Salgınla birlikte tarım ürünlerinin ithalatında adeta patlama yaşandığını ifade eden Aygun, besi hayvanı ithalatı yasak olmasına rağmen virüs döneminde Brezilya’dan Mersin Limanı’na 10 bin baş, İrlanda’dan da Tekirdağ Limanı’na 2 bin 905 baş besi hayvanı getirildiğini, 18 Nisan’da çıkan kararname ile de 1.5 milyon ton buğday, 700 bin ton arpa, 700 bin ton mısır ve 100 bin ton kuru baklagil ithal edilmesi için düğmeye basıldığını belirtti.
MELAS EN İYİ ÖRNEK
Aygun, böyle bir dönemde zaruri olmayan karpuz gibi ürünlerin bile ithal edildiğine dikkat çekerken, “Karpuz ithal edilerek hasat dönemine giren Adana’daki yerli üretici zora sokuluyor” dedi.
Aygun, 10 şeker fabrikasını alelacele satan iktidarın melas için ithalat kararı almasının, ülke kaynaklarının nasıl yok edildiğinin en iyi örneklerinden biri olduğunu söyledi.
Aynı şekilde hayvan yünü ve kılından yapılmış dokumalarla pamuklu dokumaların ithalatına dahi izin verildiğini belirten Aygun, “İktidarın ülke kaynaklarını yerli değil yabancı üreticiye akıttığı ortaya çıktı” dedi.
Dr. İlhami Özcan AygunUçak biletine var ama çiftçiye yok
Dr. İlhami Özcan Aygun, gıda güvenliğinin kritik önemi anlaşıldığı halde iktidarın çiftçi borçlarını ertelemediğini, mazot, gübre ve yem masraflarını desteklemediğini, elektrik ve su borçlarını silmediğini söyledi.
Aygun, “Covid-19 salgını sonrasında yem fiyatları yüzde 15, saman fiyatları son 9 ay içinde yüzde 300 oranında zamlandı. 2019 destekleri ödenmediği gibi 2020 destekleri açıklanmadı. Uçak biletinde KDV oranını yüzde 1’e çeken iktidar, çiftçinin girdileri için aynı anlayışta değil” dedi.