Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Şanlıurfa'daki Süper Kupa maçı öncesinde açıklamalarda bulundu.

Sarı lacivertlilerin kupaya U19 takımıyla çıkma süreci üzerine konuşan Ali Koç, bu kararı neden aldıklarını açıkladı. Türk futbolunun sorunları üzerine çarpıcı ifadeler kullanan Fenerbahçe Başkanı, Trabzonspor maçında yaşananlara göz yumulmasının süreci bu noktaya getirdiğini söyledi.

Daha önce, başkan adaylığına tekrar aday olmayacağını söyleyen Ali Koç, basın mensuplarının bu konu üzerine sorduğu soruya dikkat çeken bir yanıt verdi.

"Tepkimiz sadece maç tarihine değil" diyen Ali Koç, "Bizi yönetenler, bizden sorumlular gerek futbol tarafında gerek ülke tarafında bu konuya kulaklarını kapadıkları için, göz ardı ettikleri için biz artık isyan etmek durumuna geldik." dedi.

Öte yandan, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kendilerine ayrılan biletleri satın aldığını ve depremzedelerin mağdur edilmeyeceğini belirten Koç, Şanlıurfa halkından anlayış beklediklerini ve 2011 Süper Kupa'sının bu şehirde oynanacağını söyledi.

Ali Koç, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Bugün İslam Çupi'nin sözlerini hatırlamanın tam da günüdür. Geldiğimiz nokta itibarıyla Fenerbahçe Spor Kulübü; yüzde 50-50 şansı olan bir Süper Kupa müsabakasına A takımını getirmeyip, kupa şansını zayıflatmış, bunu da inandığı ilkeler, değerler ve uğradığı haksızlıklara isyan etme noktasına geldiği için yapmıştır."

"Şunu bilmenizi çok iyi isterim, yaşadığımız haksızlıklar. Terör örgütünün kurduğu kumpaslar, futbol takımımıza yapılan suikast girişim, son deplasman maçımızda futbolcularımıza yapılan linç teşebbüsü, zorbalıkla çalınan şampiyonluklarımız... Suikast girişiminin halen faili meçhul kalması. O zamanın yönetimi de bir müddet ligden çekilmeyi istemişti, devletin en önemli kademelerinden, teminatlar verilip 'merak etmeyin, suçluları bulacağız' deyip maçlara devam edildi. Aradan 9 sene geçti. Hala ilerleme yok."

"İSYANIN İLK ADIMINI ATIYORUZ"

"Bu listeyi çoğaltabiliriz. Bütün bu garip olayların, anormalliklerin, hepsinin tek bir kulübün başına gelmesi, olayların sıradanlaştırılması, Fenerbahçe Spor Kulübü'nü isyan edecek noktaya gelmiştir. Bu nedenle bunun ilk adımını, bugün stemeden de olsa, değerli şehrimiz Şanlıurfa'da atıyoruz."

"KÖTÜLÜK YAPANLAR ARSIZLAŞTI"

"Kötülüklerin, kötülüğün tarifi hiçbir alanda futbol alanında olduğu kadar somut, delilli ve gerçek olmamıştır. Bu gidişata son verilmediği için kötülükler, kötülük yapanlar arsızlaşmış, beden bulmuş ve artarak devam etmiştir. Fenerbahçe taraftarı bugünkü cümlelerimi dikkatle dinlesin. Sebebini söyleyeceğim."

"TEPKİMİZ SADECE MAÇ TARİHİNE DEĞİL"

"Garip, şaibeli, pek çok soru işaretine mahal verecek sürecin kazananı da bellidir. Bizim bugünkü tepkimiz, Süper Kupa'daki duruşumuzun sadece maçın tarihiyle ya da son deplasman maçımızda yaşadıklarımızla ilgili değildir. Olağanüstü Genel Kurul'da paylaştığımız videoda yaşadıklarımızı anlattık. Esas sorgulanması gereken 'Neden Fenerbahçe bunları yaşıyor?' derken, isyanımız doğrultusunda ilk adımı atıyorken işi basitleştirmek bizim açımızdan kabul edilebilir değildir."

"KİMSE GEÇMİŞ OLSUN DEMEDİ"

Son deplasmanda yaşadıklarımızın ardından FIFA Başkanı futbolcuların emniyetinden bahsetti. Kim zorunlu bunu sağlamakta? Ev sahibi, TFF, devlet, yani valilik ve emniyet güçleri... Trabzonspor maçında bu ortam sağlanabildi mi? Emniyet görevlileri maçın gidişatını sezebilirdi. Sezemedi mi, sezmek mi istemedi? Sonrasında ise hiçbir geçmiş olsun mesajı gelmedi. Devlet görevlilerinden, siyasi partilerden, TFF'den, hiç kimseden gelmedi. Bazıları açık açık futbolcularımızın ceza alması için çalıştı. Bizim futbolcularımız için 'hapis cezası almaları gerekiyor' diyen de oldu.

"BURADAN NE MESAJ ÇIKAR?"

"Bazı rakiplerimiz, Trabzonspor maçından sonra oyuncularımızın ceza alması için ince ince çalıştı. Oyuncularımızın hapis cezası alması gerektiğini söyleyenler bile oldu. TFF de baskılara dayanamayarak iki oyuncumuza ceza verdi. Bu güvenliği sağlayamayanlara ne ceza verilecek? Hakem yüksek puan aldı. TFF yerinde duruyor. Valiye, emniyet müdürüne herhangi bir işlem yok. Bizim buradan ne mesaj çıkarmamız gerekiyor? Herkes yerinde duruyor."

"BAHİSLE İLGİSİ VAR MI?"

Türk futbolunda hakemler üzerinden ligin gidişatını dizayn eden bir sistem var. İstedikleri şekilde manevra edebiliyorlar. Bahis konusunu daha önce gündeme getirmiştik. Tam yeri değil ama değineceğim. Acaba bunların bahisle bir alakası var mı? Bu durumu inceleyen bir merci var mıdır? Sosyal medya fenomenlerine bahis çetesi soruşturması yapıldı. Bahis o kadar yayın da, fenomenler de mi işin içinde? Bir de bunun esas baronları var. Bence bahis olayının dibine kadar inilmemesi sorgulanması gereken unsurlardan bir tanesi...

"EMNİYET SEZEMEDİ Mİ, SEZMEDİ Mİ?"

"Trabzon'da yaşananlar basit bir holiganizm olayı değildir. Bu işi böyle ele almak büyük hata olur. Rize'de kurşunlandığımız zaman basit bir olay değilse, bu da basit bir olay değildir. Valiliği ve emniyet yetkilileri, gergin geçeceği belli maçta gereken önlemleri almadılar. Maçın başından itibaren olayın gerginliğini ve artarak devam etmesini hiç sezemediler mi? Ve olmadı, almadılar. Tecrübeli emniyet görevlisi maçın nereye gideceğini sezebilirdi. Sezemediler mi, sezmediler mi? Bunun cevaplanması lazım. O şehirdeki, devletimizin en üst temsilcilerinin bu olaya sebebiyet vermeleri, hiçbir şekilde hafife alınacak bir olay değildir. Ve şu ana kadar hafife alındığını görüyoruz."

Sabırlı davrandık, sakin olmaya çalıştık, haksızlıkları haykırdık. Tüm kumpaslara, suikast girişimlerine, haksızlıklara ve zorbalıklara rağmen spora ve sporcuya odaklandık. Milli takımlara en çok sporcu veren kulüplerden biri Fenerbahçe'dir. Artık bu haksızlıklara, adaletsizliklere ve çifte rekabete isyan etmemiz gereken bir döneme girdik. Bugün de bundan sonraki adımlarımızın ilkini atıyoruz.

"OLMAZSA OLMAZ BİR KONUMA GELDİ"

"Türk futbolunun artık reset edilmesi lazım. Bataklığı kurutup, Türk futbolu kendini yeniden inşa etmesi gereken dönemdeyiz. Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Niyet, arzu cesaret olsun. Türkiye'de bunu yapayacak liyakatli kadrolar mevcuttur. Bu doğrultuda kulübümüzün haklı isyanları, ve zorunluluktan dolayı yapmaya karar verdiğimiz eylemler süreci, yapılması gereken temizliğin fitilini ateşler. Temiz bir Türk futbolu sadece Fenerbahçe ve futbolun paydaşları için değil, Türkiye Cumhuriyeti devleti için olmazsa olmaz konuma gelmiştir."

"FUTBOL FAKİRİ DEĞERLENDİRMELER"

"Normal bir federasyon 15 Mart'a kadar bekler. Türkiye'yi temsil eden takımların tur atlayıp atlamayacağına göre takvimi yapar. Onlar ne yaptılar? Beklemeden bir tarih açıkladılar. Bir Süper Kupa için bütün ligleri tatil ettiler. Herhalde onun için yayıncı kuruluşa çok sempatik görünüyorlar. Bizim isyanımızı, bir maç tarihine bağlayan arkadaşlara sesleniyorum. Gerçekten kötü niyetlisiniz. Veya bilerek ve isteyere süreci ajite ediyorsunuz. Yunan federasyonunu örnek olarak gösteriyorlar. Yunan federasyonu yabancı hakem de getiriyor, o zaman siz de getirin. Yoksa bu an için mi geçerli? Yunan federasyonunun kararlarını paylaşarak, onun için biz de böyle davrandık savunmaları, son derece futbol fakiri değerlendirmelerdir."

"KARAGÜMRÜK'E GÜCÜNÜZ YETİYOR"

"Bu herhangi bir lig maçı değildir. Tek maçlık kupadan bahsediyoruz. Galatasaray da tur atlasaydı, bugün maç oynanacak mıydı? İstanbul-Şanlıurfa arası mesafe, Atina'dan iki mislidir neredeyse. Bu iki olayı birbiriyle eşdeğer tutmak samimiyetsizliktir. Karagümrük maçını ertelemeyin, bu maçı erteleyin dedik. Takvime sığdıramadınız, sezon başına erteleyin. Ama rakibimizi mazeret kullanarak, onlar istemiyor diyorlar. E Karagümrük de istemiyor. Onu hallederiz diyorlar. Karagümrük'e gücünüz yetiyor, Galatasaray'a yetmiyor öyle mi?"

"ESKİ REKABET OLSA GALATASARAY BAŞVURURDU"

"Keşke gelselerdi, depremzedeler, onlara yaratacağımız kaynak, zavallı çocuklar vs. algı yapmaya devam ediyorlar. Gelelim rakibimize... Adres belli dedik. Öncelikle kendilerini canıgönülden kutluyorum. Çünkü adım adım, ilmek ilmek, tuğla tuğla futbolun tüm unsurlarını kendi lehine hizmet eder hale getirmeler, olağanüstü bir başarı. Gerçekten başarı. Eski rekaber ortamı olsaydı, maçın tarihini değiştirmek için Galatasaraylı yöneticiler başvururdu."

"GALATASARAY'I SAMİMİ BULMUYORUM"

"Yıllarca tohumları ektiler ve bu ortamı sağladılar. Kazanmak için her yol mübah anlayışının sonucudur geldiğimiz nokta. Hedeflerine ulaşmakta öylesine mahirler ki, ellerindeki algı yaratma gücüyle, TFF'sinden, kurullarından hakemlerine kadar pek çoğunu baskı altına alarak bir sistem kurmuşlar. En küçük rahatsızlıkta öyle bir isyan bayrağı açarlar ki, zannedersin dünyanın en mağdur takımı. Şanlıurfa'yla ilgili söylediklerinin hiçbirini samimi bulmuyorum. Bu zihin yapısına laf anlatmak, ölmüş bir hastaya ilaç verip canlanmasını beklemek gibi bir şeydir."

"FENERBAHÇE BİLETLERİ ALDI, ZARAR YOK"

"Şanlıurfa'ya borçluyuz. Buranın esnafına, güzel insanlarına borçluyuz. Telafi edeceğimizi söyledik. Öncelikle biletlerin hepsini Fenerbahçe Spor Kulübü satın almıştır. Dolayısıyla biletlerden kaybedilen kaynak yoktur."

"HİÇ ADIM ATILMAMASI MANİDAR"

"2011 Süper Kupa'sı hala oynanmadı. TFF gerekli cevabı vermedi, değerlendirdiklerini de sanmıyorum. TFF'nin bu konuda bu kadar temkinli olmasını, hiç adım atmamasını son derece manidar buluyoruz ve başka yerlere çağrışım yapan bir durum olarak nitelendiriyoruz. Artık nereye çekerseniz çekin. Sadakat mi dersiniz, vefa mı dersiniz bilmiyorum. Hepimizden çok onların bu maçı organize etmesi lazımdı. Beşiktaş başkanıyla konuştum, o kupa öyle de böyle de oynanacak. Onların da kabulüyle, o maçı Şanlıurfa'da oynamayı teklif edeceğiz."

"GÖZLERİNİ YUMDUKLARI İÇİN BUNLAR OLUYOR"

Şanlıurfa halkının anlayışına sığınıyoruz. Şanlıurfa’daki Fenerbahçeliler sizler de bizim gibi düşünüyorsunuzdur. Yaşadıklarımız ortada. Süreç, çok uzun bir zamana yayıldığı için bazılarını insanlar unutabiliyor. Hepsi 20 dakikalık bir videoda seyredildiği zaman ‘neler olmuş, hakikaten bunlar yaşanmış mı’ dedirten bir şeyler yaşadık biz. Bizi yönetenler, bizden sorumlular gerek futbol tarafında gerek ülke tarafında bu konuya kulaklarını kapadıkları için, göz ardı ettikleri için biz artık isyan etmek durumuna geldik. Ama Şanlıurfa rahat olsun, bizim sözümüz var. İnşallah önümüzdeki sezon başlamadan TFF takvimi becerebilirse burada bir Süper Kupa maçı daha oynanacak."

"NELER YAPMAK İSTEDİĞİNİZİN FARKINDAYIM"

"Gelelim yayıncı kuruluşa. Birkaç gündür sizi izliyorum. Konuyu ne kadar bilerek ajite ettiğinizin, neler yapmaya çalıştığınızın farkındayım. Yayıncı kuruluş kendi menfaat ve çıkarları çerçevesinde Fenerbahçe’nin niye mağdur olduğunu, niye bu kararı aldığını dürüst ve adil bir şekilde anlatacağına okları yönetime ve özellikle bana ve Fenerbahçe camiasını ayrıştıracak söylemler içinde günlerdir program yapıyorsunuz. Türkiye Kupası artık sizin olsun. Türkiye Kupası’nın ihaleye çıkarılmasını başkanlar istediği zaman baskı yaptınız, bir sürü başkana geri adım attırdınız. Dünyada hiçbir şekilde olmayan bir format önümüzdeki sezon Türkiye Kupası’na geliyor. Grup formatı. Biz de garip bir ülkeyiz. Dünyada kendi ülke kupasını grup formatında oynayan tek ülke olduğumuz söylendi. Haydi o da iyi bir şey, marka değerini arttırır ama bizim 4 yıldır bu kupadan aldığımız gelirle bir kuruş artmadı, bu kadar enflasyonun olduğu ortamda. Sizin sponsorluktan ne aldığınızı bilmek istiyoruz. Onu da söyleyen kimse yok veya söylemeye cesaret eden kimse yok. Futbolun en önemli paydaşlarından olan Fenerbahçe’yi hedef aldınız –Süper Kupa özelinde söylüyorum- hem kendi camiamızı ayrıştırmak hem Şanlıurfa vatandaşlarını ajite etmek hem de büyük kulüpleri birbirine düşürmek için garip bir yayın yaptınız son 3 gündür. Bizim için sizin krediniz bitmiştir. Bizim için sizin kredinizin bitmiş olmasının sizin hiçbir kıymeti harbiyesi olmayabilir. Bunda sonrasını zaman gösterecektir."

"DAHA NE YAPMAMIZI İSTİYORSUNUZ?"

“Süper Kupa’ya en kuvvetli dönemimizde çıkmıyor olmamız, Trabzonspor gibi bir deplasmanda 2-0 öndeyken ‘Takımı sahadan çekebilirsin hocam’ demek zorunda kalıyor olmamız, önümüzdeki haftalar içinde Türkiye Kupası’ndan çekiliyor olmamız… daha ne yapmamızı istiyorsunuz? Siz bunları ciddiye almıyor musunuz? Bunlar önemli adımlar değil mi? Yani sadece ligden çekilince mi, insanlar ‘Aaaa, Fenerbahçe’nin kıymetini şimdi bilelim’ diyecek?”

"GÖNLÜMDEN GELEN İSİM YOK"

“Bugün burada Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak garip bir Süper Kupa öncesi konuşuyorum. O yüzden Kulüpler Birliği Vakfı şapkamla konuşmayayım. Ama Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak ‘Seçimleri ne zaman yapmak istersiniz?’ diye bir soru geldi. Seçimler olabilecek en kısa sürede yapılmalı diye düşünüyorum. Onun da 30 gün olduğu söyleniyor. Buradan 30 gün alsanız zaten mayıs ayının ortasına geliyoruz. Gönlümden gelen bir isim yok. Hayır yok, kimseyle konuşmadım. Kendi aramızda da konuşmadık.”

"DEMEK Kİ CAMİA HAFİFE ALINIYOR"

“Temiz futbol için ne istiyorsunuz o zaman diye soruyorsunuz?! Bayramdan hemen sonra bununla ilgili bir manifesto yayınlayacağız. Yol haritası aslında net, belli. Çok çabucak üstünden geçersek; bence en büyük eksiklik liyakat! Liyakatın olmamasının en önemli sebeplerinden biri de artık Türkiye Futbol Federasyonu seçimlerinin bağımsız olmaması. Birden fazla adayla seçimlere gidilmemesi. Ve atanan kişilerin futbol bilgisi, futbol aşkı, futbol ‘no house’ üzerinden değil, ona yakın buna yakın ‘yok Fenerbahçe’den olsun, Galatasaray’dan olsun, oradan olsun, buradan olsun’, keza kurullar da öyle.  Bir inceleyin kurullardaki yapıları; kim nerede çalışmış, nereden aday olmuş, ne yapmış, ne yapmamış! Diyoruz ki, futbol aşkıyla yanıp tutuşan, futbolda bu değişimi ve dönüşümü, transformasyonu yapabilecek kapasitede, kabiliyette olan liyakatli insanları, tarafsız bir şekilde adil rekabeti sağlayacak spor ahlakının önde olacağı bir ortamı yaratacak bir dönüşüm lazım. Bunu yapacak yol haritası belli, hakem tarafı da belli, medya tarafı da belli, futbol tarafı, federasyon tarafı… Biz, bunları hazırladık. Bugün yeri değil. Ama aslında tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Arzu, irade ve cesaret gerekiyor. Arzu yok, net yok. Neler yaşıyoruz, anlatıyoruz bilmem kaç milyon camiası olan Fenerbahçe Spor kulübü olarak. Demek ki bu camia hafife alınıyor! Bu camiaya vurmanın bedeli yok, Bu camiaya haksızlık yapmanın bedeli yok. ‘Nasılsa bunlar kırılgan, Başkanı da Ankara ile iyi geçinmiyor’ ki sadece bizim dönemle alakalı değil, geçmişte de zaten… ‘İyi geçinmiyor’ dediğim ben değil, onların bana, bize bakış açısı. Nereye kadar? Ama siz, hepiniz gerçekten temiz futbol istiyorsanız bu süreci itebilirsiniz. Ama sizin kanalınızda yaptığınız yayınlarla temiz futbol filan gelmez.”

"DEVLET AÇIKLAMAK ZORUNDA!"

““Bu tansiyon konuşularak, diyalog kurularak, samimi yaklaşımlarla ve kalbi temiz insanların çözemeyeceği hiçbir şey yoktur. Ama şu an bizim karşımızda ne samimiyet var, ne iyi niyet var, ne kalbi temiz insanlar var. Er ya da geç bu çözülür. Ama bizim korkumuz insanlar uyanana kadar feci bir olayın olması! Trabzon’da oluyordu, az kaldı. O bayraklı adam benim futbolcumun arkasından saplasaydı ne olacaktı? Bugün ne konuşacaktık? Fenerbahçe futbolda ceza mı almalı diye konuşacaktık, ne konuşacaktık? Emniyet müdürü görevde olacak mıydı? Vali görevde olacak mıydı? Bizim Olağanüstü Genel Kurul’da yaptığımız çağrıyı yineliyorum: Geçen sefer ‘Ne şikesi memleket elden gidiyor’ dedi, önceki Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım, kimse ciddiye almadı. Ama ne oldu sonra? Biz hala söylüyoruz; futbol üzerinden bir şebeke Fenerbahçe’yi de hedef alarak dikkat edin Trabzon’a hiçbir şey söylemiyorum. Evet, ev sahibi takım da sorumlu ve biz ev sahibi takımlar Avrupa muadillerimizden daha fazla sorumluluk taşıyoruz, güvenliği sağlamak için. Ama devlet orada güvenliği sağlayamıyorsa bir kulüp başkanı ne yapsın? İki taraf da söylemlerine çok dikkat ediyor. Çünkü niye? Bizi kafa kafaya getirmek isteyen bir şey var ortada. Statta nasıl polis olmaz? Devlet bunu Fenerbahçe Spor Kulübü’ne açıklamak zorunda! Böyle gergin bir maçta, gergin olacağı belli olan bir maçta emniyetin olmamasını biri açıklamak zorunda. Biz, Olağanüstü Genel Kurul yapıyoruz, stadın içinde daha fazla polis var. Açıklamak zorunda bize!”

BAŞKANLIĞA ADAY OLACAK MI?

"Bu da enteresan bir soru. Biliyorsunuz ‘Olağanüstü bir şey olmadığı takdirde’ demiştim. Olağanüstü bir şey olup olmadığını ki bana göre şu an olmadı ama oraya doğru gidiyor. Yönetici arkadaşlarım bu kararın tekrar gözden geçirilmesi için baskı yapıyorlar, haklı gerekçelerle. Bayramdan sonra bir değerlendireceğiz."