SÖZCÜ'de okumuş olmalısınız.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Gıda Teknolojisi öğretim görevlisi giriş sınavında kanuna aykırı biçimde ve kişiye özel şartname düzenlenerek “adrese teslim” alım yapıldığı, iki aşamalı sınavın ilkinde birinci olan kişi yerine sonuncu olan ve Bölüm Başkanının yakını olan adayın atandığı iddiaları haber olarak SÖZCÜ de yer almıştı.

Bizim de olaydan Adana’da oturan Samiye Adal’ın, Afyonkarahisar İdare Mahkemesi’ne açtığı dava dilekçesini görünce haberimiz olmuştu.

Görev için iki aşamalı olarak yapılan sınavın ilkindi en yüksek puanı alan Samiye Adal, kendisinin yerine bu sınavda sonuncu olduğu iddia edilen aday atanınca  sınavın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmıştı.

Burada çok önemli olan bir konu da sınavı kazanan Betül Şevik adlı adayın akrabasının, alımın yapılacağı Gıda Mühendisliği Bölümünün başkanı olması ve daha da ileri giderek o göreve kimin atanacağına karar verecek olan jüride görev almasıydı. Neyse ki, Üniversite Rektörü hocamızdan öğrendiğimiz kadarıyla, o bölüm başkanı jürideki görevinden sayın rektör tarafından alınmış, daha büyük bir skandal önlenmişti.

Ancak sonuçta jüriye yine o bölümden birisi atanmıştı.

Yani Bölüm Başkanı o bölümün en yüksek makamdaki kişisi olduğuna ve o jüriye yine aynı bölümden birisi atandığına göre, o atanan kişi Bölüm Başkanı’nın makam olarak altındadır ve onun talimatları ya da telkini ile hareket edeceğini düşünmek falcılık olmaz.

Ben, bana gelen şikayet üzerine bu konuda araştırma yaptım.

Hem Üniversitenin rektörü ile hem de bölüm başkanı ile konuştum.

Afyon Kocatepe Üniversitesi  Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Ramazan Şevik, sınavı kazanan Betül Şevik’in yeğeni olduğunu doğruladı “Ancak yeğenim olduğu için değil hak ettiği için bu sınavı kazanmıştır. Sınavda gerekli ve yeterli olan puanı almıştır. Kaybeden aday tarafından konu mahkemeye intikal ettirilmiş. Bilirkişi gelip inceleme yapacak. Adalet neye karar verirse ona uyarız. Ancak sınavda herhangi bir usulsüzlük yok” dedi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise kendisinin rektör olduktan sonra  yetkililere “Birinci derecede akrabalarını almayın, etik kurallara dikkat edin” talimatı verdiğini belirterek, “ İlana çıktığımızda sınavı kazanacak olan aday teknik bir cihaz kullanacağı için bu cihazın markasını değil ancak adını yazabiliyoruz. Ancak burada gözümüzden kaçmış marka yazılmış, normalde yapmadığımız bir şey ama bunu hemen fark ettik ve ilanı değiştirdik.  Zaten 9’unda birinci ilan çıkmış 14’ün de ikinci ilan yayınlanmış. Sınavı jüri yapıyor. Bölüm Başkanı da jüride görevliydi. Ancak ben müdahale ettim ve etik olmadığı için jüriden çıkarttım. Onun yerine aynı bölümden başka birisi jüriye alındı. Konu mahkemeye intikal etmiş. Mahkeme , bilirkişi ne karar verirse ona saygı duyup gereğini yapacağız. Yasalara uygun düzgün sınav yapıldığına inanıyoruz.“ dediğini belirtti.

Şimdi ben burada önce Afyon Kocatepe Üniversitesi  Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Ramazan Şevik’e seslenmek istiyorum.

Yaptığınız yanlış ve etik değildir.

Belki de sizin akrabanız olan kişi, bu görevi hak edecek ve bu göreve layık birisi olabilir.

Başarılı birisi de olabilir.

Ancak ne olursa olsun aynı soy ismi taşıyan yakın bir akrabanızın sizin Bölümünüzde açılan sınava girmesi ve kazanması etik olmaz.



Bu arada sınavı kazanan Betül Şevik’in 9.9.2021 tarihinde attığı bir tweet'te “Çok yakında Allah hayallerime kavuşturdu” şeklinde yazması da ilginç çünkü bu bölümün sınav ilanları aynı ayın 9 ‘un da ve 14’ün de verilmişti. Yani sınav sonuçları daha belli olmadan bu tweet atılmıştı.

Konu şimdi mahkemelik.

Adana’dan kalkıp Afyon’da bu sınavlara girerek hakkını arayan Samiye Adal, konuyu mahkemeye taşıdı.

Adal,  “Ben hakkımı arıyorum. Önce adrese teslim özellikler arayan bir başvuru şartnamesi düzenlediler. Tepkiler üzerine bunu değiştirip başka usulsüzlükler yaptılar. Esas atamaya etki edecek sınavlarda birinci olduğum halde sonuncu olan adayı atadılar.  İlk sınavda sonuncu olan aday nasılsa diğer sınavda garip bir şekilde yüksek not aldı.“ diyen Samiye Adal hakkını arıyor.

En doğal hakkıdır, sonuçta kimin haklı olduğuna mahkeme ve bilirkişi karar verecektir.

Ayrıca , sınav ilanında yazılan  “Agilent Technologies marka HPLC Sistemi Yazılım ve Donanım sertifikasına sahip olmak." gibi özellikle spesifik bir marka belirtilerek talep edilen özel şartın,  sosyal medyadan ve diğer mecralardan alınan tepki üzerine ilan metni değiştirildiği iddiaları da yabana atılır gibi değil.

Zaten bu iddiayı da sayın Rektör, “Gözümüzden kaçmış, hatayı düzelttik” diyerek itiraf ediyor.
Davacı Samiye Adal, daha sonra iddialarının teknik boyutunu da gündeme getiriyor ve hem kendi aldığı notları hem sınava giren diğer kişilerin notlarını hem de kazanan adayın notlarını belirtip, kazanan adayın kendilerinden çok daha az puan aldığını belirtiyor.

Konu mahkemede.

Mahkeme ve bilirkişi bu konuya karar verecektir.

Fakat o zamana kadar ben burada YÖK’e bu konu hakkında gereğinin yapılması için derhal harekete geçmesi çağrısında bulunuyorum.

Ondan önce de sözüm Üniversite yönetimine özellikle de yakınının bölümüne aldırdığı ileri sürülen Bölüm Başkanı’na olacak:

"Sayın hocam. Keşke yapmasaydınız.

Bu hiç şık olmadı.

Belki gerçekten de başarılı bir genci böyle bir tartışmanın içine atarak onun da geleceğiyle ilgili yanlışlıklar yaptınız. Ne olursa olsun sizinle aynı soy adı taşıyan bir kişi bu sınava girmemeliydi.

Keşke başka bölümlerde bir sınava girseydi.

O zaman kimsenin söyleyecek fazla bir şeyi olamazdı.

Bu mabal almaktır.

Bilmiyorum bu gelişmeler sonrası başınızı yastığa koyunca rahat uyuyabiliyor musunuz?

Vicdanınınız rahat mı?

Çünkü burada da evli ve anne olan bir kadın adayın onca sorumlulukları arasında çalışıp bu sınavlara hazırlanması , Adana’dan Afyon’a gidip gelmesi, kazanması ama maalesef hakkının yenilmesi iddiaları söz konusu…

Bu arada sayın rektörü de şunu söyleyebilirim ki;

Mahkeme elbette karar verecektir ama bana kalırsa siz mahkemenin sonucunu beklemeden bu konuyu düzeltip gereğini yapabilirsiniz.

Bu, bir araştırma yaptırıp hak eden adayı işe almak ya da bu sınavı iptal ederek yeni bir sınav açmak şeklinde de olabilir.

Buna sizler karar vereceksiniz.

Fakat mahkeme sonucundan önce adil bir karar size yüceltir..."