'Kapı eşiği etkisi' olarak adlandırılan bu olgu, bir sınır veya geçiş noktasını aştığımızda kısa süre önce önem taşıyan şeyleri unutmamıza neden oluyor. 2011 yılında yapılan bir araştırmada, katılımcılar sanal veya gerçek ortamlarda nesneler taşımaları istendiğinde, bir kapıdan geçtiklerinde odanın içinde kalanlara kıyasla ne yapacaklarını daha sık unuttukları gözlemlendi.
BEYİN ANILARI NASIL DEPOLAR?
Bilim insanları, bu durumun beynin anıları depolama şekliyle ilgili olduğunu düşünüyor. Beyin, anıları sürekli bir akış halinde değil, daha çok parçalar halinde kaydediyor.
Bir kapıdan geçmek, beynin o alanın olay modelini güncellemesine ve daha önceki olaylarla ilişkili nesnelerin unutulmasına neden oluyor. Tıpkı bir bilgisayarın farklı klasörlerde dosyalar saklaması gibi, beynimiz de anıları farklı "odalar" veya "olaylar" altında gruplandırıyor.
BU ETKİ ZİHİNSEL OLARAK DA YANABİLİR
İlginç bir şekilde, sadece fiziksel bir kapıdan geçmek değil, bunu hayal etmek bile unutkanlığa yol açabiliyor. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar, kapı eşiği etkisinin tek başına geçerli olmadığını gösteriyor.
yapılan bir araştırmada, sanal gerçeklik ortamında yapılan deneylerde, kapıların hafıza üzerinde belirgin bir etkisi gözlemlenmedi. Ancak katılımcılar aynı görevi yaparken bir yandan sayı sayarak dikkatlerini dağıttıklarında, nesneleri daha sık unuttu. Bu durum, kapı eşiğinden çok, bağlamın değişmesinin daha etkili olduğunu ortaya koydu.
PEKİ NEDEN UNUTUYORUZ?
Psikolog Tom Stafford, kapı eşiği etkisinin hem fiziksel hem de zihinsel ortamın değişmesinden kaynaklandığını belirtiyor. Örneğin, evden çıkarken anahtarları almak için yatak odasına gittiğimizi düşünelim. Anahtarları almak, "evden çıkmak", "işe gitmek" gibi daha büyük bir planın parçası. Bu adımların her biri dikkat gerektirdiğinden, bir odadan diğerine geçerken daha büyük planın parçası olan diğer işler hatırlanırken, asıl amacımız olan anahtarları almak unutulabiliyor.