İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen’in bir açıklaması olmasa hazin gerçeği öğrenemeyecektik!
İsrailli Bakan, sosyal medya hesabından, Türkiye’de 34 kilo uyuşturucu ile yakalanıp 10 yıl hapse mahkûm edilen İsrail vatandaşı Danny Awka’nın serbest bırakılacağını açıkladı.
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen’in paylaştığı teşekkür mesajı şöyle:
“Ne mutlu ki, Başkan Herzog’un, benim ve diğer yetkililerin araya girmesinden sonra, 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Danny Awka hafta başında ailesinin yanına dönecek.
Sorunun çözümüne katkı sağlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a teşekkür ediyorum.”
Böyle diyor İsrailli Bakan...
Demek ki neymiş?
10 yıl hapis cezası alan uyuşturucu kaçakçısı İsrail vatandaşı, İsrail hükümeti rica edince serbest bırakılıvermiş!
★★★
Danny Awka böylece hapisten kurtulurken, tüm suçu “haber ve yorum yazmak” olan gazeteci Barış Pehlivan 6 gündür, Tele-1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ise 54 gündür Silivri Cezaevinde...
Bu adalet midir?
Daha önce de, Türkiye’de teröre destek olmak suçundan cezaevinde yatan Alman Die Welt gazetesinin muhabiri Deniz Yücel ve Amerikalı Rahip Brunson da Alman Başbakanı Merkel ve ABD Başkanı Trump’ın araya girmesiyle hemen serbest bırakılmıştı... Tıpkı uyuşturucu satıcısı İsrailli gibi... Anlaşılan Türkiye’de Türk olmak zor!
Gazeteciler için halkı bilgilendirip uyarmak, yolsuzlukların peşini bırakmamak, haksızlıklara karşı çıkmak affedilmez bir suç!
★★★
6 gün önce Silivri cezaevine kapatılan Barış Pehlivan şöyle diyor:
“Hiç kimseyi öldürmedim...
Hiç kimseye tecavüz etmedim...
Hiç kimseye uyuşturucu satmadım...
Eğer bu ağır suçları işleseydim, utancımdan yaşayamazdım ama iktidar bana özgürlük bahşederdi...
Ne haram yedim...
Ne cana kıydım...
Bu topraklarda herkesin yüreğine bahar gelmesi için yazdım...
Şimdi içerideyim!”
★★★
Ülkede herkes, Merdan Yanardağ ve Barış Pehlivan’ın hapiste olmalarının hakla-hukukla bir ilgisi olmadığını biliyor.
Yeni yasayla, hükmü kesinleşmiş ağır suçlar işleyenler bile cezaevinden çıkabiliyorken, Barış, hüküm verilmemiş bir dava gerekçe gösterilerek hapse atılıyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sormak lâzım:
“Adalet bunun neresinde?”
Gazetecilik tehlikeli meslek haline geldi!
Namusunu, onurunu, halkın haber alma hakkını her şeyden aziz bilen tarafsız gazeteciler sürekli tehdit ediliyor. Ya hapse atılıyor ya da şiddete uğruyorlar.
Tabii bu, muhalif gazeteciler için geçerli! İktidar yandaşı gazetecilerin böyle bir sorunu yok!
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) “Türkiye’de gazetecilik: ‘Güvende hissetmiyorum” isimli bir raporun sonuçlarını açıkladı.
Anket, Türkiye’nin 13 büyük kentinden 57 gazeteci ile yapılmış...
Rapordaki verilere göre 57 gazetecinin 46’sının son 5 yıl içinde ya fiziksel saldırıya, ya da tehdide maruz kaldığı ortaya çıktı.
Gazetecilerin yüzde 70’i gözaltı ve tutuklanmadan, yüzde 42’si fiziksel şiddetten, yüzde 35’i ırkçı saldırılardan kaygılanıyor.
Rapora gazetecilerin yüzde 28’i sokakta, evde ya da işyerinde şiddet ve tehdide maruz kaldığını ifade ediyor ve yüzde 47 gazeteci “Kişisel güvenliğim konusunda kaygılıyım.” diyor.
Yüzde 87 gazeteci Türkiye’de kendilerini güvende hissetmediklerini söylüyor.
Ülkemizde gazetecilik, düzgün gazeteciler için
tehlikeli meslek haline geldi!
GÜNÜN SÖZÜ
Dürüstlük ağır yüktür, onu taşımak için güçlü olmak gerekir!
