CHP TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü ve Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, TBMM’de Tunceli’nin sorunlarını gündeme getirdi. Tunceli’nin deprem sorunu  ve Alevilerin inançsal değerlerinin olduğu Munzur Nehri ve Munzur Vadisinin birinci sit alanından birinci ikinci sit alanına dönüştürülmesi kararıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 

MUNZUR VADİSİNDE YAPILAŞMA TEHLİKESİ

Alevi toplumunun değerlerine bağlı insanlar olduğunu belirten CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, “Tunceli'nin gündeminde olan önemli tespit ettiğim iki konu var. Bunlardan birincisi Munzur Nehri'nin ve Munzur Vadisi'nin birinci sitten ikinci site dönüştürülmesi. Sayın  milletvekilleri, her toplumun kendine göre inançsal değerleri vardır. Yani Tunceli bir cumhuriyet kentidir, Tunceli'de hangi eve giderseniz gidin sizi evin salonunda iki resim karşılar. Bir tarafta cumhuriyete olan sadakattan dolayı salonun bir köşesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün resmi vardır. Diğer köşesinde de inançsal değerlerimizden dolayı Hazreti Ali'nin resmi vardır. Munzur bizim için kutsaldır adaklarımız orada adanır, kurbanlarımız orada kesilir yani zaten Anadolu coğrafyasında birçok  kültürün, medeniyetin, inanç tarzları da farklıdır. Anadolu'nun birçok coğrafyasında ağaçlara çaput asılarak duaların yapıldığı, adakların verildiği yerler vardır. Munzur Vadisi de bizim insanlarımız için, Alevi toplumu için kutsal bir mekandır. Buranın inanç  değerlerimiz doğrultusunda değerlendirilerek yeniden birinci derece sit kapsamına alınmasıyla ilgili Tunceli halkının talebini buradan iletmek istiyorum” diye konuştu.

EROL, DEPREM TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKTİ

Tunceli’nin deprem riskinin olduğunu ve olası bir depremde kentte yıkıcı sonuçlarının olacağını söyleyen Erol, “Özellikle 2023 Maraş depreminden sonra bilim adamlarının olası bir depremle ilgili yüksek bir oranda şiddetli bir deprem yaşanma riskine karşı tarif ettiği 2 tane il var; Tunceli fay hattı ve Bingöl fay hattı. Yani Tunceli depremi ve Bingöl depremi çok yıkıcı olabilir bununla ilgili tedbirlerin alınması lazım. Çünkü Tunceli'de gerçekten bina stokunun kötü olmasından kaynaklı ulaşımın, yollarımızın tam sağlıklı olmamasından kaynaklı olası bir depremde büyük sorunlar ve problemler yaşayabiliriz. Deprem olmadan orada alınması gereken tedbirler var. Tunceli'de son derece başarılı ve iyi işler yapan bir Vali var. Bu Vali, valilik yetkisiyle kendine göre önlemler almanın mücadelesini verdi. Kamu binalarının yıkım kararını verdi, okulların yıkım kararını verdi, bunların ödeneğiyle ilgili taleplerde bulundu. Kendine göre depremde yaşanacak acil sorun  ve öncelikli sorunlarla ilgili bir eylem planı geliştirerek önlem almaya yönelik valilik yetkisiyle işler yapmaya başladı. Ama bu yeterli değil. Devletin, bakanlıkların buraya yönelmesi lazım. Çünkü bilim adamlarının yorumlarına, değerlendirmelerine göre binlerce can kaybının olabileceği konuşuluyor. Tunceli'de ve ben eski bir Tunceli Milletvekili olarak, aynı zamanda partimin kurduğu komisyonun bir üyesi olarak parlamentoyu bu konuda bilgilendirmek ve bu konuda sizlerin de bu sürece dahil olmanızla ilgili talebimi iletmek istiyorum. Tunceli, gerçekten, depreme hazır bir kent hâline getirilebilir mi? Getirilebilir, kötü bina stokunun yıkılmasıyla, kamu yatırımlarının hızlandırılmasıyla okullarımızın yenilenmesiyle. Tunceli çok büyük bir şehir de değil, genel nüfusu 90 bin civarında. Yani TOKİ'nin bir ihale bedeli belki de Tunceli'nin bütün taleplerini ve ihtiyaçlarını çözecek. Onun için, önemli olan bir deprem yaşandıktan sonra deprem bölgesine hızlı gidip oraya müdahale etmek değil önemli olan deprem riski olan illerde önceden alınacak tedbirleri alarak hem yıkımlarını hem mal kayıplarını hem de can kayıplarını engellemektir” ifadelerini kullandı.