Şu son 15 günde neler oldu, neler sığdı...
Benzine, mazota, LPG’ye zam geldi. Bir daha, bir daha, bir daha geldi!
İlaca, hastane ücretlerine okkalı zam geldi.
Çeşmelerden akan suya zam geldi. Damacana sulara bir haftada iki defa zam geldi.
Ekmeğe zam geldi, gevrek 10 lira oldu.
Düne kadar yaz aylarında sabit gelirlilerin iyi kötü sofrasına koyabildiği domatesten patlıcana, hıyardan marula, taze fasulyeden barbunyaya her gün zam geldi. Pazardan marketten tane ile ürün alabilenler tane sayısını da azalttı.
Otobüs, tren, minibüs, taksi ücretlerine, telefon faturalarına öyle böyle değil fena zam geldi.
Çaya, kahveye zam geldi, bir daha geldi. Emekliler toplanıp ucuz çay satan çay ocağı aramaya başladı.
Çoğunluğu sabit gelirlinin sırtındaki vergiler zamlandı. Altın uçtu, kendilerini garanti altına almanın derdine düşen ev sahipleri sayesinde kiralar uçtu.
Gençlerin sahillerinde toplaştığı, orta direğin gidip dolaştığı Kadıköy Moda’da yeni açılan bir cafede bir bardak kahve 110, su 30 liradan satılmaya başladı.
Küçük mutlu azınlık dışında tatil hayallerden bile çıkmıştı ama otellere, pansiyonlara, günlük evlere zam geldi.
Millet zebil olurken bankaların karları patladı, borsa rekor üstüne rekor kırdı. Hem dolar, hem de Türk Lirası milyoneri arttı.
Milyonlarca emekli 7 bin 500 lira ve azıcık üzerinde maaşla hayatta kalmaya çabalarken açlık sınırı 11 bin 658 liraya, yoksulluk sınırı 37 bin 974 liraya çıktı.
Enflasyonu arsızca düşük gösterenler ayıklanınca, Merkez Bankası’nın yenileri ‘istemeden de olsa’ yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 58’e yükseltti. Ama halkın enflasyonunu hesaplayan ENAG’a göre enflasyon daha şimdiden yüzde 122’yi geçti!
Gerçekler çuvala sığmadığı için Süperman Maliye bakanımız, “Enflasyon 2024’ün ortalarından itibaren düşmeye başlayacak” yani ölme eşeğim ölme dedi!
***
Zam ve derdin fazlası var eksiği yok. 15 günde bunlar olurken memlekette, “ekonominin sorumlusu benim” diyen, işler ne zaman sarpa sarsa millete “sabır” dileyen, sık sık “halkımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” diyen, 21 yıl önce değil daha geçen yıl, “enflasyon bir sıkıntıdır ama aşılamaz değil. Daha önce düşürdük, yılbaşından sonra bu enflasyon sıkıntısını da aşacağız” diyen, “gündemimizde milletimizin sıkıntılarını çözmek, dertlerine derman olmak var” diyen dünyanın buğday sorununu çözen(!) ama inim inim inleyen millete karşıdan bakan dünya liderimiz neredeydi, neler yaptı, neler dedi peki?
Cumhurbaşkanlığı internet sitesinden aldım, işte 15 günlük programı...
21 Temmuz... Boş.
22 Temmuz... 14:00 Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile ikili görüşme (Dolmabahçe Sarayı) 15:00 Heyetler arası görüşme (Dolmabahçe Sarayı) 16:00 Akşam yemeği (Dolmabahçe Sarayı)
23 Temmuz... Boş.
24 Temmuz... 15:00 Kabine toplantısı (Cumhurbaşkanlığı sarayı)
25 Temmuz... 14:00 Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri kura töreni (Cumhurbaşkanlığı sarayı) 17:30 Filistin Devlet Başkanı Abbas’ı karşılama töreni (Cumhurbaşkanlığı sarayı) 17:45 Abbas ile ikili görüşme (Cumhurbaşkanlığı sarayı) 19:00 Ortak basın toplantısı (Cumhurbaşkanlığı sarayı) 19:45 Resmi akşam yemeği (Cumhurbaşkanlığı sarayı)
26 Temmuz... 14:30 Çin Komünist Partisi Politbüro üyesi ve Dışişleri bakanı Wang Yi’yi kabul (Cumhurbaşkanlığı sarayı) 19:00 Polis Meslek Yüksekokulları mezuniyet töreni (Polis Akademisi)
27 Temmuz... 18:00 Japonya Büyükelçisi’nin güven mektubu takdim töreni (Cumhurbaşkanlığı sarayı) 18:45 Cezayir Büyükelçisi’nin güven mektubu takdim töreni (Cumhurbaşkanlığı sarayı) 19:30 İran Büyükelçisi’nin güven mektubu takdim töreni (Cumhurbaşkanlığı sarayı)
28 Temmuz... 14:30 Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı kapanış töreni (TÜYAP Fuar Merkezi) 16:30 Kore Dışişleri bakanını kabul (TÜYAP Fuar Merkezi)
29 Temmuz... Boş.
30 Temmuz... Boş.
31 Temmuz... 15:00 Azerbaycan Dışişleri bakanını kabul (Cumhurbaşkanlığı sarayı)
1 Ağustos... Boş.
2 Ağustos... Boş.
3 Ağustos... 11:00 Yüksek Askeri Şura üyeleriyle Anıtkabir’i ziyaret. 12:00 Yüksek Askeri Şura toplantısı (Cumhurbaşkanlığı sarayı)
4 Ağustos... İstanbul Keremler Aydınlar Camii’nde kıldığı cuma namazının ardından, cami avlusunda kurulan kürsüden kısa bir konuşma yaptı. Ekonomik kriz, eriyen maaşlar, zamlar, enflasyonla ilgili tek kelime etmedi ama ‘bu havada iyi gider’ diyerek gazetecilere dondurma yedirdi!
***
Valla ben resmi programın yalancısıyım... Görüldüğü gibi Anıtkabir, fuar ve polis akademisi hariç Dolmabahçe Sarayı ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan pek çıkamamış... Orman katliamı, memleketteki zam yangını, milletin perişanlığı ile ilgili söz söylemek yerine, devamlı konuşmasına alışkın olduğumuz dünya liderimiz son 15 gündür suskunluğa büründü.
Neden acaba diyene not... Eyyam-ı bahur sıcakları var. Uzmanlar ‘önemli bir işi olmayan sakın dışarı çıkmasın’ diye uyardı ya... Olsa olsa havadandır havadan!