Economic Times'ın haberine göre, Hindistan'a gittikten sonra ilk kez konuşan Hasina, ülkedeki şiddetin artmaması için istifa ettiğini belirtti. 

İktidarı kaybetmesinde ABD'nin parmağı olduğunu ima eden Hasina, "St. Martin Adası'na egemenliğini teslim edip ABD'nin Bengal Körfezi üzerinde hakimiyet kurmasına izin verseydim iktidarda kalabilirdim." ifadesini kullandı. 

Hasina, ülkede kalması durumunda daha çok ölüm ve yıkımın olacağını belirterek, "Öğrencilerin ölü bedenleri üzerinden iktidarı ele geçirmeyi amaçlıyorlardı ama ben istifa ederek bunu engelledim." dedi. 

Bangladeş halkına "Radikal kişilerin manipülasyonlarına izin vermeyin" çağrısı yapan Hasina, sözlerinin halkını "kışkırtmak" için çarpıtıldığını öne sürdü. 

NE OLMUŞTU?

Bangladeş'te 1971'deki Bağımsızlık Savaşı'nda görev alan kişilerin çocuklarına kamuda kontenjan ayrılması kararının ardından temmuz ortasında öğrencilerin başını çektiği protestolar başlamıştı. 

Yüksek Mahkemenin temmuz sonunda kontenjan kotası oranlarını düşürmesiyle protestolara son verildiği duyurulmuştu. 

Gösterilerdeki şiddet olaylarından sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi ve öğrenci kanadının yasaklanmasının ardından protestocular, bu kez de gösterilerde yaşamını yitirenler için "adalet" çağrısıyla sokaklara dökülmüştü. 

Bangladeş'teki gösteriler sırasında şiddet olaylarında yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş, binlerce kişi gözaltına alınmıştı. 

Şiddet olayları artarak devam ederken Başbakan Şeyh Hasina, resmi konutundan ayrılarak askeri helikopterle Hindistan'a gitmiş, bu sırada göstericiler Başbakan'ın resmi konutunu basmıştı. 

Siyasi parti temsilcileriyle görüşen Bangladeş Ordu Komutanı General Waker-Uz-Zaman, Hasina'nın istifa ettiğini ve geçici hükümetin kurulacağını duyurmuştu. 

Nobel ödüllü Muhammed Yunus, 8 Ağustos'ta geçici hükümet başkanı olarak yemin edip göreve başlamıştı.