Çarşıda-pazarda dolaşıyorum...
Her yer cehennem gibi... Her şey ateşi pahası...
Kadın-erkek, büyük-küçük herkesin artan fiyatlardan yanan yakıla şikâyet ettiklerine tanık oluyorum.
Fakat... İnanılmaz bazı sahnelerle karşılaşınca dehşete düştüğüm de oluyor.
Bir kısım insanımız, ülkeyi yangın yerine çeviren pahalılık nedeniyle iktidara kızacağı yerde, muhalefete kızıyor!
Pazarda, parası yetmediği için filesini dolduramayan yaşlı bir kadının histeri nöbeti geçiriyormuş gibi çılgıncasına:
“Bütün bu kötülükler, bütün bu pahalılık Kılıçdaroğlu yüzünden” diye bağırdığını duyunca kulaklarıma inanamadım.
Düşünce düzeyi bu seviyede olan insanların içinde bulunduğu cehalet bataklığına üzülmemek elde değil...
★★★
Düşünebiliyor musunuz?
Oylarıyla bütün yetkileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verip, ülkedeki tüm aksaklıklardan Kemal Kılıçdaroğlu’nu sorumlu tutmak nasıl bir ruh halidir?
Sanırım bu durum, psikolog ve psikiyatristlerin incelemesi gereken toplumsal bir sorundur.
Bunların düşünceleri donmuş, bakış açıları kalıplaşmış, yapılarının değişmesi çok zor bir hale gelmiş.
Hâlâ ekonomideki kötüye gidişin ve pahalılığın sorumlusunun muhalefet olduğunu sanıyorlar.
Sadece cahillik değil...
Bir kısım insanlarımızın kulakları var duymuyor, gözleri var görmüyorlar!
Kira anlaşmazlıklarını arabulucular çözecek!
İktidarın ev sahipleriyle kiracıları karşı karşıya getirmesi de bir garip...
Sen kalk her şeye yüzde yüze varan zamlar bindir, emlak vergilerine yüzde 62 zam yap, sonra da kira artışlarını yüzde 25 ile sınırla...
Al sana toplumsal bir yara daha!
Enflasyon oranında zam yapılsa belki olaylar çıkması önlenecekti. Fakat iktidar enflasyonun yarısı kadar zamda karar kılınca ev sahibi-kiracı arasında başlayan kavgalar büyüdü... Tabancalar, bıçaklar çekildi. Cinayetler işlendiğini bile duyuyoruz.
Bu sorun daha da büyümeden akılcı bir çözüm yolu bulmak şart. Arabuluculuk belki çare olabilir.
★★★
Kiracı-ev sahibi anlaşmazlıklarında 24 gün sonra (1 Eylül 2023’te) yeni bir dönem başlıyor ve:
“Arabuluculuk Sistemi” devreye giriyor.
1 Eylül’den sonra kira davalarında arabuluculuğun zorunlu hale getirilmesinin önemli bir görev yerine getireceği belirtiliyor. Arabulucu görevini en geç bir ay içinde tamamlayacak. Uyuşmazlık devam ederse, taraflar dava açabilecek.
Mahkeme, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması şartı arayacak, aksi halde davayı kabul etmeyecek.
Bu sayede mahkemelerin yükünün azalacağı ve kira davalarının kısa sürede çözülebileceği umut ediliyor. Dileriz öyle olur.
TEBESSÜM
Paraşüt açılmazsa...
Temel ile Dursun askerde eğitimlerini paraşütçülük üzerine yaparlar. Komutan: “Bu bir deneme atlayışıdır, şimdi herkes sırayla atlayacak. Sonra aşağıda buluşma yerine gidip bekleyeceksiniz. Eğer paraşüt açılmazsa fazla telaş yapmayın, yedek paraşütü deneyin” der ve herkesi teker teker uçaktan atlatır.
Dursun yere doğru inerken birinci paraşütü çeker açılmaz, o anda yan tarafında olan Temel’e:
“Ula Temel, paraşüt açilmayi” diye bağırır.
Temel “Yedeği aç” der. Dursun onu da dener, ikinci paraşüt de açılmaz. Endişeye kapılan Dursun bağırır:
“Ula Temel, yedeğini da çektum o da açilmayi, galiba yere çakılup öleceğum.”
Temel soğukkanlılıkla şöyle der:
“Ula Tursun, hiç korkma be. Bu zaten (ekonomimiz gibi) sadece deneme atlayişidur.”
GÜNÜN SÖZÜ
Başarı, hayattaki her lekeyi silen bir temizleyicidir!
