Cumhur İttifakı, şu an da ülkeyi ekonomik ve siyasi açıdan getirdiği durum içler acısı. Halkın büyük bir kesimi, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik dar boğazdan dolayı adeta kavruluyor. Acı olan ise yarınlara dair umutların kayboluyor olması.Çözümü onarılamayacak olan da, tüm bunlar yaşanırken gelecek Türkiye’sinin umudu olan donanımlı, pırıl pırıl binlerce gencin ülkede gelecek görmediğinden dolayı yurt dışına gidiyor olması. Peki, iktidar ne yapıyor? Her gün uçuyoruz, dünya bizi kıskanıyor, yollar, köprüler yaptık, enflasyon canavarını biz yok edeceğiz diyerek gün boyu ekranlarda La Fontaine’den masallar anlatıyorlar.

Tek adam yönetimine karşı demokratik Türkiye diyerek altı parti bir araya geldi. “Millet İttifakı”. Bu birliktelik, tüm kamuoyunda büyük bir sevinç yarattı.

Bu ittifak için büyük emekler veren sayın Kılıçdaroğlu, Akşener, Karamollaoğlu, Davutoğlu, Babacan ve Uysal, parti ilkelerini bir tarafa bırakıp, hiç bir pazarlık içine girmeden “ülkem ve demokrasi” diyerek tarihi bir adım attılar. Bizler ve gelecek kuşaklar bu demokrasi mücadelesini her koşulda şükranla anacağız.

Millet İttifakı’nın Değerli Genel Başkanları sık sık bir araya gelerek başta anayasa olmak üzere tüm sorunları belirleyip, çözüm önerilerini sunmak üzere birer temsilciden oluşan komite oluşturdular. Bu komite uzun zamandır büyük bir emek ve  özveri ile çalışarak geleceğe dönük çoğu konuyu raporladılar. Yakın bir süreçte de bu raporların sayın genel başkanlara sunulacağını ifade ediyorlar.

Değerli Okurlar; bu ittifakın oluşumundan bugüne kadar çok uzun bir süre geçti. Başkanlar sıklıkla bir araya gelmeye devam ediyorlar. Her buluşma sonunda, da ekranlardan birlik mesajları veriliyor. Bu buluşmalar biraz olsun toplumu rahatlatıyor ama nereye kadar?

Sayın Genel Başkanlar, bu gidiş gelişleriniz çok uzamadı mı? Zaman daralıyor. Bir an önce, komitenin oluşturduğu raporları bir araya gelerek son şeklini verin ve kamuoyuna birlikte açıklayın. Bu açıklama kamuoyundaki umutsuzluğu biraz olsun hafifletecektir.

İttifakın ilk gününden beri devamlı  güçlendirilmiş parlamenter sistem diyorsunuz. Ancak bunun tanımını bile kamuoyuna halen anlaşılabilir şekilde  açıklayamadınız.

Halkla buluşuyorsunuz dertlerini dinliyorsunuz. Halk size dertlerini anlatıyor, sizler de devamlı biz gelirsek sorunları çözeceğiz diyorsunuz. İnanın bu ziyaretler, halkı çok mutlu ediyor. Ancak bir şeyi gözden kaçırmamalısınız. Kamuoyunda ki yaygın söylenti , liderler devamlı bir araya geliyorlar (sanki altın buluşma günleri gibi) konuşuyorlar ama henüz birlikte ortaya somut  bir şey koyamadılar!…

Bu algıyı ortadan kaldırmak için en kısa zamanda, hep birlikte halkın karşısına çıkıp, program ve projelerinizi nasıl zamana yayarak çözeceğinizi anlatın ve umutları yeşertin.

Sayın Genel Başkanlar, şimdiye kadar ki konuşmalarınızda, hiçbiriniz parti ilkeleri demeyip tek demokrasi ve güçlendirilmiş parlamenter sistem diyerek gelecek Türkiye’si için çok değerli ve tarihi büyük bir görev yerine getiriyorsunuz.

Kamuoyunda söylentilerden biri de altı partinin bir araya gelerek kurduğu ve Millet İttifakı adını verdiği bu birlikteliğin, tüm muhalefeti temsil etmediği… Tüm muhalefet birlikteliği ancak TİP ve HDP’nin de bu ittifakta yer alması ile sağlanacağı kanısında...

Gün, Türkiye ve demokrasi günüdür. Gün, birliktelik günüdür. Demokrasi, özgürlük, eşit yurttaşlık diyen her parti bu ittifakta olmalıdır. HDP’nin oluşuna iktidardan bazı karşı söylemler hatta saldırılar olacaktır. AKP’nin tek amacı millet ittifakına Kürt yurttaşların desteklerini önlemektir. Bunlara aldırmayın! Yolunuza devam edin. Herkes, herkesi biliyor. Onlar kendilerine baksınlar. Geçmişte seçim kazanmak için yapılanlar, İmralı mektuplarını okumak, kırmızı bültenle aranan katilleri, Türk televizyonlarına çıkarmak tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de şimdi Türk Adaleti’nin siyasi tutuklusu Demirtaş’ı, bebek katili terörist başına yargılatmaya kalkıyorlar.

HDP, Anayasa gereği kurulmuş ve 6.5 milyon oy almış siyasi bir partidir. Meclis Başkanlık Divan’ında da temsilcisi var mı? Var. Sizler, o parlamentonun üyesi olarak orada oturmuyor musunuz?

HDP de şunu bilmeli ki bu aldığı oylar, sadece Kürt kökenli yurttaşların olmayıp, on binlerce Kürt kökenli olmayan yurttaşlarında desteğidir. HDP yöneticileri, yüzünüzü artık Türkiye’nin aydınlığına çevirin. Katil sürüsü, İmralı’nın ve bebek katilinin  gölgesinden çıkın ve Türkiye partisi olun. Nasıl, Kurtuluş Savaşı’nı sırt sırta vererek kazandıysak, birlikte kardeşce, sorunsuz, eşit yurttaşlık temelinde yeniden demokratikTürkiye diyelim.

Millet İttifakı’na katılan tüm siyasi  partiler olarak gelin öz eleştiri yapalım. Öğrenmek istiyorum? Siyasi partiler olarak bugüne kadar uyguladığınız yöntemlerle siyasette başarılı olabildiniz mi? Öyle olsa AKP’nin ülkeyi içine düşürdüğü kaos, yokluk ve yoksulluklara rağmen  oyu %36-38’de kalabilir miydi?

AKP, devamlı hayal satıyor. Bu hayallerin yanlış olduğunu kendisi de biliyor. İttifak ise, bu yalanları ekranlarda devamlı anlatıp AKP’yi halka şikayet etmek yerine, sizler ne yapıp edip bu dertlere nasıl derman olacağınızı projelerinizle anlatmalısınız..

Cumhurbaşkanı adayı kim olacak diye iktidar sizi aylardır provoke ediyor, siz de bu tuzağa düşüyor ve devamlı bunu dillendiriyorsunuz. Bırakın kardeşim kim olursa olsun. Bırakın onlar konuşsun. Yeni yeni gündemler yaratıp halkın gerçek sıkıntılarının konuşulmaması için uğraşıyorlar. Vatandaş yanıyor, kavruluyor.

Değerli Genel Başkanlar, artık hep beraber ekranlara çıkıp ekonomiyi, adaleti kısa sürede çözeceğiz mesajını verme zamanı gelmedi mi? Ne zaman ekranların karşısına çıkıp ellerinizi kaldırarak halkı selamlayıp yüreklendireceksiniz? Bu birliktelik görüntüsü halkın yıllardır hasret kaldığı ve özlemini çektiği “güven duygusunu” yeniden yeşertecektir.

CHP, dindar kesime İYİ Partililer de milliyetçi kesime mesaj vermeyi de bırakın. “Benim Genel Başkanım, peygamber soyundan geliyor, Umre’ye gitti”,

İyi Partili konuşmacılar da asker selamı vermek gibi gereksiz mesajlar veriyorlar. Bu yapılan mesajlar inanıyorum ki, hem Sayın Kılıçdaroğlu’nu hem de Sayın Akşener’i üzüyor.

Bu tür mesajlarla ne milliyetçilerden ne de dindar kesimden oy koparamazsınız. Asıl mesele, büyük oranda AKP’den kopan kararsızlara gelecek için bu ülkenin ihtiyacı olan değerli yurttaşları olduklarını hatırlatarak kazanmalısınız ki, bu oylar yeniden AKP’ye dönmesin .

Ne olur, AKP nasıl olsa devamlı oy kaybediyor algısına da sakın kapılmayalım.

AKP için tek hedef iktidarda kalmak. Bunun için her türlü girişimleri yapıyor ve ülkenin gelecek yıllarını bile ipotek ederek kararsızları nasıl yeniden kazanırımın yollarını arıyor.

Uluslararası  tüm olaylarda millet ittifakı, iktidara koşulsuz olarak sürekli destek veriyor. En son Kazakistan’da yaşanan oylara da iktidarla birlikte destek verdi. Peki soruyorum? Yıllardır iktidar, muhalefetin bir tek yasa önerisine ‘evet’ dedi mi?

Yine söylüyorum, vatandaşın “millet ittifakı cambaz ipi üzerinde yürüyor” imajını silip projeler, ortak gelecekler ve  tüm kesimleri ikna edecek söylemlerde bulunmalısınız. Vatandaş artık yapabilirlik mesajlarını bekliyor.

HAYDİ, hep birlikte aydınlık TÜRKİYE’ye…

SON SÖZ: Yarını iyileştirmenin tek yolu, bugün neyi yanlış yaptığını bilmektir. ROBIN SHARMA