Türkiye'nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever'in de içinde bulunduğu "VSS Unity" yörünge altı aracı, ABD yerel saatiyle 09.40'ta (TSİ 18.40) iniş yaptı.

New Mexico'daki Spaceport tesisinden taşıyıcı uçak aracılığıyla havalanan "VSS Unity" yörünge altı aracının yolculuğu 1 saat 10 dakika sürdü.

Araç, taşıyıcı uçak aracılığıyla yaklaşık 45 bin fitlik yüksekliğe erişmesinin ardından hibrit yakıtlı roket motorunu ateşleyerek yaklaşık 90 kilometre irtifaya ulaştı.

Türkiye'nin ikinci astronotu Atasever'in de içinde yer aldığı "VSS Unity" yörünge altı aracı, ABD yerel saatiyle 09.40'ta (TSİ 18.40) süzülerek iniş yaptı.

Uçağın ABD'nin New Mexico eyaletinde bulunan Spaceport tesisine inmesiyle, 4 astronot ve 2 pilottan oluşan 6 kişilik "Galactic 07" ekibinin bir üyesi olan Atasever'in yörünge altı araştırma uçuşu da sona erdi.

Atasever'in araştırmacı astronot olarak bulunduğu mürettebatta, ABD'den iki, İtalya'dan da bir özel astronot yer aldı.

"İNANILMAZ BİR YOLCULUKTU"

New Mexico'daki Spaceport tesisine iniş yapan "VSS Unity" yörünge altı aracından çıkan Atasever, "Bizi buraya taşıyan şanlı bayraklarımızı göstermek istiyorum." diyerek, Türk ve Azerbaycan bayraklarını açtı ve öperek alnına koydu.

Daha sonra uzay yolculuğuna dair değerlendirmelerde bulunan Atasever, bu görevi bir birey olarak değil iki devleti temsilen gerçekleştirdiğini söyledi.

Atasever, bunlardan ilkinin kendisini neredeyse iki sene önce bu görev için seçen Türkiye olduğunu belirterek, "Bu görevde gençler için uçtum, genç nesil belki daha da ileri gidebilir, Ay'a gidebilir. Onlara söyleyeceğim tek bir şey var, lütfen daha büyük hayaller kurun ve benim yaptığımı geçin." diye konuştu.

Uçuşun bilimsel bir görev olduğunun altını çizen Atasever, "Bu inanılmaz bir yolculuktu ve çok daha büyük bir şeyin sadece başlangıcıydı." ifadesini kullandı.

Atasever'in göğsündeki cepte bulunan Türk ve Azerbaycan bayraklarını çıkarırken, cebinde aynı zamanda kefiye taşıdığı da görüldü.

FİLİSTİN MESAJI

Atasever daha sonra da şu açıklamayı yaptı:

"Filistin halkının yaşadığı eziyet, dünyamızın güzelliğinin hak etmediği bir durum. Bunları sembolize etmek adına kefiyeyi yanımda taşıdım.

Cumhurbaşkanımız 19 Mayıs'ta bana saat hediye etmişti. Uzay yolculuğumda operasyonlarda kullandığıma ek olarak onun hediyesi de vardı.

Uçuşumuz oldukça başarılı geçti. Bilimsel deneyler perspektifinden baktığımızda bütün objektiflerimizi yerine getirdik diyebilirim."

BAKAN KACIR: ATASEVER 7 BİLİMSEL DENEY YAPACAK

Öte yandan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Yusuf Kıraç, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, TÜBİTAK yetkilileri ve davetliler, TÜBİTAK Fen Lisesi’nde uçuşu izlemek için bir araya geldi.

Yörünge altı uçuş öncesi Fen Lisesi'nde düzenlenen etkinlikte TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK UZAY yetkileri Sadık Murat Yüksel ve Can Bayraktar ile Alper Gezeravcı bir araya geldi. Etkinlikte konuşan Gezeravcı, "Devletimizin güçlü iradesiyle elde ettiğimiz bu eğitimi bundan sonra geleceğimizin teminatı olan genç arkadaşlarımıza uzaya yönelik hedeflerinde uzaya yönelik atacağı adımlarda eğitim altyapısını kurmak ve onlara bu birikimimizi ve tecrübelerimizi aktaracak bir altyapıda birinci elden bu eğitimleri verebilmek en büyük hedefimiz" dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise Türkiye’nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever’in uzayda 7 bilimsel deney yapacağını açıklayarak, "Nice misyonu hep birlikte izleyeceğiz, gerçekleştireceğiz. Bir sayfa açıldı. Alper Gezeravcı 13 bilimsel deney gerçekleştirmişti. Tuva Cihangir Atasever de 7 bilimsel deneyle katkı sağlayacak. Bunların bazıları Gezeravcı’nın gerçekleştirdiği bilimsel deneylerin devamı niteliğinde. İnsan biyolojisinde ve fizyolojisinde uzay koşullarını oluşturduğu mikro yerçekimi koşullarının oluşturduğu etkileri inceleyen, takip eden hem hücre örnekleriyle hem kan örnekleriyle bu değişimin takip edilmesine yönelik birtakım çalışmalar var. Halihazırda hastanelerde yaygın olarak kullanılan radyasyon dozimetresinin uzayda kullanılmasını sağlayacak bir bilimsel araştırma projesi var. Yine Harward Üniversitesi ile Sağlık Bilimleri Üniversitemizin gerçekleştirmiş olduğu ve uzay koşullarının beyindeki kan dolaşımı ve aynı zamanda omurilik sıvısı üzerindeki etkilerinin incelendiği bir deney var. Çok zengin bir deney setiyle, kafasında bir düzenek, kolunda ve vücudunu çeşitli yerlerinde farklı düzeneklerle yaklaşık 3 dakika sürmesi öngörülen yerçekimi ortamında çok aktif olacak Tuva Cihangir Atasever. Başarıyla bu deneyleri gerçekleştirecek. Hem bilimsel çalışmalarımıza yeni bir ivme kazandırmış hem de aslında Türk gençliği için ilham kaynağı olacak" diye konuştu.

"TÜM BUNLAR TÜRKİYE'NİN UZAY EKONOMİSİNDEN ALACAĞI PAYI ARTIRMAYA DÖNÜK İŞARETLER"

Bakan Kacır, Türkiye'nin uydu sistemlerini geliştiren bir ülke olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

"Uzay dediğimizde dev bir ekonomiden bahsediyoruz. Yıllık 600 milyar dolara erişmiş bir yatırım yapılıyor uzay araştırmalarına. Bu her yıl büyük bir hızla artıyor. 10 yıl içerisinde bu rakamın 1.5 trilyon dolara gelmesi öngörülüyor. Uydular bunun önemli bir parçası. Türkiye uydu sistemlerini geliştiren bir ülke. Kendi imkanlarıyla üretebilen bir ülke. Muhteşem biralt yapımız var. Uydu sistemleri test ve entegrasyon merkezi, tüm uydu geliştirme faaliyetlerini uzayın tümüyle simüle edilebildiği biralt yapıda kendi imkanlarımızla gerçekleştirebiliyoruz. Tüm testleri kendi imkanlarımızla gerçekleştirme imkanına sahibiz. Bu sayede İMECE’yi yerli ve milli olarak ürettik. Bu sayede Türksat 6A’yı yerli ve milli olarak geliştirdik, yolcu ettik. 8- 14 Temmuz haftasında uzaya göndermek için sabırsızlıkla bekliyoruz."

"ÇOK KISA SÜREDE TAMAMLANAN BİR MİSYONDAN BAHSEDİYORUZ"

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan TÜBİTAK yerleşkesindeki programın ardından açıklamalarda bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Alper Gezeravcı ile Tuva Cihangir Atasever’in uçuş farklılıklarını anlattı. Bakan Kacır, “Bir öncekinden farklı olarak aslında çok kısa sürede tamamlanan bir misyondan bahsediyoruz. Yaklaşık 1 buçuk saatte bu misyon gerçekleştirilmiş oldu ve yeryüzünden kalkan bir uçak yaklaşık 15 kilometreye yükseldi. Daha sonra bir uzay aracıyla hızla, yaklaşık 90 kilometrelik uzay sınırına erişilmiş oldu ve orada mikro yer çekimi deneyimlenmiş ve bilimsel araştırmalar da aslında icra edilmiş oldu. Daha sonra da süzülerek yeryüzüne indiler” dedi. 

"GÖRDÜK Kİ TÜRK GENÇLİĞİNDE NE KADAR BÜYÜK BİR İLGİ VAR"

Türk gençlerinden büyük bir ilgi olduğunu belirten Bakan Kacır, “Alper Gezeravcı’nın dönüşünden bu yana 30’dan fazla şehrimizde 70’e yakın etkinlikte gençlerle, çocuklarla bir araya geldi ve gördük ki Türk gençliğinde ne kadar büyük bir ilgi var Alper Gezeravcı’ya, gerçekleştirdiği misyona ve Türkiye'nin milli uzay programına. Şimdi Tuva Cihangir Atasever de bu yolculuğu gerçekleştirerek bu sürece dahil olmuş oldu” ifadelerini kullandı. 

"YILLIK 600 MİLYAR DOLARLIK UZAY HARCAMALARINDAN TÜRKİYE’NİN PAY ALMASINI TEMİN EDECEĞİZ"

Yapılan projeleri de anlatan Bakan Kacır, “Bir yandan projelerimiz devam ediyor. Türkiye Milli Haberleşme Uydusu TÜRKSAT 6A’yı geliştirdi, üretti.  8-14 Temmuz’da uzaya göndereceğiz. Bunu yapan dünyada 11 ülke var. 11 ülkeden biri olacağız. Yani aslında uzay liginin A takımına, ilk 11’ine giriyor Türkiye. TÜRKSAT 6A dediğimizde şimdiye kadar ürettiğimiz en yüksek kıymete sahip teknolojik üründen bahsediyoruz. Yaklaşık 250 milyon dolarlık bir üründen bahsediyoruz. Bu Türkiye'nin uydu ihracatçısı olması yolunda önemli bir adım aslında bu kabiliyetleri kazanmak. Kendi imkanlarıyla, kendi insan kaynağıyla, kendi altyapısıyla, kendi haberleşme uydusunu üretebilmek Türkiye için bu alanda ekonomik bir değer elde etmek anlamına geliyor. Yıllık 600 milyar dolara yakın bir uzay ekonomisi var; Türkiye’ye buradan pay alma imkanı doğuyor ve önümüzdeki dönemde bütün bu projelerin birbirine sunduğu desteklerden de istifade ederek Türkiye'nin bir yandan stratejik ve teknolojik bağımsızlığını uzay çalışmalarıyla tahkim edeceğiz; bir yandan da bu ekonomik pastadan, yıllık 600 milyar dolarlık uzay harcamalarından Türkiye'nin pay almasını temin edeceğiz” dedi.

"BİLİMSEL YÖNÜ BÜYÜK BAŞARIYDI"

Atasever'in de içinde bulunduğu "VSS Unity" yörünge altı aracının New Mexico'daki Spaceport tesisine iniş yapmasının ardından basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıya, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil ile Axiom Space Baş Astronotu Michael Lopez-Alegria da katıldı.

Atasever, çok yoğun bir yolculuk geçirdiğine işaret ederek "İlk şok, ayrılmaydı. Sadece kısa saniyeler için oradaydık ama daha uzun sürdü gibi hissettirdi. Roket motoru çalıştıktan hemen sonra ve o uzay aracındaki güç muhtemelen uçuşun en etkileyici yönüydü. Elbette, mikro yer çekiminde süzülmek de çok eğlenceli ve aynı zamanda çok rahatlatıcı." diye konuştu.

Yaşadığı deneyimin sıfatlarla ifade edilemeyeceğini söyleyen Atasever, bunu Dünya'ya bakmak ve gezegeni deneysel bir bakış açısıyla görmek olarak tanımlayabileceğini anlattı.

Atasever, uçuşun deneysel kısmının başarılı geçtiğine işaret ederek "Özel yapım uçuş kıyafetimde taşıdığım üç faydalı yükle ilgili tüm gerekli operasyonları başarıyla gerçekleştirebildim. Görevin bilimsel yönü büyük bir başarıydı ve bu konuda çok heyecanlıyım." ifadelerini kullandı.

Yörünge altı uçuşunda elde edilen verilerin analiz edileceğini söyleyen Atasever, gelecek birkaç yıl içinde Türkiye için hem ülkede hem de küresel olarak insanların hayatlarına değer katacak mikro yer çekimi araştırma yol haritası geliştireceklerini bildirdi.

“TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN BAYRAKLARI YAN YANAYDI”

Atasever, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine hediye ettiği Türk bayrağı ile annesinin memleketi olan Azerbaycan bayrağını da yanında götürdüğüne değinerek "Onlar şu anda çok acı verici bir durumdaki Filistin halkı için önemli olan kefiye ile yan yana duruyorlardı." dedi.

Türkiye ile Azerbaycan için "İki devlet, bir millet" ifadesinin kullanıldığına işaret eden Atasever, bunu yansıtmak için iki ülkenin bayrağının da yan yana durduğunu anlattı.

Atasever, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine hediye ettiği saat ile ailesi arkadaşlarından birçok kişisel eşyayı da götürdüğünü aktardı.

Bu görevi gelecek nesiller için de yerine getirdiğini anlatan Atasever, şunları kaydetti:

"Elbette, bu görevin ayrılmaz parçalarından biri araştırmalardı ancak asıl amaç bir sonraki nesli daha büyük, daha cesur hayaller kurmaya teşvik etmek. Bu yüzden onlara söyleyeceğim şey, kendiniz için gerçekten cesur hayaller seçmeye karar verin ve sonra bunları ulaşılabilir hedeflere dönüştürmek için gayretle ve stratejik olarak çalışın. Onların hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için elimden gelenin en iyisini yapmaktan fazlasıyla mutlu olurum."

“TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Yozgatlıgil de Türkiye'nin çok önemli bir uzay ülkesi haline geldiğine dikkati çekerek bir ay içinde, tamamen Türkiye'de geliştirilen ve üretilen ilk iletişim uydusunun da fırlatılacağını kaydetti.

Milli Uzay Programı'nın diğer bir hedefinin de 2026'da Ay'a ulaşmak olduğuna değinen Yozgatlıgil, Türkiye olarak uzaya bağımsız olarak erişmeyi ve uluslararası iş birliğiyle uzay limanına sahip olmayı hedeflediklerini bildirdi.

Yozgatlıgil, uzaya erişimin önemini anladıklarına dikkati çekerek "Uzay endüstrisi ve yeni uzay konsepti Türkiye için çok önemli ve bu yönde ilerlemek için gerekli adımları atıyoruz." dedi.

“SON DERECE İŞİNE BAĞLI BİR GENÇ”

Lopez-Alegria da Axiom'un bu uçuştaki rolünün Türkiye Uzay Ajansı ile yaptıkları anlaşmanın ikinci aşamasını gerçekleştirmek olduğunu söyledi.

İlk aşamanın Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'yı araştırma faaliyetleri için Uluslararası Uzay İstasyonu'na uçurmak olduğunu anımsatan Lopez-Alegria, buna katılmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Lopez-Alegria, Atasever ile birlikte eğitim aldıklarına değinerek "Son derece işine bağlı, özverili, meraklı, zeki ve yetenekli bir genç." ifadesini kullandı.

Alper Gezeravcı'nın da içinde yer aldığı Ax-3 Uzay Misyonunun mürettebatı olarak Türkiye'de birkaç gün geçirdiklerine işaret eden Lopez-Alegria, Türkiye'nin gençlere verdiği önemden çok etkilendiğini bildirdi.

Lopez-Alegria, uzay endüstrisindeki birkaç şirketi ziyaret ettiklerini ve buralarda çalışanların çoğunun 30 yaşın altında olmasının da şaşırtıcı olduğunu ifade ederek, "Türkiye'deki gençler için geleceğin çok parlak olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.