Avustralya’nın Melbourne yakınlarındaki Maryborough Bölge Parkı’nda metal dedektörüyle altın arayan David Hole, olağanüstü bir keşfe imza attı. Sarı kilin içinde duran kırmızımsı, çok ağır bir taşı buldu. İlk başta bunun içinde bir altın külçesi olduğuna inanarak taşı eve götürdü.
Hole, taşı kırmak için bir kaya testeresi, matkap, asit ve hatta balyoz kullandı. Ancak taşı kırmayı başaramadı. Bu inatçı taşın içinde altın yoktu, çünkü bu bir göktaşıydı.
Hole’un taşı tanımlatmak için Melbourne Müzesi’ne götürmesiyle gerçek ortaya çıktı. Müze jeologlarından Dermot Henry, “Yeryüzünde böyle bir taş bulursanız, bu kadar ağır olmamalı. Bu, bir meteor olduğunu hemen düşündürdü” dedi. Yapılan analizler, taşın 4.6 milyar yıl önce oluşmuş bir H5 sıradan kondrit meteor olduğunu ortaya koydu.
17 KİLOGRAM AĞIRLIĞINDA
Tam 17 kilogram ağırlığındaki bu taş, inceleme sırasında kesilerek iç yapısı analiz edildi. Meteorun yüksek oranda demir içerdiği, ayrıca küçük kristalize metal damlalar – kondrüller – barındırdığı görüldü. Araştırmacılar, meteorun büyük olasılıkla Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağından geldiğini ve Dünya’ya başka asteroitlerle çarpışma sonucu düştüğünü belirtti.
Karbon tarihleme yöntemi, meteorun Dünya’da 100 ila BİN yıl arasında bir süredir bulunduğunu gösterdi. 1889 ile 1951 yılları arasında Avustralya’da gözlemlenen meteor düşüşleri, bu taşın yeryüzüne nasıl geldiğiyle ilgili ipuçları verebilir.
ALTINDAN DAHA DEĞERLİ
Bu meteorun bilimsel değeri, nadirliğiyle daha da artıyor. Victoria eyaletinde bugüne kadar sadece 17 meteor tespit edildi. Buna karşılık, binlerce altın külçesi bulundu. Maryborough meteoru, Victoria’daki en büyük ikinci kondritik kütle olarak kaydedildi; ilki, 2003 yılında bulunan 55 kilogramlık bir meteordu.
Meteorlar, Güneş Sistemi’nin ve Dünya’nın oluşumuna dair paha biçilemez bilgiler sunar. Jeolog Dermot Henry, “Meteorlar, Güneş Sistemi’nin yaşı, oluşumu ve kimyası hakkında ipuçları taşır. Bazıları, yıldız tozu ve organik moleküller gibi, yaşamın yapı taşlarını barındırır” dedi.
