Yaş ilerledikçe zaman adeta göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor gibi geliyor. Çocukken sonsuz gibi gelen hafta sonları, yetişkinlikte bir cuma akşamı uykusu kadar kısa sürüyor. Bu yaygın his artık sadece bir sezgi olmaktan çıktı çünkü bilim insanlarına göre zaman algısının değişmesinin arkasında gerçek, ölçülebilir nedenler var.

ZAMAN GERÇEKTEN HIZLANIYOR MU?

Zaman psikolojisi üzerine çalışan Liverpool John Moores Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ruth Ogden, bu konudaki bilimsel açıklamalardan birini sunuyor:

“Neredeyse herkes yaşlandıkça zamanın daha hızlı geçtiğini söylüyor. Bu hepimizin ortak deneyimi gibi görünse de, bu algıyı bilimsel verilerle ölçmek oldukça zor.”

Ogden, bu ilginç olguyu hem hafıza hem de yaşam deneyimlerinin doğası ile ilişkilendiriyor. Ona göre çocuklukta her şey yeni ve keşif dolu olduğu için beyin çok sayıda yeni anı oluşturuyor. Bu da zamanı “dolu” ve “uzun” hissettiriyor fakat yaş ilerledikçe rutinleşen yaşam, beynin daha az yeni anı işlemesine neden oluyor bu da geçen zamanın kısa hissedilmesine yol açıyor.

HER YIL NEDEN DAHA KISA GELİYOR? 

Prof. Ogden’in araştırmasına göre, yaş aldıkça her geçen yılın, yaşam süremizin daha küçük bir yüzdesini kaplaması da bu algıyı etkiliyor.

Ogden, “5 yaşındaki biri için bir yıl, hayatının yüzde 20’si demek. Ama 50 yaşındaki biri için sadece yüzde 2” ifadelerine yer verdi. Bu yüzden zaman “göreli olarak” daha kısa hissediliyor. Ayrıca bireylerin geriye dönük hafızası ile ileri dönük hafızası da zaman algısını doğrudan etkiliyor. Hatırlayacak az şeyimiz varsa, yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçmiş gibi hissediliyor.

ZİHİNSEL İŞLEM HIZI YAVAŞLIYOR 

Bir başka açıklama ise ABD’deki Duke Üniversitesi'nden Prof. Adrian Bejan'dan geldi. Bejan’a göre zaman algısı, beynimizin görsel verileri işleme hızı ile yakından ilişkili.

Bejan, “Zihin zamanı saat zamanı değildir” ifadelerine yer verdi. Beyin zamanı gözün yakaladığı anlık görüntüler arasındaki aralıklarla ölçüyor. Gençken bu görüntüler hızlı işleniyor ancak yaşla birlikte sinir iletim hızları düşüyor. Bu da zamanın daha hızlı geçiyor gibi algılanmasına yol açıyor. Bejan’ın kuramına göre, yaşlandıkça beyin birim zamanda daha az çevresel veri işlediği için “zaman akışı” hızlanmış gibi hissediliyor. Aynı şekilde, vücudun fiziksel hareketlerinde yaşla birlikte yavaşlama olması da bu etkiyi güçlendiriyor.

ZAMAN ALGISININ LABORATUVARI 

Prof. Ogden’in COVID-19 karantinaları sırasında yaptığı araştırmalar da dikkat çekiyor. İnsanların karantina döneminde zamanı ya çok hızlı ya da çok yavaş algıladığını ortaya koyan çalışmaya göre, bu fark kişinin duygusal durumu ile bağlantılıydı. 

Odgen, “İzole olan, kaygılı ya da stresli kişiler için zaman yavaş geçti. Sosyal olarak tatmin olanlar ise zamanı daha hızlı geçmiş gibi algıladı” ifadelerine yer verdi.  Bu durum, zaman algısının sadece biyolojik değil, psikolojik ve sosyal faktörlerle de şekillendiğini gösteriyor.