derece donanımlı mühendis ve yöneticiler gelişmiş ülkelere gittiler.


• 2016 yılında yurtdışına gidenlerin sayısı 69326 iken, 2017’de bu sayı 113 binlere ulaşmıştır. Bir yıldaki artış yüzde 36’dır. Büyük oran araştırmacı, mühendis, mimar, doktor, akademisyen ve eğitimcilere ait.
•       Acı olan da bu giden insanların yaş ortalamasının 20-34 aralığında olması.

Sayın Bakan, bu projeyi gündeme getirmek yerine ülkede var olan yetişmiş bilim adamlarına sahip çıkarak, yetişmekte olan gençlerimizin de önünü açmak için hem ekonomik hem de bilimsel koşulların iyileştirilmesi sağlanmalıdır. Burada önemli bir konuyu dile getirmeden de geçemeyeceğim. Ülkemde ki şu anda siyasi, ekonomik ve demokratik yaşam koşullarında sıkıntılar varken, yurtdışındaki araştırmacıların ülkeye döneceğine inanıyor musunuz?

Sayın Bakan, gerçekleri konuşalım. Öncelikle, ülkede çok değerli araştırmacılar olduğunu belirtmek isterim. Peki siz bu araştırmacıların farkında mısınız? Dışarıdaki araştırmacılarımıza ülkeye döndükleri takdirde vadettiğiniz imkanları, ülkede var olan araştırmacılara sağladınız mı veya sağlamayı düşünüyor musunuz? Tabii, bu meselelerin hepsini siz çözemezsiniz. En basiti, Türkiye Kamu Üniversiteleri’ndeki eğitim kalitesinin düzeyi üzülerek belirtmek isterim, çok iç açıcı değil.

Değerli Okurlar, Türkçe lügatımızdan liyakat sözcüğü, üzülerek söylemeliyim çıkarıldı. Tüm kamu atamalarında olduğu gibi rektör atamalarında da artık liyakat değil, sadakat söz konusu. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den sonra atamalar AKP siyasi çizgisiyle eşdeğer olmuştur. Yani bir rektörde artık aranılan liyakat değil özellikle yandaş olup olmadığıdır. Zaten bahsettiğim bu yandaşlıkları, siz değerli okurlar, benden daha iyi bilmektesiniz. Sizleri sıkmadan Sayın Cumhurbaşkanı’nın son dönemlerde atadığı bazı rektörler ve üniversitelerini paylaşmak istiyorum.
•       SUAT CEBECİ (Eski milletvekili aday adayı) YALOVA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ
•       AŞKIN ASAN (Eski milletvekili) AVRASYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ
•       NECDET BUDAK (Eski milletvekili) EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ
•       NÜKHET HOTAR (Eski milletvekili) 9 EYLÜL REKTÖRÜ
•       MAZHAR BAĞLI (Eski milletvekili) NEVŞEHİR HACIBEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ
•       VURAL KAVUNCU (Eski Milletvekili) KÜTAHYA SAĞLIK BİLİMLERİ SAĞLIK REKTÖRÜ
•       MUSTAFA ALİŞARLI (Terme Belediye Başkan Aday Adayı) ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ
•       MEHMET ÖZKAN (Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay’ın kardeşi) BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ
•       NACİ AĞBAL ( Eski Maliye Bakanı) YÖK ÜYESİ

Değerli Okurlar, bu atanan rektörlerin hangi siyasi parti mensubu olduklarını çok iyi bildiğiniz için  yazmadım. Liste daha çok uzun sizi sıkmamak için yazmıyorum.

SON SÖZ: İKTİDAR, İKTİDARA DÜŞKÜN OLMAYAN VE İKTİDARDAN GELECEK YARARLARA İHTİYACI BULUNMAYANLARA VERİLMELİDİR. EFLATUN