Taharet musluğu, günlük yaşamda sıklıkla kullanılan ve temizlik işlevi gören önemli bir araçtır ancak Amerika'da taharet musluğu nadiren kullanılıyor ve bunun tarihsel ve kültürel birçok nedeni var.

Taharet musluğu genellikle Türkiye, Orta Doğu, Güney Asya ve bazı Avrupa ülkelerinde yaygın olarak tercih edilirken, Avrupa, özellikle İtalya ve Fransa gibi ülkelerde bide kullanılır. Aralarında küçük farkların olduğu bu sistemler genellikle oturma pozisyonunda kullanılır ve bir lavabo gibi çalışır. 1600’lerde Fransa'da icat edilen bide, başlangıçta aristokratlar arasında temizlik amaçlı kullanılıyordu. Fransız aristokrasisinin "aşırı hedonist" yaşam tarzı nedeniyle, İngilizler ve daha sonra Amerikalılar, bideleri reddetmişti. Bidelerin halk gözünde oluşturduğu olumsuz imaj, zamanla Amerika'ya da taşındı ve 1900’lerin başında Manhattan’daki bir otel, bide eklemek istediğinde halk büyük bir tepki gösterdi. Bu durum, bidelerin Amerika’da “yasaklı” ve "uygunsuz" yerlerle ilişkilendirilmesine neden oldu. 

II. Dünya Savaşı sırasında, Amerikalı askerler Avrupa’da bidelerle ilk kez karşılaştılar ancak bu deneyim çoğu asker için rahatsız ediciydi çünkü bidelerin yaygın olduğu yerler genellikle genelevlerdi. Savaş sonrası askerler, taharet musluğunun adını dahi anmak istemedi çünkü bu, savaş sırasında gittikleri yerlerle ilişkilendirilen bir “utanç” anlamına geliyordu.

1930’larda ise bide, doğum kontrolü ve menstruasyon gibi tabu konularla ilişkilendirildi. O dönemin doğum kontrol savunucularından Norman Haire, bideleri “günah sembolü” olarak tanımlıyordu. Tüm bu toplumsal ve kültürel bağlamlar, taharet musluğunun Amerika'da benimsenmesini engelledi. Avrupa'da hızla yaygınlaşan bu temizlik aracı, Amerika'da uzun süre kullanıma girmedi.

Bugün bile, Amerikalılar için taharet musluğu ya da bide kullanımı genellikle alışılmadık bir uygulama olarak kalıyor. Bunun yerine, tuvalet kağıdı kullanımı yaygındır ve bu geleneksel alışkanlıklar, yıllar içinde kültürel normlar haline gelmiştir.