Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Kahramanmaraş Azerbaycan Bulvarı Borsa Caddesi’nde bulunan Buket Sitesi’nin çökmesi sonucu amcası Remzi Sırma’yı kaybeden Avukat Özgecan Sırma, yıkılan binaların müteahhitleri, yapı ruhsatı veren, iskan ruhsatı veren ve denetim görevi olan kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, "Makamınızca yapılacak soruşturma kapsamında tespit edilecek şirketlerin ve kurumların yönetici ve çalışanları ile sorumluluğu olan diğer gerçek kişilerin hukuka aykırı davranışları nedeniyle felaket düzeyinde bir yıkım, çok sayıda ölüm ve yaralanma yaşanmıştır. Amcam Remzi Sırma ve kuzenlerimin de dedesi olan Ekrem Hocaoğulları hayatını kaybetmiş, kızı Dilvin Sırma ve Dilvin'in annesi Muhterem Hocaoğulları enkazdan yaralı olarak çıkarılmıştır. Dilvin Sırma'nın tedavisi yoğun bakım ünitesinde Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde devam etmektedir” denildi.

ÇÜRÜK BİNALARI YAPAN VE İZİN VERENLERİN SORUMLULUĞU

Dilekçede, bazı binalar dimdik ayakta iken Buket Sitesi’nin tamamen çöktüğü belirtilerek, “Bu tamamen çürük binaları yapan, bunların yapılmasına izin veren, bunlara göz yuman ve bunları denetlemeyenlerin sorumluluğudur. Dolayısıyla her şey bu kadar açık iken suçun maddi unsuruna ilişkin yapılacak fazlaca bir açıklamaya gerek yoktur” ifadelerine yer verildi.

‘ÖLÜME NEDEN OLAN ÇÜRÜK BİNALAR’

Kişilerin ölümüne ve yaralanmasına yol açan deprem değil, deprem nedeniyle yıkılan çürük binalar olduğunun kaydedildiği dilekçede, çürük yapılan binalar ile gerçekleşen ölüm ve yaralama neticeleri arasında açık bir nedensellik bağı olduğu aktarıldı.

UZMANLAR UYARMIŞTI

Prof. Dr. Naci Görür’ün ve Prof. Dr. Celal Şengör’ün 1999 Gölcük depreminden beri bölgede deprem uyarısı yaptığının anlatıldığı dilekçede, “Bu konuda özel uzmanlık bilgisi olması gereken müteahhitler, yapı ruhsatı verenler, yapıyı denetleyenler ve bu yapılara iskan izni verenlerden bu neticeyi öngörmeleri beklenebilir mi sorusunun yanıtlanması gerekir. Bu sorunun muhatabı olan kişi ise ortalama bir müteahhit, ortalama bir imar müdür, ortalama bir fen işleri müdürü, ortalamu bir yapı denetim uzmanı ve ortalama bir diğer yetkilidir. Ülkemizde bırakınız bu özel bilgiye sahip kişileri, sokaktaki sıradan kişiler hatta bu konuda özel bir eğitimi olmayan bizim gibi hukukçular dahi bu bölgenin deprem bölgesi olduğunu ve burada Richter ölçeği ile 7 ve üzeri büyüklükte deprem beklendiğini bilmektedirler” ifadeleri kullanıldı.

Dilekçede, felaketten sorumlu olanların ‘biz bunu öngöremedik’ ya da ‘bunu öngörmemiz bizden beklenemezdi, öngörseydik de zaten bina yıkılırdı’ gibi savunmalarına itibar edilemeyeceği aktarıldı.

BİLİRKİŞİ RAPORU ALINMASI TALEP EDİLDİ

Suç duyurusu dilekçesinde, afet bölgesinin maddi şartları da dikkate alınarak mümkün olan en kısa zamanda yıkılan binalarla ilgili alınan tüm izinlerin, binalarda yapılacak bilirkişi incelemesi ile kullanılan malzemenin, binanın yapılış tekniği gibi hususların soruşturulması ve bilirkişi raporu alınması talep edildi.

CEZALANDIRILMASI İSTENDİ

Dilekçede, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen depremlerde yıkılan bina müteahhitleri, yapı ruhsatı veren, iskan ruhsatı veren ve denetim görevini yerine getiren kişiler hakkında “bilinçli taksirle öldürme” suçundan iddianame düzenlenmesi ve sorumluların cezalandırılması istendi.

‘VATANDAŞ DA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNABİLİR’

SÖZCÜ’ye konuşan Avukat Özgecan Sırma, “Ülkemizde meydana gelen deprem afeti sonucu can kurtarma çalışmaları başta olmak üzere hukuki süreçler ilk andan itibaren en önemli gündemimizdir. Zira yıkılmayan yapılarla da açıkça görüldüğü üzere öldüren, deprem değil usulüne uygun inşa edilmemiş yapılardır. Hayatını kaybeden ve yaralanan kişiler o yapılarda bu depreme yakalanmasa idi sonuç bu olmayacaktı. İşte bu en önemli nedensellik bağıdır. Bu depremde binası çöken, zarar gören kişilerin enkaz kaldırma işlemleri başlamadan ivedilikle cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunması gerekir. Cumhuriyet Savcıları re'sen süreci başlatmış ise de yakınlarının yapacağı suç duyuruları da elzemdir. Bu kapsamda vatandaşlarımız bulundukları şehir fark etmeksizin en yakın Cumhuriyet Başsavcılığına muhabere yolu ile ilgili şehir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere suç duyurusunda bulunabilirler. Birçok hocamız örnek dilekçe formlarını sosyal medyada paylaştılar. Prof. Dr. Murat Volkan Dülger ve ekibi gibi hocalarımız gerek avukat meslektaşlarımız gerek vatandaşın faydalanması adına örnek kararlar ile bu yayınları yapmıştır” dedi.