Değerli Okurlar; CHP için 24 Haziran seçimlerinde çıkan sayısal sonuç ortadadır. Seçim gecesi yapılmayan açıklama, yaşanan hezimetin bedelinin sahiplenilmemesi hatta iyi olarak nitelendirilmesi akıllardan asla silinmemelidir. Sayın Kılıçdaroğlu açısından ise artık saymaktan vazgeçtiğim başarısız olduğu seçim sayılarının yorumlanmasını, siz değerli okuyucularıma bırakıyorum.

Sayın Kılıçdaroğlu, ilk genel başkan olduğu dönemlerde başarısız olursam, giderim demişti. Ve bu kadar başarısızlığa rağmen, neden hala bırakmadığını kimse anlayamamışken, geçen aylarda sebebini bir gazetede okudum. Sayın Kılıçdaroğlu demiş ki; “Yerimi bırakacağım kişinin yeni bir bakış açısı, yeni bir felsefesi, ahlaki olarak duruşu olacak. Aynı zamanda inançlı, imanlı, sabırlı, mücadeleci olmalı. O kişi gelip bana ilkelerini söylediğinde o değil, genel başkan seçilmesi için ben çalışacağım.”

Sayın Kılıçdaroğlu, dokuz seçimdir, yukarıda tanımladığınız ilkelerle donanımlı bir yönetim arkadaşınız hiç mi olmadı? Bu söylemle 95 yıllık bir partinin geldiği durumu mu anlatmak istiyorsunuz? Dünyanın demokratik hangi ülkesinde bu denli seçim kaybeden bir lider koltuğunda oturur? Demokrasi adına örnek verirken hep batı gösterilir ama koltuk bırakmaya gelince hiç o örnekler göz önüne alınmaz. Örnek mi istiyorsunuz? Almanya’da son yapılan seçimde Sayın Merkel’in kendi yöresinde oyları çok düştü.  Hep beraber bekleyelim ve ne yapacak görelim.

CHP’nin üst yönetimini anlamakta zorlanıyorum. Maşallah milletvekilleri yerel seçimlerde başkan adayı olmak için sıraya girdiler. Öğrenmek istiyorum madem aday olacaktınız, neden milletvekili adayı (bazıları kontenjan) oldunuz? OLMAZ!! Gönül isterdi ki milletvekili olmayıp yerel seçimleri bekleyerek orada aday olun. Ama amaç belli. Kaybedilse bile vekillik devam edecek, ne ala...

Sayın Kılıçdaroğlu, bu seçimde hiçbir milletvekilini aday göstermeyin. Eğer çok istiyorlarsa ya doğdukları kentlerden ya da CHP’nin siyasi olarak zayıf olduğu yerlerden aday olup parti oylarını yukarıya çekmeye çalışsınlar. Adayları ön seçimle belirleyin. Geçen seçimlerde ön seçim dediniz ama bazı kentlerde istediğiniz adaylar seçilmez kaygısıyla delegeye seçtirdiniz. En önemlisi ise CHP’nin bu seçimlerde göstereceği adaylar, tek kendi partilerinden değil demokrasiye gönül vermiş diğer parti tabanlarından da oy alabilmelidirler. Yani anlayacağınız, grup toplantısında AKP tabanından da oy istiyorum demekle oy gelmez.

Sayın Kılıçdaroğlu, yerel seçimlere giderken parti içi kırgınlıkların tümünün ortadan kaldırılması ve herkesin kucaklaşması gereklidir. Eğer bu başarılabilirse, içtenlikle söylüyorum partiye gönül vermiş seçmende çok büyük motivasyon oluşacaktır. Bu yapıldıktan sonra geçmişte partiye genel başkanlık ve yönetimde görev yapmış parti büyükleriyle mutlaka sık sık bir araya gelip, onların da önerileri dikkate alınmalıdır.

SON SÖZ: “Gitmek gerekir bazen. Fazla yormadan, daha çok bıktırmadan. Eğer vaktiyse ardına bile dönüp bakmadan.” Can Yücel