Bugün büyük gün.…

“30 Ağustos” Türk ulusunun, 101 yıl önce bugün, “makûs talihini” yendiği gündür.

Makûs talih?” ters düşen, bir türlü düz gitmeyen, uğursuz, kötü, kara bir talihtir.

Geçen yüzyılda mucizevî bir lider bulduk.
Bu bize Tanrı’nın muhteşem bir armağanıydı.

Mustafa Kemal, 30 Ağustos 1922 günü yalnız düşmanı değil, milletin “makûs talihini” de yendi.

Bugün, onun sayesinde bu güzel vatana sahibiz.
Peki, tüm milletimiz bunun değerini biliyor mu? Bundan pek emin değilim!
Bilen de var, bilmeyen de…
Ülkemizde “Kurtuluş Savaşı’nı keşke Yunan kazansaydı” diyen ve Hatay ilimizin bir Arap kenti olduğunu iddia eden dinci meczupların olması üzücüdür!

★★★

622 yıllık uzun bir ömürden sonra batan Osmanlı İmparatorluğu, arkasında yüzde 95’i okuma-yazma bilmeyen, yoksul ve cahil bir toplum bırakarak tarihe gömülmüştü.

Yaklaşık ilk 300 yılı parlak zaferlerle geçen Osmanlı Devleti, son 300 yılda devamlı yenilgilerle yavaş yavaş gerilemiş, 1900’lü yıllara gelince, Avrupa’nın “Hasta adam” dediği Osmanlı’nın işi tamamen bitmişti.
Mustafa Kemal, destansı mücadelelerle, yıkık, ezik, perişan bir toplumdan, yepyeni, dinamik, genç ve güçlü bir ulus yarattı. Fakat biz bunun kıymetini bilemedik.

Bugün geldiğimiz nokta, eski günler kadar karanlıktır ve yaşanan acı olaylar, tüm yurtseverlerin yüreklerini parçalamaktadır!

★★★

Ülkemiz eski yıllarda olduğu gibi, neredeyse tekrar “tarikatlar ve cemaatler” ülkesi haline döndürüldü.

Darbe girişimi nedeniyle yok edilen hain FETÖ’nün yerini başka tarikatlar aldı.
Bugün geldiğimiz nokta hüzün vericidir.

Laik Türkiye Cumhuriyeti, “şeriat devleti” kurulmasını isteyen gericilerle dolmuş durumda… Bunlar fırsat buldukça kafalarını kaldırıyor, seslerini yükseltiyorlar!

★★★

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Kazanmak mecburiyetindeyiz” dediği “Eğitim ve aydınlanma” mücadelesini kaybetmek üzereyiz.

Mevcut iktidar, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim gibi, millete moral veren kutlamaları bile önemsemez hale geldi.Fakat yüce Türk ulusu, Ata’sına da, milli bayramlarına da sahip çıkmaya devam edecek.

Vefa duygusundan uzak bir kısım kadirbilmez kişiler, din soslu bu afyonu yutsalar bile, milletimizin büyük bölümü, gurur duyduğu ulusal bayramları ve milli mücadele kahramanları olan Atatürk ve silah arkadaşlarını asla unutmayacak!

30 Ağustos Zafer Bayramı tüm ulusumuza kutlu olsun.

PİLE krizinin anlamı!


PİLE, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki bölgede bulunan bir köydür. Nüfusu karmadır ve biri Türk, diğeri, Rum iki muhtar tarafından yönetilir.

Köyün güvenliğini Birleşmiş Milletler Barış Gücü sağlar.

Dünyada iki toplumun bir arada yaşamasının mümkün olduğunun kanıtlayan ilginç bir örnektir bu köy…

PİLE’de yaşayan Türklerin KKTC’ye ulaşımlarının kolaylaştırılması için bir yol yapılmak istenince Barış Gücü, bunu utanmazca engellemeye kalkıştı. Büyük gerginlikler yaşandı!

Avrupa Birliği hemen Rum tarafının yanında yer aldı, Barış Gücü de utanmadan Türk tarafını suçladı. “O biçim” bir Barış Gücü bu!

Sonunda olaylar yatıştı ama sorun bitmedi. Her an her şey olabilir. Rum Yönetimi ile uzlaşmak mümkün değil!

KKTC’nin eski Maliye Bakanı ve Londra Büyükelçisi Tansel Fikri’den bir e-posta aldım:

Barış Gücü’nün yaptığının asla kabul edilemez tarihi bir garabet ve hukuksuzluk örneği olduğunu belirten Tansel Fikri:

“KKTC’nin, Anavatan Türkiye ile her alanda bütünleşmesi, Doğu Akdeniz’deki stratejik varlığımız ve ortak ulusal güvenliğimiz için vazgeçilmez tarihi bir vecibeye (ödev ve boyun borcuna) dönüşmüştür.” diyor.

Haklıdır ve bu bütünleşme mutlaka sağlanmalıdır.

GÜNÜN SÖZÜ

Vatanseverlik, iyi ahlâkın başında gelir. (İsmet İnönü)