Almanya Başbakanı Olaf Scholz, yaklaşan erken seçimlerde ikinci dönem için adaylığını açıkladı. Bu karardan kısa süre sonra en popüler başkan adayı olan Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, adaylığını çekti.

Pistorius’un çekilmesi, seçimlere aylar kala Sosyal Demokrat Parti (SPD) içinde yaşanan belirsizliği bir nebze azalttı. 

Pistorius, Perşembe akşamı iktidar parti olan SPD’nin sosyal medya hesaplarından paylaşılan bir videoda, "Şansölye mevkii için aday olmayacağımı parti ve meclis grup liderlerimize bildirdim. Bu tamamen benim bağımsız, kişisel ve şahsi kararımdır," dedi.

 

 

Pistorius, Scholz'e göre halk gözünde çok daha popüler bir adaydı. Bu hamle, Scholz'un bir dönem daha seçilmesine olanak tanıyor.

SCHOLZ OLMASA...

Scholz’un adaylığı geleneksel bir seçim hamlesi gibi görünse de, Şansölye'nin kendi partisi SPD içinde dahi popülerliğinin düşük olması dikkat çekiyor.

 

 

Savunma Bakanı olarak ulusal sahnede parlayan Pistorius, Almanya’nın en popüler politikacısı olarak öne çıkarken, Scholz’un liderliği eleştirilerin odağındaydı.

Scholz'u Alman ekonomisinin gidişatı ve yükselen enflasyon sebebiyle eleştiren koalisyon, Şansölye'nin Liberal Partili Ekonomi Bakanı'nı görevden almasıyla dağılmıştı.

 

 

SPD liderleri, Scholz’un adaylığını resmi olarak onaylamak için Pazartesi günü bir toplantı yapacak. Pistorius, Scholz’a tam destek verdiğini belirterek, "Olaf Scholz, belki de son on yılların en büyük krizinde üç partili bir koalisyonu başarıyla yönetti," dedi.

MUHALEFET GİBİ İKTİDAR

SPD, ulusal anketlerde yüzde 15 civarında oy alıyor ve bu oran, 2021 seçimlerindeki oranlarının 10 puan altında.

Muhafazakarlar yüzde 33 ile lider durumda, aşırı sağcı AfD ise yüzde 18 ile ikinci sırada yer alıyor. SPD önde gelen bazı isimleri, Scholz’un yerine Pistorius’un aday gösterilmesi gerektiğini savunmuştu.

 

Yeşiller Partisi, yüzde 11 ile dördüncü sırada bulunuyor ve kendi başbakan adayı olarak mevcut Ekonomi Bakanı ve Scholz’un danışmanı Robert Habeck’i gösterdi.

Scholz’un destekçileri, Şansölye'nin zorlu zamanlarda istikrarlı bir liderlik sunduğu belirtiyor. Ancak, parti içindeki güvensizliklerin Scholz’un seçim yarışında dezavantaj yaratacağı belirtiliyor.