Avustralya’daki Sunshine Coast Üniversitesi’nden psikoloji ve uyku sağlığı uzmanları Yakut Fatma, Alexandra Metse ve Danielle Wilson, bu ilginç fenomeni The Conversation için kaleme aldıkları ortak yazıda detaylandırıyor. Yazıda, uyanış anının ardındaki biyolojik mekanizma tüm yönleriyle ele alınıyor.

Bu biyolojik mekanizmanın merkezinde, beynin derinliklerinde yer alan ve “suprakiazmatik çekirdek” olarak adlandırılan küçük bir nöron grubu bulunuyor. Bu yapı, vücudun sirkadiyen ritmini yani 24 saatlik içsel zaman döngüsünü yöneten, adeta bir biyolojik saat görevi görüyor. Uyku, vücut ısısı, açlık ve sindirim gibi temel hayati fonksiyonları düzenliyor.

Eğer düzenli bir yaşam ve uyku alışkanlığınız varsa, bu “ana saat” zamanla ne zaman uyanmanız gerektiğini öğreniyor. Bu sayede, alarm çalmadan kısa süre önce vücudunuz kendiliğinden uyanmak için hazırlanıyor. Üstelik bu sadece zihinsel değil, kimyasal bir hazırlık da içeriyor.

Uzmanlar bu hazırlık sürecine “kortizol uyanma tepkisi” adını veriyor. Alarmın çalmasına dakikalar kala, vücut ısısı artıyor, uyku hormonu olan melatonin azalıyor ve güne enerjiyle başlamayı sağlayan kortizol hormonu seviyesinde artış gözleniyor. Yani vücudunuz alarm henüz çalmadan uyanmaya kimyasal olarak başlamış oluyor.

Peki bu durum sağlıklı mı? The Conversation’daki yazıya göre, eğer alarmdan hemen önce kendiliğinden ve dinç bir şekilde uyanıyorsanız, bu oldukça olumlu bir işaret. Bu durum sirkadiyen ritminizin düzgün çalıştığını ve biyolojik saatinizin yaşam rutininize iyi uyum sağladığını gösteriyor.

Ancak tam tersi bir durum da söz konusu olabilir. Alarmdan önce uyanmanıza rağmen kendinizi yorgun, huzursuz veya sersemlemiş hissediyorsanız, bu kaliteli uyku uyumadığınızın veya stres nedeniyle kortizol seviyenizin düzensiz yükseldiğinin işareti olabilir.

Uzmanlar, günümüzde alarmsız uyanmanın zor olsa da mümkün olduğunu belirtiyor. Bunun için bazı yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi gerekiyor. Her gün aynı saatte yatıp kalkmak, sabahları doğal ışığa maruz kalmak, geceleri karanlık bir ortamda uyumak, ekranlardan uzak durmak ve uyumadan önce ağır besinlerden kaçınmak, biyolojik saatinizi olumlu yönde etkileyebilir.