Ceset siyahi bir kadına aitti.
Kadın, 17 yaşındaki Jeannah Danys Dinabongho İbouanga’ydı.
Gabonluydu.
Üç aydır Karabük’teydi.
Karabük Üniversitesi’nde hazırlık sınıfı öğrencisiydi.
Arkadaşları ona “Dina” diye sesleniyordu.
Otopsiye göre, “Vücudunda derede kaldığını gösteren yaprak ve bitki kalıntıları” vardı. Bazı sıyrık ve yaralar saptandı. Ancak ölüm sebebi belirlenemedi. Derede bulunmuştu ancak suda boğulma emaresi yoktu.
KİM BU DÖRT KİŞİ?
Dina, bir gece önce, 25 Mart’ta cep telefonu şarjını almak için evden çıkmış ve geri dönmemişti.
Aynı apartmanda oturan G.A.O.’ya göre Dina, kapıyı açmaya çalıştıkça arkadan birileri tutup çıkmasını engelliyordu. G.A.O., “Polis çağırırım” diye bağırınca Dina’yı bıraktılar.
Dina, Karanfil Apartmanı’na atlarken düştü, pantolonu takıldı. Yalın ayaklarla caddede koşarken, kapıdaki iki erkek çevrelerini kontrol etti. Sayıları dörde çıktı.
DURSUN A. ÜÇ KEZ ALINIP BIRAKILDI
Gece caddelerde koşan Dina, Dursun A.’nın arabasının önünü kesti.
Dursun A., 55 yaşında ve emekli.
5 Nisan’da alınan ifadesinde şu bilgileri verdi:
“1009. Cadde’de siyahi bir kız birden aracımın önüne atladı ve beni durdurdu. ‘Abi hastane’ dedi. ‘Ne oldu’ diye sordum,‘Abla dövdü’ dedi. Arka koltuğa oturdu. Amacım hastaneye götürmekti. Telefonumu istedi. ‘Anne, anne’ dedi. Telefonumu verdim, bir şeyler konuştu. Sol elinde yara, yüzünde kan ve kızarıklık vardı” dedi.
Dursun A., Yeşil Mahalle’de Dina’nın kapıyı açtığını, atlayacağından kuşkulandığı için frene bastığını, araç durunca kızın inip refüje koştuğunu savundu.
Dursun A:
“Kız atlayınca kapıyı kapatıp yoluma devam ettim. Kızın hangi istikamete doğru gittiğini görmedim.”
Daha sonra kızın indiği yere döndüğünü, burada mı diye kontrol ettiğini, ancak görmediğini kaydetti.
Yol üzerinde özel bir hastane vardı.
Neden oraya bırakmamıştı?
Kız “Karabük hastane” dediği için Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürmek istediğini iddia etti.
Niye polise bildirmedi?
Cem adlı komiseri aradığını ancak komiserin telefonu açmadığını savundu.
Dursun A., üç kez gözaltına alındı ve serbest bırakıldı. Valiliğe ait güvenlik kamerası kayıtları gün yüzüne çıkınca en kritik bilgiyi sakladığı ortaya çıktı. Dördüncü kez yakalandı.
DİNA’NIN PEŞİNDEN ÇAYA GİTMİŞ
Görüntüde Dina’dan dört dakika sonra, Dursun A.’nın aracıyla kızın koştuğu çayın kenarına gittiği ve yedi dakika sonra döndüğü görülüyor.
Dursun A., 10 Nisan’da Karabük Sulh Ceza Hakimliği’nde, üç ifadesinde sakladığı bu anlara ilişkin şöyle dedi:
“(Kızın inmesinden sonra) u dönüşü yapıp geri döndüm. Filyos Çayı’na inen, arabaların geçeceği kadar aralık bulunan yola tuvalet ihtiyacım geldiği ve korktuğum için indim. Yola inmemdeki sebep, kadının durumunu merak ettiğim içindir. Tuvaletimi yaptıktan sonra kadını belki görebilirim diye arabanın uzunlarını yaktım. Ne kadar gittiğimi hatırlamamakla beraber çocuk parkının oraya kadar yol aldım. Ana yola bağlanamayacağını anlayarak, geri döndüm.”
Dursun A.’ya, önceki ifadelerinde olaydan niçin bahsetmediği soruldu.
“Hatırlamıyorum” dedi.
Cem adlı komiseri aradığını iddia etti.
Ancak komiseri aradığına dair kaydın olmadığı ortaya çıktı.
SİYAH KADINLARLA İLİŞKİSİ VAR
Dursun A.’nin kayıtlarında hayali komiserle değil ama D.S. ve N.B.M. adlı iki siyahi kız öğrenciyle sıklıkla görüştüğü belirlendi.
Dursun A., D.S. hakkında şöyle konuştu:
“Bir seneden beri tanırım. Bir gün aracımla seyir halindeyken, durmam için el işareti yaptı. Okula geç kaldığını, bırakıp bırakmayacağımı sordu. Ben de bıraktım. ‘Abi belki işim olur, seni arayabilirim’ diyerek, numaramı istedi. Yurda okula bırakmışlıklarım oldu.”
Gel gör ki Afrikalı kızlar böyle söylemedi.
Polise verdikleri ifadede Dursun A.’nın “Cinsel anlamda siyahi kadınlarla ilişkiye girme yönünde sözlerinin olduğunu” belirttiler. “Siyahi kadınların popoları ve memelerinin güzel olduğuna” dair konuştuğunu anlattılar.
Dursun A. ise suçlamayı reddederek, “Sadece siyah kadınların güzel olduğunu söyledim. Bunu cinsel amaçlı söylemedim” dedi.
Dursun A. bu kez cezaevine gönderildi.
Karara şu gerekçe yazıldı:
“Siyah kadınlara ilgisi olan şüphelinin eylemde bulunması üzerine ölenin araç hareket halindeyken inmeye çalıştığı, yolun karşısına geçerek çay boyuna gittiği, Dursun A.’nın eylemlerini devam ettirebilmek amacıyla tali yola girdiği, burada Dina’nın ölümüne neden olduğu...”
OTELDE FUHUŞ BASKINI
Karabük Üniversitesi’nde 10-12 bin kadar yabancı öğrenci var.
Bunlardan yaklaşık yarısı Afrikalılardan oluşuyor.
Afrikalı kızların şebekelerce pazarlandığı savunuluyor.
Geçen gün bir otelde 16 yaşındaki öğrencinin fuhuşa itildiği iddia edildi.
Dina’nın ölümü, Afrikalı kızların düşürüldüğü bu fuhuş batağını gün yüzüne çıkarabilir.
İddia: MHP’li vekilden sarhoş sürücüye kurşun ve dayak
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir ve iki danışmanı 13 Nisan’da Kayseri’den Ankara’ya dönerken, Hacıbektaş’ta önlerinde seyreden B.K. adlı sürücüyle sollama tartışmasına tutuştu.
Alkollü olan B.K., Özdemir’e yol vermedi.
Kovalamaca yaşandı.
İddiaya göre Özdemir ya da danışmanları aracı durdurmak için 5-6 el ateş etti. Kurşunlar araca isabet etti. Özdemir ve danışmanları sarhoş sürücüyü dövdü, cep telefonunu aldı.
Olay Hacıbektaş Emniyeti’ne yansıdı.
İddiayı sorduğum Özdemir “Bahsettiğiniz gibi bir durum değil. Konu tetkik ediliyor” demekle yetindi.
İftira büyük günahlardan mıdır Halil hoca?
Dün burada Dolmabahçe imamı Fuat Yıldırım’ın yaşadıklarını yazdım.
Sen misin “Camide içki içildi” demeyen...
“Nasıl Cumhurbaşkanımızı yalanlarsın” diye dövüldü.
Bir camiden ötekine sürüldü.
Kendisine böbreğini veren müezzin baskı gördü.
Fuat Yıldırım eziyet görürken, caminin imamı Halil Necipoğlu ne yaşadı dersiniz?
İddiaya göre...
Gezi Parkı günlerinde camiyi bırakıp kaçan Necipoğlu, olaylar yatışınca ortaya çıktı. İfadesinde Yıldırım’ı suçlayarak, “Sosyalist bir zihniyete sahiptir” dedi.
Necipoğlu görev yerini terk ettiği için Zeytinburnu’nda camiye gönderilse de siyasi ilişkileri sayesinde tekrar yükseldi.
Şimdi TRT 1’deki ‘Güzel Kuran Okuma Yarışması’nda jürilik yapıyor, özel kanallarda Ramazan sohbeti veriyor.
Buradan sormak isterim:
İftira büyük günahlardan mıdır Halil hocam?
