Bıkmadan usanmadan her yazıda belirttiğim ekonomik ve siyasi olumsuzluklarla ülke kavrulurken, gelecek Türkiyesi için büyük tehlike oluşturan mülteci konusu üzülerek söylemeliyim ki gündemden düştü veya düşürülüyor…

10 yıldır sayısı her gün artan yaklaşık 6 milyon Suriyeli göçmen yetmiyormuş gibi şimdi de Afgan göçmenler oluk oluk ülkemize akmakta. Neler oluyor ve bu işin sonu nereye varacak bilmiyoruz.

Yönetenler, tüm detayları ile bu göçmen konusu ne olacak, nasıl çözülecek halka çıkıp anlatın.

Emperyal oyunlarla yıllardır Vietnam, Afganistan, Pakistan, Irak, Libya ve Suriye’nin nasıl parçalanıp darmadağın edildiğini gördük. Şimdi bu emperyal tuzağın en büyük oyunlarından biri de Ortadoğu’da büyük bir Kürt devleti kurmak. Bunun için de Irak’ın içine çeşitli militan güçlerle girerek karışıklık çıkartıp parçaladılar ve sonunda da Irak’ın kuzeyine yerleştiler. Suriye’yi de aynı yöntemlerle iç savaşa sürükleyip bizi de oyuna dahil ettiler. Ve bu oyun bize 6 milyon mülteci ve 80 milyar dolara mal oldu, olmaya da devam ediyor.

Böylece emperyalizm hedefine ulaşmış, Suriye’den iltica eden göçmenlerin yerinde de Kuzey Suriye’de PKK ve PYD’den oluşan yeni bir garnizon Kürt devleti kurulmuş oldu.

Kim kurdu? Müttefikimiz Amerika!!!!

Sözüm ona Suriye’de faşist bir yönetim vardı ve  AKP’de oraya demokrasi götürecekti! Siz demokrasi götüreceksiniz diye bizim güney bölgemiz Suriyeli göçmenlerle doldu.

Yönetenler, bu konu kesinlikle etnik bir ayrımcılık, göçmen düşmanlığı olmamakla birlikte artık “mili güvenlik sorunu” haline gelmiştir. 10 yıldır bu halk hali hazırda büyük sıkıntılar yaşarken ödedikleri vergilerle bu insanlara kucak açmıştır. Şu ana kadar 730.000 doğum gerçekleşmiştir. 100.000 Suriyeli göçmen TC vatandaşlığına geçirilmiş. Yine bir iddiaya göre 100 bin kişi daha vatandaşlığa geçirilecekmiş. Göçmen kadınlardaki doğum oranı  bize göre 5 kat daha fazladır. Gelecekte demografik yapımızın ne olacağını düşünebiliyor musunuz? 2023 yılında bu gidişle Türkiye nüfusunun 100 milyon olacağı tahmin ediliyor.

Şu an da sayıları ülke nüfusunun 10’da birine ulaştı. Bu ülke artık bu yükü taşıyamaz durumda. ABD gibi büyük bir ülke dahi bu sayıdaki bir göçmen sayısını kaldıramaz. Halka yukarıdan bakmayın, otobüslerden çay atmayın, gelin halkın içine girin ve bu konu ile ilgili hoşnutsuzluk ve isyanlarını yüz yüze onlardan dinleyin.

Değerli Okurlar; ABD, Afganistan’ın altını üstüne getirdikten sonra ABD ve NATO buradan çıkıyoruz diyerek Afganistan’ı Taliban’a terk ettiler. 20 yıldır da ABD adına işbirlikçi olan Afganları, Taliban’dan korumak için şimdi bize gönderiyorlar. Bunların ne olduğunu, gelecekte emperyalistlere uşaklık etmeyeceklerini, ülke içinde suçlara, uyuşturucu ve mafyatik olaylara karışmayacaklarını kim söyleyebilir? ABD, İran’la anlaşıp Afgan mültecileri bir şekilde getirip sınırımıza bırakıyorlar.

Gelenlerin hepsi genç, üzerlerinde üniformalar, elleri boş. Eşleri çocukları yok. Hepsi askeri eğitimli. İddia edildiğine göre  ABD bu insanlara maaş ödüyormuş.

Erdoğan-Biden görüşmesinde bu mülteci akını ile ilgili bir anlaşma olduğu iddiaları gerçek mi? Eğer gerçekse, çok vahim. ABD, Trakya Dedeağaç’ta olağanüstü bir askeri yığılım yaptı. Askeri otoriteler bu yığılmanın gelecekte bizim açımızdan sıkıntı doğuracağına dikkat çekiyorlar. Ortadoğu’da yaşananlar göz önüne getirildiğinde ülkemizde bir iç çatışmanın hazırlıkları mı yapılıyor diyen yorumculara hak vermemek mümkün mü? Tüm Ortadoğu’yu oralara taşıdıkları, ne idüğü belirsiz militanlarla karıştırarak iç savaş çıkararak oralara yerleştiler. Irak ve Suriye’de başardılar. Suriye ve Irak’ın kuzeyinde Kürt yapılanması tamam. Sırada İran ve bizi de parçalayarak yapacakları büyük Kürdistan hayalleri var.

Umutsuzluk yok, çözüm var. Suriye ile ilişkileri normalleştirip göçmenlerin büyük bölümü geri gönderilebilir. Suriye’de savaş olmadığına göre gönderilmeleri uluslararası antlaşmalara da uygun. Neden Suriye ile sorunların çözülmesi konusunda adım atılmıyor doğrusu anlamakta zorlanıyoruz. Bu adım atılmazsa bu iş gelecekte bize çok pahalıya mal olacak.

Birlik ve beraberliğimizle güçlü olmak zorundayız. Emperyalistlerin bu arzuları bitmeyecek. Bir an önce bu göçmen sorununu çözmek zorundayız.

Sayın Bahçeli; bu göçmenlerin yaklaşık 8-9 milyonlara ulaşması bugün için bir milli güvenlik sorunu değil mi? Bu orandaki mülteci sayıları ile ilgili gelecekte bunların getireceği olumsuzluklar ne zaman gündeme getirilse hemen yandaş medya ve AKP’li bazı siyasiler karşı çıkıp “sizlerin insanı duygularınız yok, ırkçısınız, etnik ayırım yapıyorsunuz” gibi göndermeler yapıyorlar.

İktidar ortağınız AKP’den üst düzey bir milletvekili “önce Orta Asya’dan gelenler dönsün” dedi. Bu sözün anlamı çok can yakıcı. 1000 yıldır bu coğrafyada yaşayan bir topluma nasıl bu hakaret edilebilir?

Sayın Bahçeli, TC Yurttaşları olarak bu hadsize hepimiz adına haddini bildirmelisiniz. Size güveniyoruz. Lütfen susmayın ve kamuoyu önünde bu hadsize TC Yurttaşlarından özür diletin. Eğer bu hadsizlerin söyledikleri yanlarına kalırsa gelecekte daha neler neler söylemeye başlayacaklardır.

İsminde “Türk” olan her şeye karşı alerjileri yok mu?

Geçmişte “biz milliyetçiliği ayaklarımızın altına alırız” denmedi mi?

SON SÖZ: Toplumun genelinin neler döndüğünden haberi yoktur, hatta haberi olmadığından dahi haberi yoktur. NOAM CHOMSKY