Adalar sakinlerinin de aralarında bulunduğu grup, 15 Haziran'da faaliyete başlayan minibüslere tepki göstermek amacıyla sürdürdükleri eylemin 8'inci gününde, Büyükada Saat Kulesi önünde toplandı. 

Düdük çalarak İBB'yi protesto eden gruptakiler, "Yürünebilir Adalar için azmanbüs istemiyoruz", "Adalar'da yürümek istiyoruz", "16 milyon için direniyoruz", "Ada'da azmanbüs yasa dışı", "Ne akülü ne azmanbüs Ada" yazılı pankartlar taşıdı. 

Grup adına basın açıklaması yapan Büyükada sakinlerinden yazar Ahmet Ümit, yaklaşık 8 gündür Ada halkının ayakta olduğunu ve sıcak havada eylem yaptıklarını, kendisinin de yazmakta olduğu romanını bırakıp eyleme geldiğini belirtti. 

Ümit, doğası, tarihi ve kültürel özellikleriyle ön plana çıkan Büyükada'nın eşsiz bir dünya kültür mirası olduğunu, ancak buranın da artık Eminönü, Üsküdar ve Beşiktaş gibi meydanlara dönüşmeye başladığını ve gelen insanların da mutsuz olduğunu kaydetti. 

Büyükada'nın sadece burada yaşayanların değil, Türkiye'de yaşayan herkesin olduğunu dile getiren Ümit, "Niye karşı çıkıyoruz bu minibüse? Çünkü aykırı. Burası sit alanı. Burada minibüs olmaz. Burada bunlarla seyahat edilmez, yapılamaz. Bu cinayettir." diye konuştu. 

"KENDİNİZE GELİN VE BU MİNİBÜSLERİ DERHAL KALDIRIN"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na seslenen Ümit, şu ifadeleri kullandı: 

"Buradan İBB'ye, bedeller ödeyerek desteklediğim Ekrem İmamoğlu'na sesleniyorum. Defalarca trollerin saldırısına karşı her zaman her yerde İmamoğlu'nu destekledim. Bundan vazgeçin.

Aklınızı başınıza toplayın. Yapmayın. Her şeyin güzel olması için kararların doğru olması lazım. Alınan kararların güzelliklere yol açması lazım. Halka rağmen, halkı hesaba katmadan, halkın katılımı olmadan belediyecilik yapamazsınız.

O yüzden kararlarınızı halkla alın ve verdiğiniz sözü lütfen yerine getirin. Tarih önünde oy kazanabilirsiniz ama tarih önünde mahkum olursunuz. Benden bir dost uyarısı. Kendinize gelin ve bu minibüsleri derhal kaldırın." 

Sorunun sadece minibüs olmadığını ve Adalar'ın başlı başına korunması gerektiğini vurgulayan Ümt, Adalar'ı dünya kültür mirasına kazandırmak için çalıştıklarını, bunu başardıklarında artık Adalar'a zarar verilemeyeceğini söyledi.
 
Basın açıklamasının ardından gruptakiler "Ada'da azmanbüs istemiyoruz" sloganları eşliğinde Büyükada sokaklarında yürüdü. Elektirikli minibüslerin durak alanına da gelen grup, minibüslerin çalışmasını bir süre engelledikten sonra dağıldı. 

"MİNİ OTOBÜSLER VE TAKSİLER HİZMET VERSİN"

Adada yaşayan Konuralp Sunal, yaptığı açıklamada, elektrikli araçlara karşı olmadığını ancak "azmanbüs" olarak adlandırdıkları elektirikli minibüslerin, 4 bin 500 kişinin verdiği imzaya rağmen halkın fikri alınmadan İETT ve İBB'nin ısrarıyla adaya getirildiğini söyledi. 

Faytonlar kalktığında da ada halkının isteyenler ve istemeyenler olarak ikiye bölündüğünü hatırlatan Sunal, "Bir şekilde elektrikli araçlar kondu. Güzel gidiyordu. Çünkü boy, yükseklik olarak daha kısa. Halihazırda bu azmanbüslerin yanı sıra onlar yapıyor hizmetini. Golf modeli taksiler ve onların öncesinde biraz daha küçük taksiler hizmet görüyor. Onlara hiçbir diyeceğimiz yok." diye konuştu. 

"BU KADAR ARACI BU ADA KALDIRMAZ"

Adada bireysel akülü anarşisi olduğunu da ifade eden Sunal, şunları kaydetti: 

"Şahısların para verip aldığı, kalp hastası, engelli gibi heyet raporuyla aldığı araçlara ya da esnaftır, inşaatçıdır, fırındır veya kamu araçlarına bir itirazımız yok. Ama bu kadar çok bireysel araç olamaz. Kanuni değil, hepsi yasa dışı. Onun dışında korsan akülü diye bir şey var. Yani İETT'nin araçları hizmet verirken birtakım gruplar bundan büyük kazanç elde ediyorlar. Günübirlik, daha çok parası olan yabancı turistlere yarım saat tur yaptırıyorlar. 100 dolar, 100 avro olduğu söyleniyor. Bu tamamen yasa dışı. Bu kadar çok bireysel akülü araca müsaade edilmemesi lazım." 

Sunal, bu araçların adaya yakışmadığını belirterek, "Yol genişliği ortalama 6 metre. Yan yana iki araç zor geçiyor. Bir de üstüne bireysel akülüler, bisikletli kaosu var. Büyükada özellikle bundan muzdarip. Bu kadar aracı bu ada kaldırmaz." değerlendirmesini yaptı. 

"BU ARAÇLAR YÜZÜNDEN ORMAN YOLLARI GENİŞLETİLMEYE ÇALIŞILABİLİR"

Ada sakini mimar Semra Şenol, doğal ve kentsel sit alanı olan Adalar'da motorlu taşıt kullanımının yasak olduğunu, Koruma Kurulu tarafından sadece 65 yaş üstüne, kamu kurumlarına ve engellilere, ihtiyaç halinde elektrikli araç kullanımı için istisna getirildiğini anımsattı. 

Adabüslerin tescilsiz olması gerekçesiyle elektrikli minibüsler için ihaleye gidildiğini ve bunların Büyükada'ya getirileceklerini öğrendiklerini aktaran Şenol, yeni araçların büyüklüğüne işaret ederek, "Bunların 30 tanesi daha geldi birkaç gün önce. Adada bu araçlar yüzünden orman yollarımız, bahçelerimiz yıkılıp yollar genişletilmeye çalışılabilir. Böyle bir endişemiz var. Bunun dışında en önemli mesele tabii Adalar'ın yaya yolu olması." dedi. 

Bu araçlarla gezdirilen ziyaretçilerin çoğunun tarihi ve kültürel varlıkları göremeden gittiklerine dikkati çeken Şenol, "Adada gönüllü rehberler eşliğinde yapılan kültürel rotalar var. Bunların resmi hale getirilmesi, bu kültürel rotalarla gelen kişilerin adayı gezdirilmesi çok daha iyi olacak diye düşünüyoruz." değerlendirmesini yaptı. 

Araçların zorla dayatılmasının kendilerini rahatsız ettiğini ifade eden Şenol, İETT Genel Müdürü İrfan Demet'in de katılımıyla yaptıkları toplantıda neden bu araçları istemediklerini anlattıklarını ancak dikkate alınmadıklarını ve arife günü araçların faaliyete başladığını anlattı. 

Şenol, "azmanbüs" adını verdikleri araçları engelleme nedenlerini şöyle dile getirdi: 

"Çünkü hem bize verilen sözler tutulmadı hem de halka dayatma şeklinde yapıp, halkın görüşleri dikkate alınmadı. Bu azmanbüslerin çoğalmasıyla buradaki kentsel, tarihi, ahşap yapıların, doğadaki bitki örtüsünün zarar göreceğini, Adalar'ın özelliklerini yitireceğini düşünüyoruz. Bu nedenle azmanbüse karşı çıkıyoruz."

Şefik Aslan ise Adalar'ın ulaşımının yaya yoluyla sağlandığının altını çizerek, "İskeleden çıktıktan sonra 20 dakika yürüyerek yerleşim yerlerine erişebilirsiniz. 70 yaşında insanım, yokuşta oturuyorum ve hiçbir şekilde ulaşım aracına ihtiyacım olmuyor. Bütün ada halkı da bu ihtiyacını tamamıyla yürüyerek karşılayabilir." diye konuştu.