Kalbe giden yolun mideden geçtiği söylenir. Bu deyim dünyanın hemen hemen her coğrafyasında farklı biçim ve kelimelerle de olsa hep var. Bu, diplomatların ve siyasi liderlerin saygıdeğer konuklarına ikramlarını sunarken çok iyi bildikleri bir bilgelik.
Yemek ya da sınır tanımayan gösterişli bir sofra, riskli diplomatik ilişkilerin yumuşaması veya siyasi bir darbeyi yumuşatmak için de işe yarayabilir. Fransa'nın Elysée Sarayı bunu çok iyi bilir.
Ancak, diplomatik yemek sanatı, özellikle uluslararası damaklara hitap edildiğinde, hiç de kolay bir iş değildir. İşte o zorlukların akılda kalan 6 örneği:
NATO ZİRVESİNDE RUS SALATASI
Rusya'nın Ukrayna'yı tam ölçekli işgalinin hemen ardından gerçekleşen 2022 NATO zirvesini anımsayalım. Zirvenin menüsünde bir yemek olay yarattı. Çünkü öğle yemeğinde İspanyollar Ensaladilla russa veya bilinen adıyla "Rus salatası" servis ettiler.
Soğuk patates, haşlanmış yumurta, bezelye, havuç ve mayonezden oluşan bu yemek, İspanya da dahil olmak üzere Doğu Avrupa mutfağında farklı varyasyonlarını görebileceğimiz temel bir yemektir.
Zirvenin temel gündem maddesi olan Rusya'nın saldırganlığına karşı savunma ittifakının Ukrayna'ya verdiği desteğin yinelenmesi göz önüne alındığında, bu seçim bazı kaşların çatılmasına neden oldu.
Herşeye rağmen, Rus salatası birkaç saat içinde tükendi ve ertesi gün menüde "geleneksel salata" olarak listelendi.
İspanya'daki birçok restoran ise Ukrayna ile dayanışma göstergesi olarak yemeğin adını değiştirdi.
CHIRAC İNGİLİZ YEMEKLERİNİ SEVMEDİ
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, İngiliz gastronomisine olan hoşnutsuzluğunu açıkça dile getiren bir siyasetçi olarak bilinir. Bunun en kritik örneği ise Chirac'ın, 2005'te Rusya'da düzenlenen bir toplantıda yaptığı şu açıklama:
- Bu kadar kötü yemek yapan insanlara güvenemezsiniz. Finlandiya'dan sonra, en kötü yemeğin olduğu ülke İngiltere.
Jacques Chirac'ın açıklamaları bununla da sınırlı kalmadı; İngilizlerin Avrupa tarımına verdiği tek şeyin deli dana hastalığı olduğunu söyledi. Ancak, 2019'daki bir Fransız-İngiliz zirvesi sırasında Chirac, tavrını yumuşatmış gibi göründü. Tony Blair'in İngiliz lezzetlerini övdüğü bir akşam yemeğinde, "İngiliz mutfağı: İlk başta berbat olduğunu düşünüyorsunuz, sonra da öyle düşündüğünüze pişman oluyorsunuz" dedi.
BERLUSCONİ PİZZASI
Finler yemekleriyle kötü bir üne sahip olsalar da, bu konuda açıkça bir mizah anlayışları var. Eski İtalyan Başbakanı Silvio Berlusconi, Finlerin "sadece tütsülenmiş ren geyiği yediğini" söyleyerek Fin mutfağına hakaret ettikten sonra, Fin pizza zinciri Kotipizza; kırmızı soğan, mantar ve tütsülenmiş ren geyiği ile kaplı bir "Berlusconi pizzası" yarattı.
Çok kısa bir sürede Berlusconi pizzası, New York'taki uluslararası pizza yarışmasında İtalyanların kendi pizzalarını geride bıraktı.
Bu tatlı intikam, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi genel merkezinin nerede bulunacağı konusunda uzun süredir devam eden bir mücadelenin ardından geldi ve Finlandiya ile İtalya arasında bir çıkmaza yol açtı. Ve sonunda genel merkeze İtalya'nın Parma kentinde kalıcı bir yuva kazandırdılar.
BUSH'UN ÇİĞ BALIKLA İMTİHANI
Hiç olabilecek en kötü zamanda mide bulantısı hissettiniz mi? Eski Amerikan başkanı George H.W. Bush hissetmişti. Yukarıdaki fotoğraf 1992'de Bush'un, 135 diplomatın hazır bulunduğu başbakanlık konutundan. Yemek sırasında biranda Japonya eski başbakanı Kiichi Miyazawa'nın kucağına bayılan Bush'un video görüntülerinde kustuğu anlar saniye saniye kameraya yansıyor.
Sözlüğe geçti
O anlarda Bush'un doktoruna "Yemek bitene kadar beni masanın altına yuvarlayın" dediği, anı kitaplarında yıllar sonra kayda geçti. Ve Japonlar... "Bush gibi yapmak" veya "kusmak" anlamına gelen "bushusuru" adlı yeni bir kelimeyi bulmakta hızlı davrandılar.
HOLLANDE'IN ŞARAP KEYFİ
Şarap tutkunu olan eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, 2016 yılında Paris'te İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile planlanan öğle yemeğini, Ruhani'nin masada şarap istememesi üzerine iptal etti.
İranlı yetkililer, alkolün yasak olduğu İran'daki dini geleneklere göre helal et ve şarapsız yemek konusunda ısrar ettiler. Ancak şarap, Fransız kültürünün temel taşlarından biri ve Fransız yetkililer taviz vermeyi reddetti. Aslında kriz öncesinde Elysée Sarayı, bunun yerine (alkolsüz) bir kahvaltı önerdi ancak İran ise bunu "çok ucuz" olduğu için reddetti.
LULA DOYMAK BİLMİYOR
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, geçen yıl dünyanın iki küresel mutfak başkentine yaptığı ziyaretlerde kendisine servis edilen porsiyonların kalitesini ve boyutunu eleştirdi.
Brezilyalı yayın kuruluşu O Globo'ya göre Lula, resmi devlet yemeklerinde yemek yemeyi sevmediğini çünkü "her şeyin küçük ve kısıtlı" olduğunu söyledi. Lula, "İstediğinizi seçip alabileceğiniz büyük bir tepsi yok. Yediğiniz tek şey o küçük parça" dedi ve ekledi:
- Dürüst olmak gerekirse buna alışamıyorum. Bol yemekli öğünlere ihtiyacım var. Bu benim oburluğum olabilir ama bol bol yemeği çok seviyorum.
*** Politico Brüksel Muhabiri Ketrin Jochecová