Kazılar sırasında ortaya çıkan kalıntılar arasında bir çocuğa ait olduğu düşünülen iskelet de bulunuyor. Bulgulara göre, aile üyeleri yataklarını küçük bir odanın kapısını kapatmak için kullanmış ve bu şekilde ölümcül sıcak kül, gaz ve tozdan korunmaya çalışmış.
Pompeii Arkeoloji Parkı Direktörü Gabriel Zuchtriegel yaptığı açıklamada, “Bu küçük evde, içeridekilerin kendilerini kurtarmak için gösterdiği çabanın izlerine rastladık. Küçük bir odanın girişini bir yatakla kapatmışlardı” dedi.
MS 79’daki Vezüv patlaması, tarihin en yıkıcı volkanik olaylarından biri olarak kabul ediliyor. Vezüv, yüksek gaz içeriği nedeniyle son derece şiddetli patlamalara neden olan bir stratovolkan türü.
Yanardağ patladığında, büyük bir kül ve volkanik taş sütunu gökyüzüne yükseldi ve çevredeki kasabaların üzerine yağdı. Çatıları çökerten ve insanları boğan bu yoğun yağışın ardından, dağdan aşağıya doğru hızla ilerleyen ölümcül piroklastik akıntılar her şeyi kül etti.
Pompeii, bu patlama sonrası yaklaşık 6 metre kalınlığında volkanik maddeyle örtüldü ve yüzyıllar boyunca kayıp kaldı. Ancak daha sonra yapılan kazılarla şehir yeniden ortaya çıkarıldı.
Kazılar 1700’lü yıllarda resmen başlamış ve o zamandan bu yana evler, freskler, eşyalar ve insan kalıntıları dahil olmak üzere çok sayıda önemli buluntu elde edilmiştir. Son olarak ortaya çıkan bu yatak barikatı, felaketin dehşetini ve insanların son anda hayatta kalma çabalarını gözler önüne seriyor.