Avusturya’nın aşırı sağındaki Özgürlük Partisi (FPO) lideri Herbert Kickl, Pazar günü başarısızlıkla sonuçlanan merkez sağ koalisyon girişiminden sonra, Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen ile bir araya geldi. Başbakan Karl Nehammer'ın istifası, hükümetin sağ tarafından kurulacağı düşüncesini güçlendirdi.
1950'lerde Hitler'in SS subaylarından biri tarafından kurulan ve AB karşıtı bir tutum sergileyen FPO, Eylül ayında yapılan genel seçimlerde yüzde 29'un üzerinde oy alarak ilk kez birinci parti oldu.
Daha önce koalisyon ortağı olarak iktidara gelse de, hükümeti hiç birinci parti olarak yönetmemişti. “Önce halk, sonra başbakan,” diyen Kickl, pazar akşamı kısa bir Facebook gönderisinde bu kampanya sloganını tekrarladı ve Van der Bellen ile görüşmeden önce yorum yapmayacağını ekledi.
BAŞBAKAN GİTTİ, SAĞCILAR GELDİ
Önceki seçimlerin hemen ardından hükümeti kurma görevini FPO'ya vermeyen Van der Bellen, bu kararıyla FPO'yu kızdırmıştı. FPO bir koalisyon ortağı bulunamayınca, bu görev ikinci parti olarak çıkan Halk Partisi (OVP) lideri Karl Nehammer'a verildi.
Ancak Nehammer’ın merkez sağ partilerle önce üçlü, ardından ikili koalisyon kurma çabaları bu hafta sonu çökünce, Nehammer istifa etti.
Nehammer uzun süre FPO lideri Kickl ile hükümet kurmayacağını söyleyerek, Kickl'in Avusturya için bir güvenlik tehdidi olduğunu savunmuştu. Ancak Nehammer’ın istifasıyla bu tutum da sona erdi.
OVP’nin geçici lideri Christian Stocker, partisinin Kickl'ın yönettiği bir koalisyon görüşmesine katılacağını Pazar günü duyurdu.
“Henüz yolun başındayız. Bu görüşmelere davet edilirse, sonucunun ne olacağı belli değil,” diyen Salzburg Valisi Wilfried Haslauer, Stocker'in yanında ORF'ye konuştu.
Ancak görüşmeler başarısız olursa erken seçim olasılığı güçlü. Kamuoyu yoklamalarına göre FPO'nun desteği eylülden bu yana arttı.
EN BÜYÜK ANLAŞMAZLIK BÜTÇE
OVP ve FPO göç konusunda sert politika gibi birçok konuda benzer düşünse de, merkez sağ partiler arasındaki en büyük anlaşmazlık bütçe açığının azaltılması konusunda yaşanıyor.
AB'nin yüzde 3'lük bütçe açığı sınırının 2024 ve 2025'te aşılması bekleniyor. Her iki parti de vergi indirimi taahhüt ederken, FPO ticaret odası gibi OVP'nin bazı yetkilerini zayıflatmayı vaat ediyor. Ukrayna'ya yapılan yardım konusunda ise çatışıyorlar.
Eski Yeşil Parti lideri olan Van der Bellen, demokrasi, insan hakları ve AB üyeliği gibi temel değerleri koruyacağını söyledi. “Kickl liderliğindeki bir FPO ile iş birliği yapmaya karşı olan sesler OVP içinde daha sessiz hale geldi.