Bilim insanları, bitkilerin sesleri duyabildiğini, hatta hafızalarında sakladıkları bilgileri kullanarak çevrelerine tepki verdiklerini keşfetmiş durumda. Bu keşif, bitkilerin daha önce fark edilmemiş zekâ biçimlerini gözler önüne seriyor.

Bitkiler, karbondioksiti emerek oksijen üretir, bu da insanların daha verimli bir şekilde nefes almasına yardımcı olur. Birçok kişi bitkilerin hayatlarımızda önemli bir yer tuttuğunu bilir, ancak bitkilerin sesleri duyabildiğini, hatta hafızalarında sakladıkları bilgileri kullanarak çevrelerine tepki verdiklerini pek bilmez. 

Bitkiler zekalarını kullanıyor

Bitkilerin zekâsı, çağdaş bilim tarafından henüz tam olarak anlaşılmasa da, yapılan araştırmalar onların bilinçli ve zeki varlıklar olduklarını ortaya koymuştur. Batı Avustralya Üniversitesi'nden evrimsel ekoloji doçenti Monica Gagliano, Scientific American'da yayımladığı yazısında, bitkilerin çevreleriyle etkileşimde oldukça sofistike yöntemler geliştirdiğini ve zekâlarını bu şekilde gösterdiklerini vurgulamıştır. Gagliano'nun kapsamlı araştırmaları, bitkilerin yalnızca hayatta kalmak için değil, aynı zamanda çevrelerine adapte olmak ve öğrenmek için de zekâ kullanabildiklerini göstermiştir.

Vahşi zeka olarak tanımlandı

Monica Gagliano, bitkilerin çevreleriyle etkileşim biçimlerini anlamak için ilginç bir deney gerçekleştirdi. Bir oyuncu, önceden kaydedilmiş su sesi çalarken, diğer oyuncu sessizce dalgalar yaydı. Deneyin sonucunda, bitki yavaşça suyu taklit eden difüzöre doğru yöneldi. 

Gagliano, bitkilerin çevresindeki sesleri algılayabilme yeteneğini "vahşi zeka" olarak tanımlıyor. Ancak araştırmalarında, bitkilerin gerçekten işitmediğini, köklerindeki minik tüylerin sayesinde belirli sesleri algılayabildiklerini vurguladı. 

Gagliano, bitkilerle doğru şekilde iletişim kurmanın, şarkı söylemek veya yapraklarına nazikçe dokunmak gibi eylemlerle bitkilerin daha sağlıklı gelişmesine yardımcı olabileceğini belirtiyor. Bu hassas iletişim şekli, bitkilerin ruh halini de etkileyebiliyor; kötü sözler veya ilgisizlik, bitkilerin solmasına neden olabilir. Gagliano'nun araştırmalarında, özellikle Mimosa pudica bitkisi örneği dikkat çekiyor. Bu bitki, saldırıya uğradığını hissedince yapraklarını kapatarak kendini savunuyor, bu da onun çevresel uyarıcılara nasıl tepki verdiğini ve uyum sağlama yeteneğini gösteriyor.

Monica Gagliano, çok sayıda bitkiye sahip olduğu blogunda, "Bitkiler A'dan B'ye hareket etmiyor, A'dan B'ye büyüyor. Ve onların 'beyni' yukarıda, yapraklarda değil, aşağıda, köklerde" diye detaylandırdı.