Size de öyle geliyor mu, nereye baksam titreşiyor sanki. Televizyonda haberlere bakıyorum, siyasetçiler titreşip puf diye yok oluyor. Markette etikete bakıyorum titreşip aniden değişiyor rakamlar, kalbim titreşiyor. Görevliye soruyorum, niye titreşiyor bunlar... Titreşim değil fiyat güncellemesi diyor!


Bir denge noktası etrafındaki mekanik salınıma titreşim deniyor... Arzu edilen düzenlisi var, düzen bozanı var. Müzik enstrümanı çalanın becerisiyle ortaya çıkan melodi arzu edilir titreşim mesela.


Fakat hareket eden, dönen parçaların düzensiz sürtünmelerinden kaynaklanan gürültü ve rahatsız edici dengesizlikleri, yarı yolda bırakma ihtimallerinden ötürü istenmez. Hepsinden önemlisi bu laçkalık enerjiyi boşa harcatır!


Ufak ufak başlar ama ‘iki titreşir geçer’ denirse sonu felakettir.


Tasarımı yanlış yapılan, en baştan doğru düzgün parçalardan oluşmayan bir yapı, eksikleri düzeltilmezse önce titreşir, devamında salınımlar başlar, dalgalanmalar oluşur, rezonans(kontrolden çıkan salınım) artar ve sonunda yıkım gelir.


Yaşanmış bir örnek var...


ABD’nin Washington Eyaleti Tacoma şehrinde 1940 yılında hizmete açılan 853 metre uzunluğundaki asma köprü. Bir dizi yanlış yüzünden açıldıktan 4 ay sonra üzerindeki araçlarla birlikte yıkıldı.


Felaketin nedenini uzmanlar şöyle özetledi... Çok da sert esmeyen rüzgar, hatalı yapılmış köprünün rezonans frekansını tutturarak arttırdı. Salınım yapmaya başlayan köprü giderek artan frekans karşısında dalgalanmaya dayanamadı yıkıldı.


Titreşimin kritik seviyelere gelince neler yapabileceği ortada!


Evren de titreşen, salınan bir enerji bütünü aslında. Her şeyin bir titreşme sayısı(frekansı) var. İnsan işler tıkırındayken 60-65 hertz aralığında titreşim içeriyor.


Organlar ve dokularımızında titreşimleri var. Sağlıklıyken farklı, hastayken farklı. Sadece organlar mı? Duygularımızın da frekansı var. Öfke, kızgınlık, düş kırıklığı, aldatılma, kendini enayi gibi hissetme durumları insanın titreşimini aşağılara çekiyor.


***


Belgesel tadındaki bilgileri paylaştım çünkü her şeyin, diyanetten eğitime, adaletten adil paylaşıma, muhalefetten iktidardakilere, yerelden genele ve büyük küçük 86 milyonun titreşimi bozuldu. Kavga, dövüş, her kafadan ayrı ses çıkması ve sinir olduğum kendini kurtaran kaptan lafları!


Gelirinle sadece temel giderlerini karşılaştır bırak titreşimi, çoktan yıkıldığını anlarsın!


Sokak röportajında, “Ülke çok kötü gidiyor, ben gelecekte ne yapacağımı bilemiyorum” diye feryat edip ağlayan 14 yaşındaki çocuğumuzda olduğu gibi ruhlarımızdaki titreşimi saymıyorum bile!


Hiç umut yok mu, işimiz bitti mi, boş mezar mı arayalım, titreşimi, rezonansı düzelmez mi memleketin peki?


Bilemem ama düzeltenler var...


Bir Amerikan şirketi Afrika ülkesi Gabon’da manganez madenlerini işletiyordu. Dev madenin yatağı çok aşağılarda işleme tesisleri ise yüzlerce metre yukarıdaydı. Büyük kamyonlarla daracık varyantlardan çekiliyordu maden. Sonunda her biri tonlarca ağırlık taşıyan kargo teleferik sistemi yapıldı. Ama deneme seferleri hüsrandı. Çift kablolu sistemde titreme başlıyor, salınım artıyor, rezonansın önü alınamıyordu. Ne yaptılarsa olmadı. Projeyi iptal ediyorlardı ki, birinin aklına tuhaf görünen bir fikir geldi...


Saygın bir orkestra şefi ile orkestraların müzik aletlerine akort hizmeti veren bir ustaya teklif götürüldü. İşinin ehli şef ve usta teleferiğin tellerindeki dengesiz, yıkıcı titreşimi düzenleyip ahenkle çalışmasını sağladı!


Bizde de bulunur mu?


Elbette! İşinin ehli şefleri, ustaları ‘seçmeyi akıl edecek’ vizyonu bulunca koca ülkemizde en şahanesinden şefler de, ustalar da bulunur...


İki not...


* 1 Ağustos’ta her yıl 16-17 bin yeni gazeteci adayı kabul eden 72 iletişim fakültesi ile ilgili yazı yazmış, üniversite tercihi yapacak genç arkadaşlara ‘işiniz zor’ demeye çalışmıştım. Dün Erdoğan kararnameyi imzalayınca 5 yeni iletişim fakültesi daha kuruldu! Gazetecileri hapse tıkılan memleketimize hayırlı olsun.


* İki gün önce ‘Sahilleri geri al’ başlıklı yazı yazmış, Yunanistan’da sahillerini geri alanları anlatıp neredeee bizde böyle şeyler demiştim. Datça kaymakamı şaşırtmadı! Şezlongsuz Datça İnisiyatifi üyelerinin sahilde yaptığı eylemi yasakladı, haklarında tahkikat başlattı, para cezası kesti iyi mi!