Türkiye’de özellikle büyük kentlerde son dönemde göz, diş ve cildiye başta olmak üzere bazı bölümlerden randevu almak neredeyse imkansız hale geldi. Vatandaşlar günler, haftalar hatta aylar sonrasına ancak randevu bulabiliyor. Ancak hal böyleyken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başta olmak üzere iktidar sözcüleri, yeni ve büyük hastaneler açmakla övünüyor. Şikayetlerin yoğunlaşması üzerine SÖZCÜ, İstanbul Samatya’da İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde vatandaşlara mikrofon uzattı. Verilen yanıtlar, 90’lı yıllarda o ve diğer hastanelerde yaşanan sorunları TV programlarında dile getiren ve 2013’te hayatını kaybeden gazeteci Savaş Ay’ı akıllara getirdi.

SEÇİM PROPAGANDASI...

Erdoğan ve iktidar kanadı her fırsatta Savaş Ay’ın Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde hastanelerin içler acısı durumunu dile getiriyor. Oysa hiçbir şeyin değişmediği gözler önüne serildi...

SÖZCÜ Samatya Hastanesi’nde hasta trafiğini de çekti. Hasta ve yakınları muayene olmak ve kan vermek için uzun kuyruklar oluştururken, tekerlekli sandalyede olması gereken bazı hastaların koltuk değneği ile sağlık hizmeti almaya çalışmaları dikkat çekti. Vatandaş asıl son 20 yılda sağlık sisteminin çöktüğünü dile getirdi. İktidara büyük tepki gösteren hastalar ve yakınları “Allah kimseyi devlet hastanelerine düşürmesin” diye isyan etti...




İnsanlar ölsün istiyorlar!


Furkan İltaş: İnternetten asla randevu alınmıyor. Hastanede de randevusuz işlem yapılmıyor. Ultrason istiyorlar, 6-7 ay ya da 1 yıl sonrasına randevu veriyorlar. Nurcan Uçar: Patolojiye 3 aydır randevu alamıyorum.

Saadet Bikkul: Eşim aralıkta muayeneye giriyor, röntgen için 27 Mart’ta randevu veriyorlar. İnsanın ömrü çok yoksa, ölmeden belki yakalayabilir. Vatandaş: Muayene oldum, MR’ımı gösteremedim, randevu gerekiyormuş.

Mengü Bikkul: Randevu almak sorun. Röntgen sonuçları için de kaç ay sonraya gün verirler. Vatandaş: İnsanlar üst üste binmiş. Bunları hiç görmüyorlar. Çocuğum kör olacak, randevu alamıyoruz. Sağlık sistemi çökmüş.

Remziye Keskin: Yine aynı kuyruklar var. Hiçbir şey değişmedi. Yoğunluktan dolayı beyin cerrahından randevu almak istemiştim, alamadım. 15 gün bekledim. İnsanlar ölsün yani. İstediğiniz zaman asla alamıyorsunuz.

Emine Şahin: Randevu vermiyorlar, yüzümüze kapatıyorlar. Ta Yenibosna’dan geliyorum göz muayenesi için. Bir aydır geliyorum, randevu alamadım. Vatandaş: ‘Sağlıkta sıra yok’ diyorlar. Milleti kandırmasınlar.

Hayrettin Babur: Hastaneler tıklım tıklım. Herkes randevulardan şikayetçi. Geç tarihlere randevu alınabiliyor. Kardiyolojiye babamı getirdim, 20 gün önce aldık randevuyu… Kalp hastası kendisi faakat çok bekledik.

Dr. Pınar Saip

Yeni yapılan hastaneler iş yükünü çok artırdı


İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Dr. Pınar Saip, sağlık sisteminde yaşanan randevu ve hizmet sıkıntısını şöyle değerlendirdi: “Yeni yapılan hastanelerin çoğu maalesef, var olan diğer hastanelerin iş gücü ile yürüyor. Oradaki meslektaşlarımız, yeni hastanelerde görevlendiriliyorlar, yeni tayinler oraya çıkıyor. Eski hastanelerde de iş yükü bu nedenle giderek artıyor. Bu da şikayetlere yol açıyor. Sürekli birkaç hastanede iş yapmak zorunda kalıyorlar.”