Ankara'nın Altındağ ilçesinde köpek cesetlerinin bulunduğu ilk anlarda olay yerinde olan yaşam hakkı savunucusu Mehmet Işılar olayın öncesini ve sonrasını anlattı. Aldıkları ihbar üzerine Altındağ Belediyesi Veteriner Müdürlüğü'ne gittiklerini belirten Işılar, barınak görevlilerinin hareketlerinden şüphelenmeleri üzerine barınaktan kovulduklarını vurguladı.
"BU SORULARI SORDUKTAN SONRA BİR ENDİŞE VE PANİK HALİ ALDI"
Barınak görevlilerine sordukları sorulara cevap alamadıklarını belirten Işılar, yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
* "Barınağa alındık, padogları gezdik, padoglardaki az sayıdaki kalmış köpekleri gördük. normalde oraya giden gönüllüler bu padoglarda en az on on beş köpeğin olduğunu ve kalanların nereye gittiğini sordular cevap veremedi barınak görevlileri. Ondan sonra yerlerin yeni yıkandığını gördük. Neden bu saatte yıkıyorsunuz yerleri dedik. 'Yıkasak bir dert yıkamasak bir dert her türlü şikayet ediyorsunuz' dediler. Biz de dedik ki niye bu saatte özellikle ve niye padoglarda az hayvan var? Bu soruları sorduktan sonra bir endişe ve panik hali aldı, yürüdü bundan sonra bağırışmalar, sesler yükseldi, saygısızlık arttı ve oradan kovulduk."
"KESİLMİŞ, ŞİŞMİŞ VE KANLARININ FIŞKIRDIĞI CESETLERİ GÖRDÜK"
Yayılan kokudan şüphelenerek bölgede arama yaptıklarını ve köpek cesetleriyle karşılaştıklarını aktaran Işılar açıklamasına şöyle devam etti:
* "Bizden önce oraya gelen arkadaşlar, orada bir şey olmadığını ancak yukarıda bir koku olduğunu söylediler. Tepedeki kokuya şüphelendik ve yukarı çıktık. Koku gelen çukuru bulduk ve içeri girdik. Orada hayvanların kesilmiş, şişmiş ve kanlarının fışkırdığı cesetlerini gördük. Ayrıca, poşetlerin içinde danaların başları, koyunlar ve yasaklı köpek ırklarına ait cesetler vardı. Gördüğümüz köpeklerin bazıları kesik izleri, vücutlarında delik izleri vardı.
* Kazı sonucunda vücut bütünlüğü bozulmuş köpeklerin çukurdan çıkarıldığı internette yayınlandı. Görmedim, boğazları mı sıkılmış, çamaşır suyu mu verilmiş ama inşallah varsa bunların gerçeklik payı otopsiden umarım hepsi çıkar. Bunun günümüz Türkiye’sinde yaşanıyor olması, insanların hiçbir canlıya acımayacak kadar vicdansız bir hale gelebildiğini gösteriyor. Umarım bu yayılarak başka alanlara da sıçramaz."