ABD'nin Oklahoma eyaletinde Yüksek Mahkeme, 1921'de yaşanan ve çok sayıda siyahinin öldüğü ırkçı "Tulsa Katliamı" ile ilgili açılan davada, alt mahkemeyi haklı bularak tazminata gerek olmadığına karar verdi.

Yüksek Mahkeme, ABD'nin tarihinde "kara leke" olarak hatırlanan ve 103 yıl önce Tulsa kentinde yapılan ırkçı saldırıların zararının karşılanması için açılan tazminat davasında, bölge mahkemesinin verdiği ret kararını onaylayarak dosyayı kapattı.

Katliamdan sağ kalan son iki kişi olan Viola Fetcher (110) ve Lessie Benningfield Randle (109) tarafından Yüksek Mahkeme'ye taşınan davada, "Black Wall Street" olarak anılan ticari bölgede yüzlerce siyahiyi katleden ırkçı beyaz grubun eylemlerinin etkisinin hala devam ettiği gerekçesiyle, oluşan maddi zararın karşılanması talep edildi.

Dava kapsamında savunma yapan Tulsa şehir yönetimi ise "103 yıl önce gerçekleşmiş trajik bir olaydan kendilerinin sorumlu tutulmaması" gerektiğini belirtti.

ABD'de köleliğin kaldırılması nedeniyle kutlamaların yapıldığı ve bir gününün federal tatil ilan edildiği haziran ayında verilen mahkeme kararıyla, ırkçı katliamın son tanıklarının açtığı dava dosyası rafa kaldırıldı ve ırkçı saldırıyla ilgili hiç kimse sorumlu tutulmadı.

Randle, Fletcher ve geçen yıl 102 yaşındayken hayatını kaybeden Hughes Van Ellis, tanık oldukları Tulsa Katliamı için hayattayken "adalet" görmek umuduyla 2020'de Tulsa şehir yönetimi ile yerel ve eyalet birimlerine tazminat davası açmıştı.

Viola Fletcher ve Hughes Van Ellis.

1921 TULSA KATLİAMI

Oklahoma'nın Tulsa şehrinde 31 Mayıs 1921'de ayakkabı boyacısı olarak çalışan 19 yaşındaki siyahi Dick Rowland, asansörde beyaz bir kıza tacizde bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. Haberin yayılması üzerine Rowland'ı linç etmek için karakola gelen yüzlerce beyaz ile Rowland'ı korumak için gelen siyahi gruplar arasında çıkan çatışmada 12 kişi hayatını kaybetmiş ve olaylar kontrolden çıkmıştı.

Silahlı beyaz gruplar, polisin ve ulusal muhafızların da işbirliğiyle o zamanlar siyahilere ait Greenwood iş bölgesi başta olmak üzere iş yerlerine ve mahallelere saldırmıştı. Gece boyunca yüzlerce iş yeri ve ev yağmalanarak kundaklanmıştı.

Yerel yetkililerin 300'ü aşkın siyahinin öldüğü belirtilen olaylarda hayatını kaybedenleri ilgili herhangi bir resmi kayıt tutmadan cenaze merasimlerini yasaklayarak alelacele gömdüğü bildirilmişti.

Şehir yönetimi ve sigorta şirketleri, siyahilere ait yakılan ve talan edilen işyeri ve evlerin zararını tazmin etmemiş, siyahilerin Wall Street’i olarak bilinen Greenwood ticari bölgesi şehirden silinmişti.