TBF Disiplin Kurulu’nun kararı doğrultusunda, 15 Aralık 2022’de yönetmeliklere ve kamu vicdanına aykırı bir şekilde Erşan Kartal’ın lisansı iptal edilip, profesyonel hakemlik sözleşmesi feshedilmişti. Konu, Bursaspor’un şikayeti ile gündeme gelmişti. Kendisini maçtan sonra arayan Bursaspor Başkanı ile ‘tatsız’ konuşması, maalesef tek taraflı olarak Erşan Kartal’a mal edilmişti.

BİR başkan bir hakemi hangi hakla arayabilir? Ve hangi hakla hesap sorabilir; tehdit ya da hakaret edebilir? Bunu yapıyorsa da niçin disipline sevk edilmez? Ama ona belirlediği seviyeden yanıt veren hakem disipline gönderilip kariyeri bitirilir! Tarih bu soruların bilinen (!) yanıtlarını tabii ki ileride ortaya koyacaktır.

KURULUŞ amacı sportif davaların hızla sonuçlandırılması olan GSM Tahkim Kurulu, tam 3 ay sonra, Erşan Kartal’a verilen bu haksız ve orantısız kararı bozdu. Yaklaşık 4 ay önce oynan bir maç nedeniyle, profesyonel hakemlik sözleşmesi sonlandırılan, lisansı iptal edilen Erşan Kartal’ın hakları yasal olarak iade edilmek durumunda...

15 Aralık’ta bu yanlış ve orantısız cezayı veren TBF Disiplin Kurulu üyelerine söylemek istediğim şu:

SİZ de hukuk adamısınız. Kararınızı bozan tahkim üyeleri de. 4 aydır bu ülkenin yetiştirdiği önemli bir değere yaşattıklarınız, bundan sonraki yaşamınızda hepinizin vicdan muhasebesi olsun... Vicdanınız varsa tabi!

ETİK KURUL NEDEN YOK?


TÜRKİYE Futbol Federasyonu ve Üniversite Sporları Federasyonu bünyesinde ‘Etik Kurul’ var. Ancak basketbol, voleybol, hentbol, atletizm gibi diğer federasyonların hiçbirinde maalesef yok. Neden? Nedenini bilen yok. Olması için uğraşan var mı? O da yok. Gerek var mı? Yasadışı bahisin ortaokul öğrencileri seviyesinde kabul gördüğü ülkemizde tabii ki var.

GÜNÜMÜZDE, özellikle basketbolda, sonucu üzerinden bahis dedikodusu yapılmayan maç sayısı bir elin parmakları kadar. Sezon başında TBF, bu konu ile ilgili Sportradar ile işbirliği yaparak ‘Şeffaflık Tescil Teknolojisi’ adı altında, bahis takip ve dürüstlük takip hizmetleri verileceğini açıkladı. Açıkladı ama hemen hemen tüm maçlar, hakemler, antrenörler, sporcular ve yöneticileri zan altında bırakan dedikoduların ayyuka çıktığı ortamda, bu yapının bir tane olumlu ya da olumsuz açıklamasını duymadık.

DENİLEBİLİR ki: Biz dedikodu ile iş yapmıyoruz. Ben de derim ki: Şüyuu vukuundan beterdir. Dolayısıyla, arif olanın bile anlayacağı iddiaları inceleyip değerlendirecek bağımsız etik kurullarına acilen ihtiyaç var. İlgili federasyon başkanları kafalarını siyasetten kaldırıp, talip oldukları spor dalının yönetimine kafayı yorarlarsa, kendileri için küçük ama federasyonları için büyük bir adım atmış olurlar.

DEĞİL mi, Sayın Bakan Mehmet Kasapoğlu? Her federasyona özel tahkim ve/veya etik kurul önerimizi siz mi değerlendirirsiniz yoksa şeyhülislama mı soralım?