İstanbul’daki Afrikalılar çoğunlukla Kumkapı, Aksaray bölgesinde yaşıyorlar. En önemli sıkıntıları oturum izni ve çalışma şartları. Birçoğu Türkiye’yi artık transit ülke değil, sürekli kalacak yer olarak görüyorlar. Ama onlar bile burada yaşamaktan mutlu değiller. ‘İstanbul’un sığınmacıları’ yazı dizisinin ilk bölümünde Afrikalıların yaşadığı mahalleye girdik.

Diğer ülkelerden gelen sığınmacılar gibi Afrikalılar da artık İstanbul’un gerçeği. Üstelik burada kalan Afrikalıların sayısı tam olarak yansımıyor. Nedeni ise birçoğunun kayıtsız olması. Mülteci olanlar uluslararası koruma sisteminden yararlanmaya çalışıyor fakat dil bariyeri ve Türkiye’nin göçmen politikasının buna engel olduğunu dile getiriyorlar.

Afrikalıların pasajdaki berberi

ÇOĞUNUN TERCİHİ İSTANBUL

Afrikalıların çoğunun tercihi İstanbul. Bunun nedeni ise hem iş imkânı hem de özellikle Kumkapı, Beyazıt, Aksaray, Esenyurt gibi belli başlı yerlerde daha önceden gelen tanıdıklarının bulunması.

Bu ilçelere gittiğimizde, yoğunluklu olarak Afrikalı nüfusuna rastladık. Örneğin Aksaray’da Yenikapı metrosuna 200 metre mesafedeki bir iş hanı. Neredeyse birkaç dükkân hariç tüm işletmeler Afrikalılara ait. Genellikle kargo, taşımacılık işi yapıyorlar. Buradan aldıkları kıyafetleri Afrika’ya gönderiyorlar, bu şekilde gelir sağlıyorlar.

AKSARAY’DA BİR MAHALLE

Aksaray’daki Oto İş Hanı’nda yıllardır çalışan Cihat Dere, pasajdaki durumu ve Afrikalı komşularının yaşadığını şöyle anlattı: “Genelde buraya polis baskınları oluyor ve Afrikalıları götürüyorlar. Çoğuna da şu an oturum vermiyorlar. Olanları da iptal ediyorlar. Buradakiler elbise, ayakkabı terlik, kemer, o tür malzemeleri gönderiyorlar.”

David

40 yaşındaki David özellikle fiyatlardaki artışa dikkat çekti: “Laleli, Beyazıt’tan kıyafet alıyorum Afrika’ya gönderiyorum. İstanbul’da en zor olan ev kiralamak. Konaklama bedeli çok yüksek. Geçen yıl kiraya 4,5 bin lira ödüyordum ama bu yıl 12 bin lira oldu.”

Aksaray - Beyazıt bölgesinde çok sayıda Afrikalı yaşıyor.

TÜRKİYE ARTIK TRANSİT ÜLKE DEĞİL

Türkiye, artık Afrikalılar için Avrupa’ya geçişte kullandıkları bir transit ülke değil. Nedeni ise özellikle Kuzey Afrika’dan İspanya ve diğer Avrupa ülkelerine geçişlerin tamamen kapanması. Çoğu Müslüman ülkelerden gelen Afrikalılar, dini etkenlerden dolayı da Türkiye’yi tercih ediyor. Daha genç yaşta olanlar ise istisna. 21 yaşındaki Muhammed Janneh de onlardan biri. Avrupa’ya gitmek istediğini belirterek “Eğer Avrupa’ya gidebilirsen çok daha fazla şey yapabilirsin ama Türkiye’de bunları yapamazsın. Burada istediğin gibi bir şey yapman mümkün değil” diyor.

Muhammed 

ARTIK SIĞINMACILAR BİLE ŞİKÂYETÇİ

Afrikalılar burada genellikle en alt işlerde çalışıyorlar. İkamet belgesi, oturum izni alamadıkları için daha kurumsal yerlerde çalışamıyorlar. Kaçak şekilde yaşamlarını sürdürüyorlar.

Özellikle Tarlabaşı’nda kalan Afrikalılar, baskı ve geri göndermenin çok arttığını söyleyerek evlerden çıkamadıklarını bu yüzden son 2-3 yıldır iş dahi arayamadıklarını dile getiriyor.

Sudan’dan İstanbul’a gelen Çiğdem adlı bir kadın, “Eskiden ilk geldiğim zamanlar kolaydı ama şimdi her şey zor. Bir yabancı, Afrikalı olarak küçük işlerde çalışabiliriz. Fabrika, büyük işletme, AVM ve süpermarketlerde çalışamayız” diye konuştu. Mülteci ve sığınmacılar üzerine çalışan gazeteci-yazar Ercüment Akdeniz de bu durumu doğruladı: “Afrikalılar, en alttakilerin altındakiler” diyen Akdeniz, şöyle devam etti:

Bir göçmen işçi endüstrisi doğmuş durumda. Afrika ülkelerinden gelenlere baktığımızda biraz anatomik yapıları ve güçlü olmaları nedeniyle de olabilir; daha çok taşımacılık iş kolunda, kargo, taşımacılık iş kolunda çalıştırıldıklarını görüyoruz.”

Çiğdem

“OTURUM ALMAK ARTIK DAHA ZOR”

Ousmane Diouf da yıllar önce İstanbul’a gelenlerden. Türkçe biliyor ve Aksaray’da ufak bir giyim mağazası var. Oturum almanın 3-4 yıl öncesine göre çok daha zor olduğunu vurgulayan Diouf, geri gönderme sürecini anlattı: “Oturum iptal olursa bir daha çıkmanız geri gelmeniz gerekiyor. Bir anda iptal edilebiliyor. Senin cebinde hiçbir şey yok memleketine gidersin. Elbise yok çanta yok, direkt gönderiliyorsun.”

Bir taraftan Kumkapı, Aksaray dışında Afrikalıların burada kaçak şekilde kalmasını istemeyen vatandaşların sayısı da oldukça fazla. Sebebi ise bu kayıt dışılığın, kaçak sığınmacılığın güvenlik sorunu yarattığını düşünmeleri. Özellikle Beyoğlu, Şişli gibi bölgelerde Afrikalılar ev tutmakta zorlanıyor. Bir taraftan bu sebeple de Kumkapı, Aksaray gibi daha fazla Afrikalının yaşadığı alanları tercih ediyorlar. Talepleri ise Suriyeliler gibi geçici koruma statüsü tanınması veya mülteci olduklarına dair bir belge verilmesi.

Dayanışma örnekleri

Afrikalıların kendilerine ait dayanışma etkinlikleri de var. Esenyurt’ta düzenlenen Miss Uganda güzellik yarışması buna örnek. Yine futbolcu olmak için Türkiye’nin yolunu tutan veya burada futbola yönelen erkekler, İstanbul Afrika Kupası düzenliyor. Özellikle Kurtuluş’ta antrenmanlar yapan Afrikalı futbolcular takımlar kurarak birbirleriyle mücadele ediyor. Sayıları azalsa da kupa organizasyonunu devam ettirmeye çalışıyorlar.

Afrika ülkelerindeki çatışmalar göçte etkili

Gazeteci yazar Ercüment Akdeniz, Afrikalı çocukların kayıtsız olmalarından dolayı okula gidemediklerini, bunun yerine merdiven altı kursların açıldığını belirtti: 

“Artık İstanbul’da merdiven altı kreşler var. Bir çevirmede yakalanma ihtimali olduğu için sabahın çok erken saatlerinde işe gidip karanlıkta çok geç saatlerde geri dönüyorlar. Bu sırada çocuklarını kreşe  bırakıyorlar. Son derece sağlıksız, yani havanın bile alınmadığı, her an yıkılmaya yüz tutmuş binalar bunlar. Böyle bir illegal yaşam örgütlendi İstanbul’da.”  Akdeniz, “Afrikalılarda çok ciddi bir tedirginlik ve endişe hali var” derken İzmir’de Işıkkent Sanayi Sitesi’nde karşılaştığı olayı anlattı: Ben duyunca tüylerim diken diken oldu. Afrikalı kadınlar iş başvurusu yaparken konuştukları ilk şey şu oluyor: seks yok iş var. Çünkü kadınları öyle görüyorlar.”

YARIN: SURİYELİLER