Yapılan araştırmalara göre, çalışanların psikoloğa başvurma nedenleri arasında kaygı ve stres ilk sıralarda yer aldı. 2024 Esenlik Haritası verileri, çalışanların artan kaygı ve stresle başa çıkmakta zorlandığını ortaya koyuyor. 2023’te kaygı ve stres nedeniyle yardım arayanların oranında gözle görülür bir artış yaşanırken, bu trend 2024’te daha da hız kazandı.
Kaygı ve Stres İlk Sırada
Çevrim içi olarak gerçekleştirilen psikolog görüşmelerinin analizine göre, çalışanların başvuru nedenleri arasında kaygı (yüzde 19,5), evlilik ve romantik ilişkiler (yüzde15,9) ve stresle başa çıkma (yüzde12,1) ilk üç sırada yer aldı. Özellikle kaygı sebebiyle destek arayanların oranı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 34 artarken, stresle başa çıkmak için yardım isteyenlerin oranında ise yüzde 50,5’lik çarpıcı bir artış gözlemlendi.
Kadınlar ve Y Kuşağı Önde
Araştırma, psikologlara başvuran çalışanların büyük bir kısmının kadınlardan oluştuğunu gösteriyor. 2024 yılında psikologlara danışanların yüzde 70,9’unu kadınlar oluşturdu. Kuşaklar bazında değerlendirildiğinde ise, Y kuşağı (yüzde 65,2) psikolojik destek arayanlar arasında açık ara liderlik ederken, onları Z kuşağı (yüzde 30) ve X kuşağı (yüzde 4,8) takip etti.
Belirsizliğin Çalışanlar Üzerindeki Etkileri
Pandemi sonrası süreçte yaşanan ekonomik dalgalanmalar iklim krizleri ve toplumsal değişimler, çalışanlar arasında kaygı seviyelerini artıran temel etkenler olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, bu tür krizlerin insanların geleceğe yönelik belirsizlik algısını güçlendirdiğini ve bireylerin zihinsel dayanıklılığını zorladığını belirtiyor.
Çözüm: Ruhsal Sağlığa Yatırım
Uzmanlar, çalışanların ruh sağlığını koruyabilmesi için hem bireysel hem de kurumsal düzeyde adımlar atılması gerektiğini vurguluyor. İş yerlerinde esenlik programlarının yaygınlaştırılması, stres yönetimi eğitimlerinin sunulması ve çalışanların ruhsal ihtiyaçlarını gözeten politikaların geliştirilmesi bu adımlar arasında yer alıyor.
2024 yılı, ruh sağlığı konusunun iş dünyasında daha fazla önem kazandığı bir yıl olarak şekilleniyor. Çalışanların artan kaygı ve stresle başa çıkabilmesi için sağlanan desteklerin artırılması, hem bireylerin mutluluğu hem de organizasyonların sürdürülebilir başarısı için kritik bir önem taşıyor.