CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 11’i büyükşehir, 10’u il 252 olan belediye sayısını büyük oranda arttıracaklarını belirterek, ‘’Tavanda yapılamayan ittifakı mahallede, beldede, ilçede ve sandıkta Atatürkçüler yapacak. İyi insanlar iyi karar verecek. Türkiye ittifakını kuracağız ’’ dedi.  Özel, yerel seçimi ve son gelişmeleri SÖZCÜ ekibine değerlendirdi ve şu mesajları verdi:

İZMİR SANCAK GEMİSİ: İzmir’e 46 milletvekili gönderdik. Tüm ilçelerde seçmenle, meslek örgütleriyle, esnafla görüştüler. Anketler ve onlardan gelen raporları örtüştüreceğiz. İzmir bizim için bir sancak gemisi. Oraya kaptan belirlerken ince eleyip sık dokuyoruz. İzmir’e özel önem veriyorum. Menemen ve Urla elimizden yargı yoluyla alındı. Oraları da mutlaka geri almalıyız.

CHP’nin kalesi olan yerlerde memnuniyet anketi yapıyoruz. Örneğin Çankaya’nın özel bir önemi var. Atamız orada, Anıtkabir orada. İstanbul’da 39 ilçede de hem milletvekillerimiz ve teşkilatımız, hem de Ekrem Bey çalışıyor. Bizim İstanbul’u kazanmaktan öte belediye meclisinde çoğunluğu alma hedefimiz var. En yüksek oyu almalıyız. Yoksa eli kolu bağlı başkanlık yapılmak zorunda kalınıyor.

Hedefimiz kıyı şeridini içeriye doğru kalınlaştırmak. Denizli, Balıkesir, Manisa, Bursa önemli. Karadeniz’de almamız gereken yerler var. İç Anadolu’da da önemli sürprizler yapacağız. Kırıkkale ve Kastamonu kazanabileceğimiz iller arasında. 300 belediyenin çok çok üzerine çıkacağız.

SANDIKTA İTTİFAK: İYİ Parti’nin seçmeni cumhuriyetçi ve Atatürk milliyetçisi. Bir belediyeyi CHP’ye kaybettirip AKP veya MHP’ye hediye etmek istemez. Tavanda yapılamayan ittifakı mahallede, beldede, ilçede ve sandıkta Atatürkçüler yapacak. İyi insanlar iyi karar verecek. Görev artık seçmende. Türkiye ittifakını kurmalıyız. Seçmende genel seçim sonrası kırgınlık, küskünlük hali vardı. Sandığa gitmeyeceğiz diyorlardı. Kurultay sonrası ciddi şekilde bir moral, umut yükselmesi var.

Kendi partisinin adayının seçimi kazanamayacağını düşünen bütün muhalefet seçmenini AKP’nin karşısında kazanma ihtimali kuvvetli adayda birleşmeye davet ediyorum. Bu seçimde mutlaka psikolojik üstünlüğün muhalefete geçmesi, büyükşehirlerin korunması ve muhalefetin de belediye sayısını arttırması gerekiyor. Bu konuda seçmenin öngörüsüne inanıyorum. Muhalif seçmeni birleşmeye davet ediyorum. Yerel seçimden sonra da  Türkiye’de gündem belirleyen bir siyaset görecekler. Seçmen karar verirse önünde hiçbir engel duramaz.

Özgür Özel, parti merkezinde bir araya geldiği, SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, Ankara Haber Müdürümüz Emin Özgönül ve muhabirimiz Başak Kaya’nın sorularını yanıtladı.

ADAY BELİRLEME: 700’ün üzerinde ilçe ve beldede kararı kendilerine bıraktık, 110’u önseçim istedi ve yapıyoruz. 500 yerde de önce anket yapıyoruz. Kazanma ihtimalimizin en yüksek olup bizde olmayan yerlerin anketlerini inceliyoruz.  Anketten eğer mevcut başkan başarılı ise atıyoruz, değilse ankette yeşil banda girenleri yani kazanabilir denilenler arasında tercih yapıyoruz. Adaylar eşitse kadın aday varsa onu tercih ediyoruz. İki aday birbirine yakınsa kararı örgüte bırakıyoruz. Giresun’da, Sinop’ta önseçim yapıyoruz. Oturup kendimiz adayı kafadan atamıyoruz.

HİLAFET ÇAĞRISI: Hilafet çağrıları ve Ege’nin tutuklandığı olaya çok üzüldüm. Şiddeti savunmak mümkün değil ama gencecik bir çocuk bir hata yaptı, devlet de buna karşı çok daha büyük bir hata yaptı. Basit müessir fiil, geçmişte sabıkası yok, sabit ikametgahı var. Daha önce kim tutuklanmış ki Ege tutuklanıyor. Bu meselede tutuklama uygulanmamalı. Bu iş siyasi, hukuki değil. Talimatla normalde ifadesi alınıp bırakılması gereken bir çocuk tutuklandı. Ege’nin babası Zafer Bey ile de görüştüm. Ege’yi bu lince kurban etmem, sahipsiz bırakmam. O mitingde hilafet çağrısı yapılması, Filistin’e hiçbir faydası olmadığı gibi anayasal düzene baş kaldırmaktır. Tek suç Ege’nin yumruğu mu? Kılıçdaroğlu’nu Meclis’te yumruklayan, Çubuk’ta saldırıp linç etmek isteyenler tutuklandı mı?

PEŞLERİNE TAKILMAYIZ: Gerekçe ister terörle mücadele ister milli mesele olsun biz ne kadar milli, vatansever olduğumuzdan şüphemiz yok. Ama asla iktidarı meşrulaştıracak şekilde peşlerine de takılmayız.  Katar olmayız çünkü biz lokomotifiz. CHP olarak Erdoğan’ı ve AKP’yi meşrulaştıracak hiçbir yerde yanında, arkasında olmayız. Seçmen bu özgüvenli siyasete inansın. Tüm muhalif seçmeni birleşmeye davet ediyorum. Yerel seçimden sonra da kişilikli, kimlikli, neyi nasıl eleştireceğini bilen bir CHP görecekler. Türkiye ittifakına inanıyorum.

DEM VE CHP: AKP’ye helal olan hiçbir şey CHP’ye yasak olamaz. Biz lokomotifiz, AKP’nin katarı da olmayız. AKP istediği zaman DEM’i ziyaret ediyor, istemediğinde şeytanlaştırıyorlar. DEM’e TBMM Başkanı gitti, Bekir Bozdağ gitti. Biz gidince mi sorun oluyor? Erdoğan yarın DEM’i ziyaret etse alkışlarlar. Bu kadar oy alan bir partiyi ziyarete gitmek kadar normal bir şey yok. Erdoğan istiyor diye kimseyle kavga edecek değiliz veya partinin menfaatini, sahadaki etkisini düşünmeden iş de yapacak değiliz. Kendi doğrularımızın gereğini yapıyoruz. 

GEMİCİKLERLE TİCARET: İstanbul’da yapılan Gazze mitinginin Filistin’e ne faydası oldu? Destek mitingi doğru ama iktidarın yapması komik. Sen muhalefet partisi, sendika, dernek değilsin. Sen gereğini yapacaksın. Yapmadığında biz seni uyarmak için miting yapacağız.  1 Ocak sabahı, namaz sonrası miting yapılması da son derece riskli. Yeni yılı kutlayıp eve dönenlerle çok kötü şeyler olabilirdi.  Erdoğan ailesinin mitingi sahiplenmesi de  iç politika hamlesi… Onlar mitingde kınama yapıyor, aşağıda Boğaz’dan İsrail’e ticaret yapan gemiler geçiyor. Mahdumlar gemicikleri ile ticaret yapıp arkadaşlarıyla miting yapıyor.

Özel, duvardaki tablolar ve fotoğrafların hikayelerini anlattı. Özel’in Soma davasının görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi önünde çekilen fotoğrafında tutuklu milletvekili Can Atalay da var. 

En mutlu en üzgün olduğu anları odasına astı

CHP Genel Başkanın Özel makam odasını yeniden dizayn etti. Odada Kemal Kılıçdaroğlu döneminden kalan, ‘’Bilen, duyan, gören ve yazan’’ dört maymun heykeli var. Resim öğretmeni Dudu Aksoy’un Soma faciasını anlatan tablosu ile Gezi olaylarında hayatını kaybeden gençleri yansıtan tablo da duvarda yerini aldı. Odada Atatürk’ün 10. yıl nutkunu okuduğu mikrofon ve gramofon ile Cumhuriyet çanı, zaman kapsülünden oluşan bir set de bulunuyor. Özel’in Soma faciası sonrası çekilen ‘’en üzgün olduğu’’ fotoğraf ile CHP’nin İstanbul seçimini kazandığı gün çekilen ‘’en sevinçli’’ fotoğraf da yan yana duruyor.

MOR REYHAN ÇAYI

CHP lideri Özgür Özel, bir önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu gibi ‘’Mor Reyhan’’ çayı içiyor ve misafirlerine de bu çaydan ikram ediyor. En kaliteli Mor Reyhan bitkisinin Malatya’nın Arapgir ilçesinde yetiştiğini belirten Özel, ‘’Bizim belediyemiz gayret gösterdi, Mor Reyhan bitkisinin üretimi ve çaya dönüşmesinde önemli rol oynadı. Güzel paketleme de yapıyor, içen herkes beğeniyor’’ dedi. Anti bakteriyel özelliği olan Mor Reyhan çayı, solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesine katkıda bulunuyor. Metabolizmayı güçlendirip, sindirimi kolaylaştırıyor ve öksürüğü kesiyor, cilt ve saça da iyi geliyor. Yağ yakıcı ve ödem atıcı özelliği de bulunuyor.

‘BUGÜN TÜLBENT ATSAN TUTUKLANIRSIN’

CHP lideri Özgür Özel, ekonominin durumunu da değerlendirdi. “Türkiye 2001’de de ekonomik kriz yaşadı ve o günlerde dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e yazar kasa atıldı. Aradan 25 yıla yakın zaman geçti bugün sadece ekonomi değil hukuk da açmazda’’ dedi. Parti genel merkezinde bir araya geldiğimiz Özel, şunları söyledi:

“İnsanlar bugün açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor. Bu iktidarın zam yaparken hiç acıması yok ama çalışana, emekliye maaş zammı yaparken, TÜİK’in hileli rakamlarını kullanıyorlar. TÜİK, iktidarı üzmeme kurumu oldu.  Bu ülkede ekonomi, zamlar, yoksulluk konuşulmasın diye kutuplaştırma tercih ediliyor. 2001’de bir esnaf ekonomik krizi protesto için Başbakanlık önünde Bülent Ecevit’e yazar kasa fırlattı. Ekonomik krizden bunalan esnaf o gün tepkisini böyle dile getirdi. Hakkında yasaların öngördüğü normal hukuki işlem yapıldı. Şimdi ise sadece ekonomi değil hukuk sistemi de çıkmazda. Bugün değil yazar kasa, tülbent atsan tutuklanırsın.’’

Ahmet Çakmak, 47 lira para cezasıyla serbest kalmıştı.

DOLAR 1.20 LİRAYDI

2001 ekonomik krizi sırasında dolar hızla artmış ve 1.20 lira olmuştu. Ahmet Çakmak adlı esnaf 4 Nisan 2001 günü Kızılay’daki Başbakanlık binası önüne geldi ve Ecevit’in binadan çıktığını görünce elindeki yazar kasayı ‘’Sayın Başbakanım al, ben bir esnafım’’ diye bağırarak fırlattı. Yazar kasa Ecevit’in yakınına düşüp parçalandı. Kantin görevlisi zannedilen ve eylem öncesi engelle karşılaşmayan Çakmak, ‘’Huzur bozmak’’ suçundan bugünün parası ile 47 lira para cezası verilip serbest bırakıldı. Mamak’ta çiçekçi dükkanı olan Çakmak, iflas edince borçlarını ödeyemeyip bunalıma girmişti. Eylem sonrası, ‘’Derdimi böyle anlattım, herkes bana yardım etti. Ecevit’ten iyilik gördüm. MHP’liler de yardım etti’’’ dedi. Emin ÖZGÖNÜL