Journal of Positive Psychology dergisinde yayımlanan çalışmada, 18-24 yaş arasındaki 90 genç, uyku alışkanlıklarına göre üç gruba ayrıldı. Geç yatanlar ortalama 37 dakika daha az, erken yatanlar ise 46 dakika daha fazla uyuma fırsatı buldu. Bir haftalık süre boyunca katılımcıların uyku düzenleri ve ruh halleri yakından takip edildi.

Araştırmacılar, uykunun minnettarlık, dirayet gibi olumlu kişilik özelliklerini nasıl etkilediğini inceledi. Sonuçlar oldukça çarpıcıydı. 46 dakika daha fazla uyuyan grup, kendilerini daha dirayetli, minnettar, hayata daha bağlı ve mutlu hissettiğini belirtti. Aksine, daha az uyuyan grupta bu olumlu duygularda belirgin bir düşüş gözlemlendi.

Bu çalışmanın en dikkat çekici bulgularından biri, uykunun sadece kişisel mutluluğu değil, aynı zamanda sosyal davranışları da etkilemesi. Daha fazla uyuyan katılımcılar, hayır işlerine daha fazla bağış yapma ve toplumsal projelerde yer alma gibi olumlu sosyal davranışlar sergileme eğilimi gösterdi.

Araştırma ekibi, bu sonuçların uykunun sadece gün içinde zinde hissettirmekten öte, genel yaşam kalitesini artırdığını gösterdiğini vurguluyor. Daha fazla uyumanın, kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağlamasının yanı sıra, çevresine karşı daha duyarlı ve yardımsever olmasını da teşvik ettiği belirtiliyor.

Çalışmanın yazarlarından Michael Scullin, "Bu çalışma, uykunun sadece bir biyolojik ihtiyaç olmadığını, aynı zamanda psikolojik ve sosyal bir boyutunun olduğunu gösteriyor. Daha fazla uyumak, sadece daha iyi bir ruh haline sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda daha iyi bir insan olmak anlamına da gelebilir" şeklinde açıklamada bulundu.