BMGK'de düzenlenen kapalı Kıbrıs oturumunun ardından yazılı açıklama yapıldı.
Kıbrıs Ada'sında konuşlu BM Barış Gücü Misyonu'na tam destek verilen açıklamada, misyonun görevine ve uygulanmasına tam saygı gösterilmesi çağrısı yapıldı.
Açıklamada, BM Genel Sekreteri ve ekibinin kişisel ilgisinin memnuniyetle karşılandığı aktarılarak, Genel Sekreter'in en yakın zamanda BM temsilcisi atanması önerisinin desteklendiği kaydedildi.
Ada'nın iki tarafında da gerçekleşen seçimlerin bir "fırsat penceresi" sunduğu belirtilen açıklamada, taraflara irtibatı tekrar artırma ve somut adım atarak uygun ortamı oluşturma çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, "Taraflar, BMGK kararları uyarınca, açıklık, esneklik ve tavize açık bir şekilde, siyasi eşitlik temelinde kapsamlı, adil, iki toplumlu ve iki kesimli federal çözüm için resmi müzakerelere dönmeyi hedeflemeli." ifadeleri kullanıldı.
Tek taraflı hareketlerden kaçınılması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, olası tek taraflı adımların Ada'da gerginliği artırabileceği ve barışçıl çözümü baltalayacağı değerlendirmesi yapıldı.
"CİDDİ BİR HAYAL KIRIKLIĞI YARATIYOR"
KKTC New York Temsilcisi Mehmet Dânâ, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart'ın bugünkü sunumunun ardından BMGK tarafından yapılan basın açıklamasını AA muhabirine değerlendirdi.
Aynı egzersizin tekrarlanmasının farklı bir sonuç vermeyeceğinin bilincinde olan Kıbrıs Türk tarafının, Genel Sekreter'in "bu kez farklı olmalı" çağrısı doğrultusunda Kıbrıs için yeni ve gerçekçi bir vizyon olan "egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü" temelinde bir çözüm önerdiğinin altını çizen Dânâ, "Özden gelen haklarımız olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüzün teyidi, Ada'daki iki taraf arasında işbirliği zemininde bir anlaşmanın yolunu açacak resmi bir müzakere sürecinin başlayabilmesi ve başarıya ulaşabilmesi için bir gerekliliktir." dedi.
Dânâ, BM Genel Sekreteri tarafından bir temsilci atanması konusunda ise Eylül 2021'de yapılan üçlü görüşmede, Jane Holl Lute yerine yeni bir kişisel temsilci atanması konusunda varılan mutabakattan Kıbrıs Rum tarafının geri adım attığını anımsattı.
BMGK tarafından yapılan açıklamada ciddi bir eksiklik teşkil eden diğer bir önemli hususun ise tüm adayı ilgilendiren konularda her iki tarafın işbirliğine duyulan ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Dânâ, "Hidrokarbon kaynakları veya düzensiz göç gibi konularda Konsey'in iki taraf arasında işbirliği çağrısında bulunmasının; esasen uzlaşı, güvenin tesisi ve Kıbrıs konusunda bir anlaşmaya varılması hususunda elverişli bir ortam yaratılması yönündeki Konsey'in çağrılarıyla da tutarlı bir yaklaşım olacağı açıktır." açıklamasında bulundu.
Dânâ, Konsey'in, Kıbrıs'ta ciddi bir insan hakları ihlali teşkil eden ve olumsuz etkileri öncelikle genç nesil tarafından hissedilen "Kıbrıs Türk halkına yaşamın tüm alanlarında uygulanan izolasyonu" görmezden gelmeye devam etmesinin de ciddi bir hayal kırıklığı yarattığına işaret ederek,"Bu vahim adaletsizlik, Konsey tarafından tatmin edici bir şekilde ele alınmadığı sürece, Konsey'in Kıbrıs konusuna ilişkin iddia ettiği tarafsız yaklaşımının, ikna edici olması veya herhangi bir olumlu sonuç doğurması mümkün değildir." ifadelerini kullandı.
BMGK tarafından yapılan açıklamayı Ada'daki mevcut gerçekleri yansıtmaktan uzak olarak niteleyen Dânâ, "(Açıklama) Kıbrıs'ta tek çözüm çerçevesi olarak kapsamlı bir şekilde tüketilmiş ve kategorik olarak başarısızlığa uğramış olan federal formülü tekrarlamaktan öteye gitmemektedir. Konsey’in bu yaklaşımı, Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözümün önündeki en büyük engeldir." vurgusunda bulundu.
KKTC'DEN BM'NİN AÇIKLAMASINA TEPKİ
KKTC Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, BM Genel Sekreteri'nin KKTC'deki BM Barış Gücünün faaliyetleri ve İyi Niyet Misyonuna dair dönemsel son iki raporunun BM Özel Temsilcisi Colin Stewart tarafından sunulmasının ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin basına yaptığı açıklamasına tepki gösterildi.
Açıklamada, BMGK'nin açıklamasının "talihsiz" olduğu ve Kıbrıs Rum tarafına açıkça destek beyan etmekten çekinmeyen Güvenlik Konseyi Daimi üyelerinin desteği ile Rum tarafını memnun etmek amacıyla yapıldığının aşikar olduğu belirtilerek, "Rum tarafının çıkarlarına hizmet eden Güvenlik Konseyi'nin yalnızca adadaki bir tarafın görüşleri üzerinden diğer tarafa dayatmalar içeren bu açıklaması, tarafsızlık ilkesine aykırıdır ve tarafımızca kesinlikle kabul edilemezdir." ifadelerine yer verildi.
Güvenlik Konseyinin açıklamasında, Kıbrıs meselesinde bir anlaşmaya varılabilmesi için önceden denenmiş ve tüketilmiş formül çerçevesinde taraflara yeniden resmi müzakerelere başlama çağrısı yapıldığı hatırlatılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Adadaki statükonun devamından beslenen Rum tarafının bir anlaşmaya varmak için aslında herhangi bir çaba sarf etmeye niyeti yoktur. 50 yıldan bu yana anlaşmaya varılması yönündeki her fırsatı elinin tersiyle reddeden Rum tarafı, daha önce denenmiş ve tüketilmiş formüllere şimdi sözde destek veriyor gibi görünerek dünyayı kandırmaya çalışmakta ve bu oyununa Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni de alet etmeye çabalamaktadır. Rum tarafının tek amacı, Birleşmiş Milletler temsilcisi atanması gibi girişimlerle zamana oynayarak, Kıbrıs Türk halkının dünya ile buluşmasını engellemektir."
Açıklamada, statüko nedeniyle izolasyon altında yaşamak zorunda bırakılan Kıbrıs Türk halkının, geçmişten günümüze iyi niyetiyle müzakere masasında yerini aldığı ve bir anlaşmaya varılması için gerekli tüm çabayı ortaya koyduğu vurgulanarak, "Dolayısıyla hiçbir kesimin, defalarca denenmiş ve başarısızlığa uğramış bir formülü, iyi niyetini hali hazırda kanıtlamış olan Kıbrıs Türk halkı üzerinde empoze etmeye hakkı yoktur." denildi.
"Kıbrıs Türk halkının dünyada hak ettiği yeri alabilmesinin tek yolu, özden gelen haklarının kabulünden geçmektedir." denilen açıklamada, "Özden gelen haklarımız çerçevesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescilini talep etmek en doğal hakkımızdır. Herhangi bir dayatmayı kabul edeceğimizi sanan kesimlerin, Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca verdiği mücadeleyi incelemesi ve özden gelen haklarını teslim etmesi beklentimizdir." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, "Bu vesileyle BM Güvenlik Konseyi tarafından yapılan bu talihsiz açıklamadan duyduğumuz hayal kırıklığını vurgular ve adadaki gerçeklerin bir an önce Birleşmiş Milletler tarafından idrak edilmesi beklentimizi yineleriz." değerlendirmesi yapıldı. (AA)
Birleşmiş Milletler'den Kıbrıs açıklaması
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Kıbrıs'ta taraflara resmi müzakerelere dönme çağrısı yaparak, "siyasi eşitlik temelinde iki toplumlu, iki kesimli federal" çözüm önerisini yineledi. Açıklamaya tepki gösteren KKTC Dışişleri Bakanlığı, "Rum tarafının çıkarlarına hizmet eden Güvenlik Konseyi'nin, yalnızca adadaki bir tarafın görüşleri üzerinden diğer tarafa dayatmalar içeren bu açıklaması, tarafsızlık ilkesine aykırıdır ve tarafımızca kesinlikle kabul edilemezdir" ifadesini kullandı.