Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christian Wagner, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında, UNRWA hakkındaki iddialarla ilgili araştırmanın şu anda devam ettiğini anımsattı.

Bu yüzden Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un 23 Şubat'ta New York'ta bu araştırmadan sorumlu olan eski Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna ile bir araya geldiği bilgisini paylaşan Wagner, "UNRWA'ya yönelik angajmanımıza devam etme konusunda karar verebilmemiz için bu araştırmanın hızlı şekilde sonuçlandırılmasına ihtiyacımız var." dedi.

Wagner, aynı zamanda Gazze'ye daha fazla insani yardımın girmesi için başka kuruluşlara desteği artırdıklarını ve İsrail hükümeti ile yapılan görüşmelerde bunu konu ettiklerini anlattı.

Gazze'deki durumu "felaket" olarak niteleyen Wagner, İsrail'in Refah kentinde planladığı geniş çaplı saldırılarına ilişkin haberleri de endişeyle karşıladıkların söyledi.

Wagner, esirlerin serbest bırakılması ve Gazze’ye daha fazla insani yardımın girmesi için çatışmalarda "insani ara" verilmesine ilişkin Alman hükümetinin tutumunu yineledi.

"KARAR VERİRKEN İNSANCIL HUKUK ROL OYNUYOR"

Toplantıya katılan Alman Hükümeti Sözcü Yardımcısı Christiane Hoffmann da, AA muhabirinin "BM uzmanları ve uluslararası insan hakları örgütleri, İsrail'e silah sağlayan ülkelerin savaş suçlarına ortak olabileceği gerekçesiyle İsrail'e silah sağlanmasının durdurulması çağrısında bulunuyor. Birkaç hafta önce Hollanda'da bir mahkeme bu nedenle İsrail'e silah ihraç edilmesini yasakladı. Almanya, İsrail’e silah göndermemeyi veya askıya almayı düşünür mü?" şeklindeki soruya yanıt verdi.

Hoffmann, hükümetin silah ihracatına ilişkin verilen izinlerin ayrı ayrı değerlendirildiğini ve duruma göre dikkatli inceleme sonrasında karar alındığını belirterek, burada dış ve güvenlik hususlarının dikkate alındığını, bu kararlarda insan haklarının da göz önünde bulundurulduğunu söyledi.

Sözcü Yardımcısı Hoffmann, Almanya'nın başka ülkelere tedarik ettiği silahların nasıl ve ne için kullanıldığına ilişkin sorumluluk taşıyıp taşımadığına ilişkin soruya da, "Söylediğim gibi, silah ihracatlarını onaylayıp onaylamayacağımıza karar verirken hem dış ve güvenlik politikası hususlar hem de uluslararası insancıl hukuk da rol oynuyor." değerlendirmesinde bulundu.

BAERBOCK: FİLİSTİNLİLERİ DAHA İYİ KORUMAK İÇİN ADIMLAR ATILMALI

Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi'nde konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Gazze'deki insani durumun son haftalarda "felakete" dönüştüğü uyarısında bulunarak, İsrail hükümetini, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) son kararına uymaya ve bölgeye daha fazla insani yardım yapılmasına izin vermeye çağırdı.

Baerbock, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyadaki diğer tüm ülkeler gibi İsrail'in de kendini savunma hakkı var. Dünyadaki her ülke gibi bunu uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde yapmalıdır. Benim gibi anneler, ağlayan çocuklarını arkalarından sürükleyerek, panik ve çaresizlik içinde çatışmalardan kaçıyor. Çoğu zaman çocuklar, evlerinin yıkıntıları arasında yalınayak, aç ve yalnız dolaşıyor. Bazen bunların benim kızlarım olduğunu hayal ediyorum.

İnsani bir ateşkese yol açacak insani bir duraklama için birçok arkadaşımızla birlikte durmaksızın çalışıyoruz. Siviller korunmalı, Gazze halkına daha fazla yardım ulaştırılmalı. Ekim ayından bu yana bölgeye yaptığım 5 seyahatte, İsrailli ortaklarımıza da bunu söyledim."

Baerbock, 1 milyon 400 binden fazla Filistinlinin barındığı Refah'taki vahim insani durum nedeniyle konuyu sadece birkaç gün önce mevkidaşlarıyla tekrar gündeme getirdiğini söyledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütüne göre, geçen ayki UAD kararına rağmen İsrail, Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasını giderek daha fazla engelliyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, yayımladığı yeni raporunda, "Aslında İsrailli yetkililer, son haftalarda UAD kararından önceki haftalara kıyasla daha az sayıda kamyonun Gazze'ye girmesine ve daha az sayıda yardım misyonunun Gazze'nin kuzeyine geçmesine izin verdi." ifadelerini kullandı.

UAD geçen ay, İsrail'den, kuvvetlerinin Gazze'de soykırım eylemlerinde bulunmamasını ve Filistinli sivillere insani yardım sağlanmasını garanti etmesini istedi.

UNRWA İSRAİL'İN HEDEFİNDE

BM üyesi devletlerin gönüllü katkılarıyla finanse edilen UNRWA, faaliyetlerine başladığı 1950'den bu yana Filistinli mültecilere gıda, sağlık, eğitim ve barınak gibi insani yardımları sağlayan ana kuruluş konumunda bulunuyor. Ajans, 5,9 milyon Filistinli mülteciye destek sağlıyor.

UNRWA, yaklaşık 74 yıldır Filistinlilerin yaralarını sarmaya çalışırken, bu süreçte tesisleri defalarca İsrail tarafından vuruldu, tonlarca gıda ve ilaç yok edildi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrailli yetkililerin UNRWA personelinin 7 Ekim saldırılarına karıştığına ilişkin iddialarının acilen soruşturulmasını istemişti. UNRWA da İsrail'in iddialarına yönelik soruşturma başlatmıştı.

Almanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Finlandiya, İzlanda, Avustralya, İngiltere, Hollanda, ABD, Fransa, Avusturya, Japonya ve Estonya UNRWA'ya yönelik finansal desteğini geçici süreyle durdurma kararı aldıklarını açıklamıştı.

Belçika, Norveç, İrlanda ve İspanya ise UNRWA'ya desteklerini sürdüreceklerini duyurmuştu.