Türkiye'nin ekonomi politikasındaki değişim yabancı finansmanı artırsa da hane halkı hâlâ yüksek enflasyonun etkisi altında ezilmeye devam ediyor.

ABD'li finans ajansı Bloomberg de son dönemde Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeleri mercek altına aldı. Beril Akman ve Selcan Hacaoğlu imzalı haberde, yeni ekonomi politikalarının dış kaynak çektiği, ancak hane halkının asgari ücrete zam gündemi olmaması nedeniyle enflasyon konusunda ciddi bir bedel ödediği belirtildi.

"Erdoğan yabancı yatırımcıları kazandı ama bedelini Türkler ödedi" başlıklı haberde, sıkı para ve maliye politikalarının Türk hisse senetleri ve tahvillerindeki rönesansı sürdürmek için kritik önem taşıdığı belirtildi.

Gösterge hisse senedi endeksinin Erdoğan'ın geçen mayıs ayında yeniden seçilmesinden bu yana dolar bazında yüzde 40'ın üzerinde getiri sağlayarak dünyadaki en iyi performanslardan birine imza attığı hatırlatılan haberde lira tahvillerinin geçen ay 6,5 milyar dolarlık rekor yabancı girişi sağladığı belirtildi.

YABANCIDAN CARRY TRADE VURGUNU

Haberde ayrıca dolar cinsinden borçlanıp TL'ye yatırım yapan yabancı yatırımcıların bu "carry trade" işlemleri sayesinde ciddi kâr ettiği belirtildi.

Bloomberg Economics, mart ayının sonundan bu yana, yatırımcıların faizlerin düşük olduğu yerlerden borçlanıp yüksek olduğu yerlere yatırım yaptığı carry trade işlemlerinde Türkiye'ye yaklaşık 20 milyar dolar aktığını hesapladı.

Van Eck Associates şirketinin gelişmekte olan piyasalar portföy müdür yardımcısı David Austerweil, "Yatırımcılar, enflasyon yüküyle karşı karşıya olan ortalama vatandaştan daha çok ikna olmuş durumdalar. Bir ülke halkının güvenini yeniden kazanması çok daha uzun zaman alıyor. Enflasyon artık daha çok siyasi bir mesele gibi görünüyor" dedi.

Haberde Erdoğan'ın büyümeyi destekleyen ultra gevşek para politikasıyla beş yıl geçirdiği, bu nedenle enflasyonun yükseldiği ve para biriminin rekor düşük seviyelere indiği belirtilirken kredi verme kurallarının sıkılaştırılmasıyla kredi patlamasının önünün kesildiği belirtildi.

Haberde ayrıca, "Merkez Bankası gösterge faiz oranını yüzde 8,5'ten yüzde 50'ye yükseltti. Geçen mayıs ayından bu yana tüketici kredisi maliyetleri iki katına çıktı. Türklerin büyük ölçüde bağımlı olduğu kredi kartlarının faizleri de yükseldi. Sonuç olarak takipteki krediler artmaya başladı" ifadeleri yer aldı.

'ERDOĞAN'IN SABRI TÜKENEBİLİR'

Habere göre, önümüzdeki dört yıl boyunca önemli bir seçim planlanmadığı için yabancı yatırımcılar, dünyadaki en yüksek nominal faiz oranları sayesinde ortodoks ekonomiye geçişten faydalandı.

Danışmanlık şirketi Teneo'nun eş başkanı Wolfango Piccoli ise Erdoğan'ın ekonomi politikalarındaki değişimin sosyal etkileri konusunda sabrının tükenme riski olduğunu söyledi. Piccoli, bu durumun Merkez Bankası'nı siyasi bir tepkiden kaçınmak için faizleri erken düşürmeye sevk edebileceğini belirtti.

ASGARİ ÜCRETTE NE YAPILACAK?

Bloomberg'e göre, bir diğer önemli konu da hükümetin yıl başında asgari ücrete yapılan yüzde 49'luk zammın ardından artan hayat pahalılığını hafifletmek için ne yapacağı. Türkiye'de işgücünün yarısından fazlası asgari ücret ya da asgari ücretin biraz üzerinde kazanıyor. 

Habere göre, asgari ücrete zam yapmamak yatırımcılar için enflasyonu düşürme kararlılığının bir başka işareti olacak. Diğer yandan gıda enflasyonu ve temel ihtiyaçların fiyatlarındaki yükseliş zam olmadığı takdirde çalışan kesimleri zorlamaya devam edecek.