Diyarbakır’da iki yıl önce İdris İnci liderliğindeki organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda 54 çete üyesi yakalandı ve haklarında Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldı. Halen tutuklu olan İnci’nin suç örgütünün bazı elemanları tahliye edildi.
Bunları şifreli notlarla cezaevinden yönettiği tespit edilince Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri harekete geçti. Aralarında örgütü cezaevinden yönettiği belirlenen İdris İnci’nin de bulunduğu 19’u tutuklu 43 çete üyesi hakkında dava açıldı.
Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İdris İnci ile Fuat Saruhan liderliğindeki suç örgütünün halk üzerinde korku, panik ve infial oluşturdukları, bölgenin illegal hâkimiyetini ele geçirerek esnaflardan haraç topladıkları, mahalle ve sokak aralarında torbacılık yaptırdıkları bildirildi.
TUTUKLANANA MADDİ MANEVİ DESTEK VE AİDİYET DUYGUSU
Örgütün faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik alınan teknik ve fiziki takip kararıyla tahliye edilen çete üyelerinin İdris İnci’nin talimatıyla gözlerini kırpmadan birçok silahlı olaya karışıp adam yaraladıkları, örgüt üyelerinden birinin tutuklanması halinde cezaevinde maddi ve manevi destek verilerek, periyodik olarak cezaevine para yatırıldığı belirlendi. Çete üyelerinin aidiyet duygusunu yitirmelerinin önüne geçilerek cezaevine düzenli ziyaretler yaparak birbirlerine sıkı sıkıya bağlı oldukları kaydedildi.
KENDİ EŞİNDEN BİLE ŞÜPHELENMİŞ
İnci liderliğindeki suç örgütünün Diyarbakır’daki alkollü eğlence mekânları, güzellik merkezleri gibi kazançları sıradan bir işletmeye nazaran çok daha yüksek olan işyerlerine ceza adı altında haraç kestikleri, işyeri sahipleri üzerinde baskı kurdukları ifade edildi.
İdris İnci’nin suça meyilli kişileri yanına alarak bu kişilere silahlı eylemler yaptırarak bulunduğu bölgedeki gücünü ve konumunu sağlamlaştırmaya çalıştığı, çete üyelerinin de İnci’nin isminin arkasına sığınarak ondan aldıkları güç sayesinde birçok silahlı eylem gerçekleştirdikleri bildirildi.
İddianamede, İdris İnci’nin eşi Gülnaz İnci’yi de tehdit ederek şiddet uyguladığı ve kendisine, “Başıma bela mısın? Devlet mi seni yollamış, ajan mısın? Hangi düşmanım gönderdi. Seni öldürürüm, polis bile kurtaramaz” dediği kadının Aile İçi Şiddet Bürosundan koruma kararı aldırdığı kaydedildi.
KORUCUYU VURUP 'AJANLIĞIN SONU GELDİ' DİYE TEHDİT
Suç örgütünün İstanbul’da da kokain ticareti ve uyuşturucunun paylaşımıyla ilgili de silahla tehdit suçlarını işledikleri bildirildi.
Çete üyelerinin Lice’de gönüllü güvenlik korucusu olan Y.A.’yı bir kahvehanede, “Ajanlığın sonu geldi” diye darp ettikleri, alkollü eğlence mekânlarında eğlenip gelen hesaba itiraz ederek silahla yağma suçunu işledikleri, merdiven altı olarak bilenen ruhsat dışı mekânlarda kumar oynattıkları belirtildi.
Husumetli oldukları kişilerin eğlence mekânlarında oturmaları ve bu kişilere servis hizmeti açılması nedeniyle işyerini kurşunladıkları, işletmecileri de, “Bu dükkânı kapatacaksınız” diyerek tehdit ettikleri vurgulandı.
UYUŞTURUCUYA BALIKLARI KOKLAMAMIZ LAZIM ŞİFRESİ
Örgüt lideri İdris İnci’nin azmettirmesiyle disko bar olarak faaliyet yürüten eğlence mekânının kurşunlandığı, ardından da kendi aralarında, “Bu memleketin diskocuları, mekancıları yok mu? Bunları vurun. Bunlar hak ediyor. Hepsini vurun bu işi bıraksınlar” diyerek işyerlerini haraca bağlamaya çalıştıkları tespit edildi.
Uyuşturucu ticaretiyle ilgili şifreli telefon görüşmelerinde, “Balıkları canlı görmemiz lazım. Resimdeki gibi olmaz. Bayat mı, taze mi, koklamamız gerekiyor” dedikleri bildirildi.
Sık sık telefon numarası değiştiren çete üyelerinin polisin teknik ve fiziki takibine karşı da azami derecede duyarlı oldukları, görüşmelerini instagram üzerinden gerçekleştirdikleri vurgulandı.
SUÇ İŞLİYORLAR ÜÇÜNCÜ ŞAHISLAR ÜSTLENİYOR
Çete üyelerinin silah ve uyuşturucu temininde bir zafiyet yaşamadığı, bazı örgüt elemanlarının İdris İnci’nin adıyla kumar ve bahis oynattıkları, örgütün amaç ve hedeflerine ulaşmada silah kullanmaktan çekinmediği kaydedildi.
Ani gelişen olaylarda birbirlerine hızlıca bilgi verip organize oldukları, adli olaylar sonrasında ne yapılacağı hususunda talimat aldıkları belirtildi. İnci liderliğindeki çete üyelerinin, eğlence mekânlarına gidip eğlendikten sonra masaya hesap gönderildiğinde, garsonlara, “Bu mekânın miadı doldu artık” diyerek aynı gece veya ertesi gün mekânları kurşunlattıkları bildirildi.
Çete üyelerinin içinde yer aldıkları gayrı meşru alemde işledikleri suçları övünerek sahiplendikleri, ancak hukuki açıdan kendilerini gizleyip karıştıkları olayları faili meçhul bırakmaya çalıştıkları ifade edildi.
İddianamede, örgüt lideri ve yöneticilerinin işlediği suçlardan dolayı zanlı olmamak adına bu suçların örgütün alt kademe üyeleri ve üçüncü kişiler tarafından üstlenilerek yöneticilerin suçtan kurtarılmaya çalışıldığı kaydedildi.