Ey hocalar, hafızlar, imamlar, din alimleri! Ey profesörler, demokrasi savunucuları, siyaset önderleri, çok ünlü yazarlar! Cami satıp parasıyla ziyafet veren acayip bir belediyecilik peydahlandı. Tuhaf bir İslam doğdu. Sizlerin bir diyeceği yok mu?
Sat camiyi.
Kokteyl ver.
Sat camiyi.
Ziyafet çek.
Sat camiyi.
Vergi borcunu kapat.
Parayı ilk Lidyalılar buldu. İlk cami ticareti belediye ile Maliye alış-verişi yoluyla Üsküdar’da başladı.
2013 yılıydı.
Üsküdar’ın Belediye Başkanı yine Hilmi Türkmen (AKP) idi. Allah’ın evi ve kutsal mekanlar olarak bilinen “camiler dünya İslam tarihinde ilk kez Üsküdar’da arazisiyle birlikte satılacak menkul ve satın alınacak ticari mekan haline” getirildi.
Birinci caminin adı:
Emine Hatun.
Satılığa çıkarıldı.
Maliye’ye satıldı.
İkinci caminin adı:
Hasan Uzun.
Satışa çıkarıldı.
Maliye satın aldı.
Üçüncü Caminin adı:
Bahçelievler.
Satış listesine konuldu.
Alıcısı yine Maliye oldu.
Dördüncü caminin adı:
Avarlızade.
Satışa çıkarıldı.
Alıcısı yine Maliye oldu.

★★★

6 yıl önce 4 camiye Maliye Bakanlığı alıcı oldu. Üsküdar İlçesi, 2013 yılında da iktidar partisi AKP’nin belediye başkanı yönetimindeydi. İktidarda da AKP vardı. İktidarın Maliye Bakanı ile iktidarın Üsküdar İlçe Belediye Başkanı bu “cami ticareti” için mutlaka bir öngörüşme ve el sıkışma yapmışlardı ki, Maliye 4 cami birden almaya karar verdi. Acayip bir belediyecilik, tuhaf bir İslam yan yana geldi.
Ve camiler satıldı.
Ben de saf adamım!
O yıl (2013’de) bu köşeden saf saf;  “Maliye (Hazine) Üsküdar’daki camileri alacak, ne yapacak?” diye sormuştum.
Kapısına gişe mi koyacak?
Namaz başına para mı alacak?
Ortaya çıktı ki o yıllarda Üsküdar Belediyesi, ödemesi gereken vergileri ödeyememiş, Maliye’ye 7 milyon 370 bin TL (eski parayla 7 trilyon 370 milyon) borcu birikmişti. Belediye, Hazine’ye borç takmıştı. Maliye Bakanlığı, bakan onayıyla, Üsküdar Belediyesi’nden 4 cami satın almaya razı olmuştu. Camiler bu borcu kapatmak için ticaret malı haline getirilirken aynı Belediye, Üsküdar semti Validebağ’da yeni bir cami yapmaya kalktı. Karşı çıkan semt sakinlerini zabıtaya dövdürdü.

★★★

Allah, hepimizi affetsin.
Üsküdar halkı da sormadı.
Belediyelerden sorumlu AKP’li İçişleri Bakanlığı, AKP’li Üsküdar Belediyesi’ne müfettiş gönderip, “Sayın AKP’li Üsküdar Belediye Başkanı, siz halktan topladığınız vergileri, belediye mülklerini satıp topladığınız paraları nereye nasıl harcadınız ki bu kadar açık verdiniz ve Belediye’yi Hazine’ye olan 7 milyon 370 bin TL borcunu ödeyemez duruma düşürdünüz?” diye sormadı.
Böyle geçti yıllar.
Geldik 2019 yılına.
Belediye başkanı adı:
Yine aynı.
Hilmi Türkmen.
Beşinci caminin adı:
Güzeltepe Birlik.
Çengelköy’de.
4574 metrekare arazisi var.
Satış listesine konuldu.

★★★

Alıcısı yine Maliye oldu.
Belediye şirketi Üsküdar Kent Hizmetleri A.Ş.’nin vergi borçlarına karşılık 29 milyon 732 bin 950 bin TL bedel karşılığı satın aldı. Maliyeye vergi borcunu ödeyemeyen Üsküdar Belediyesi şirketi Kent Hizmetleri A.Ş,’nin bu yıl (2019) boyunca yapacağı organizasyonlarda vereceği kokteyller, yedireceği hazır yemekler için açtığı ihaleyi 4 milyon 746 bin TL teklif veren Ferah Yemek A.Ş. adlı özel şirket kazandı.
Sat camiyi.
Parasını ferah ferah ye!
Tuhaf bir İslam doğdu!
Ve cami satan belediye!
Ey hocalar!
Ey demokratlar!
Bir diyeceğiniz yok mu?

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

MİT parti emrinde!


Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu ana kadar önümüze konan bütün partimiz adaylarını gerek Milli İstihbarat, gerek Emniyet İstihbarat tepeden tırnağa hepsini inceledik” diyerek güvence vermişti. Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan habere göre eski MİT Müsteşarı Cevat Öneş, “MİT böyle bir uygulama yapamaz, hukuki dayanağı yok” dedi. Eski Cumhuriyet Başsavcısı hukukçu İlhan Cihaner ise “Bu açıkça suçtur. Fişlemedir. Darbe hukukunun dönüşüdür. Ülkeler böyle böyle faşizme giderler” dedi.