MAÇTA iki takım adına yeterince kazanma arzusu, isteği yoktu. Şampiyon olabilecek veya Avrupa’ya gidebilecek bir hedef kalmamış gibiydi. Halbuki 10 maç daha var. Özellikle Trabzonspor kazansa çok şey değişebilirdi. Ancak bordo-mavililer kazanma adına hem zihinsel hem de taktik olarak etkili performans ortaya koyamadı. Ev sahibi Sivasspor da Trabzonspor’a ayak uydurunca ortaya kötü bir maç çıktı. Hazırlık maçı izler gibi izledik.

Nedenlerine bakacak olursak:

1-Trabzonspor taktik olarak çok yanlış oynadı. Ekuban ve Yusuf ile başlıyorsan bu iki isme boş alan yaratman gerekiyordu. Önde basmaktansa ikinci bölgeye çekilip kontratak oynamalıydı. Ekuban ile Yusuf’un ihtiyacı olan bütün boş alanlar hazırlanmalıydı ve bu sporcuları topla buluşturarak sonuca gidilmeliydi.

2-Yunus Mallı’nın yerinde olsam gidip hocayla konuşurum. Hocam, “Lütfen beni oynatma. Bire birde adam geçemiyorum, gol pası atamıyorum, çok top kaybediyorum, top kazanamıyorum, tempom çok düşük, hızım yok, şut atamıyorum, ne olursun beni oynatma” derdim.

3-Trabzonspor’da Yusuf Sarı’ya sanki birisi ‘aman oğlum ceza sahasına girme, ters taraftan gelen ortalarda sakın gol atacağın pozisyon arama, sakın kaleye yakın oynama, ne olur ne olmaz gol atarsın’ demişler gibi çocuk kaleden uzak, gol atmamak için her şeyi yapıyor. Hüseyin’e de birisi sağ taraftan nasıl hücuma çıkılması gerektiğini öğretmeli.