Afrika'nın doğusunda, denize kıyısı olmayan Uganda, Güney Sudan ve Kenya gibi birçok ülkeyle komşuluk ediyor.
Başkenti Kampala olan, sadece 5 şehrin bulunduğu ülkede "Buganda" adında özerk bir krallık da yer alıyor.
Birçok etnik grupla beraber yaklaşık 42 milyon kişinin yaşadığı ülkenin resmi dili İngilizce ve Svahilice olarak kabul ediliyor.
Güneyinden Ekvator çizgisi geçen ülkede, Nil Nehri, ormanları ve savanalar coğrafi açıdan öne çıkıyor.
Tropikal iklimin hakim olduğu Uganda'da savanalardan yağmur ormanlarına kadar çok çeşitli bitki örtüsü bulunuyor.
Ülkedeki bu çeşitlilik hayvan türlerine de olumlu yansırken, bu coğrafyada 9 ulusal park ile 6 yaban yaşam rezervi yer alıyor.
Çoğunlukla ülke sınırına yakın yerlerde bulunan bu alanlarda birçok hayvan türüne rastlanabiliyor.
Ülke bayrağında da yer alan gri taçlı turna kuşu, ülkeye özgü Uganda kobu, fil, aslan ve gergedan gibi vahşi türler, turistlerin de ilgisini çekiyor.
Parkları, doğası ve vahşi hayvanlarıyla seyahatseverlerin gözde rotası Uganda, bu hayvanları doğal yaşam alanlarında gözlemlemek ve yerel kültürleri keşfetmek isteyenlere safari imkanı sağlıyor.
En fazla biyolojik çeşitliliğe sahip alanlardan biri
Uganda'ya gelenlerin en çok uğradığı noktalardan biri de ülkenin en büyük doğal koruma alanlarından "Queen Elizabeth Ulusal Parkı."
"Kazinga Ulusal Parkı" adıyla 1952'de kurulan vahşi doğal yaşam alanı, 96 yaşında vefat eden İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in ziyaretinin ardından şimdiki ismini alıyor.
Kasese kentinde George ile Edward göllerine kıyısı olan parkta, iki gölü birbirine bağlayan Kazinga Kanalı da bulunuyor.
Maramagambo Ormanı'nı da barındıran 1978 kilometrelik yaşam alanı, 100'e yakın memeli ile 600'ü aşkın kuş türüyle dünyadaki milli parklar arasında en fazla biyolojik çeşitliliğe sahip alanlardan biri.
Aslan, leopar, çakal ve benekli sırtlan gibi yaklaşık 20 çeşit yırtıcı hayvanı görmenin mümkün olduğu parkta, fil, gergedan, aslan, Afrika mandası ve parsın yanı sıra şempanze, kırmızı kuyruklu maymun, siyah beyaz kolobus maymunu ile zeytin babunları gibi çeşitli primat türleri yaşıyor.
Zebra, zürafa ve gergedana rastlanan bu parkta çok sayıda yırtıcı kedi türü de bulunuyor.
Queen Elizabeth Ulusal Parkı'nda vahşi hayvanların yanında insan yaşamı da bulunuyor. Yerleşime açık mekan, bu yönüyle Tanzanya ve Kenya gibi ülkelerdeki doğal yaşam parklarından ayrılıyor.
Park, kıtanın ziyaretçilerine vahşi doğayı yakından gözlemleme imkanı sunarken, sarı çalıları, ormanında bulunan uzun boylu ağaçları ile şehirden uzak, sıra dışı zaman geçirme fırsatı sunuyor.