Tokat Almus’ta kerpiçten bir ev.
Çatısız, iki katlı.
Alt katı ahır veya ambar olarak kullanılıyor muhtemelen.
Evi ayakta tutan kalaslar bükülmüş.
Sıvası dökülmüş, badanasız.
Ahşap balkonuna Türk bayrağı asılmış.
Şehit Yasin Karaca’nın evi bu.
Ayakta durmakta zorlanan kerpiç evlerin oğulları Türkiye’yi ayakta tutuyor.
Kuzey Irak’ta sürdürülen Pençe-Kilit Operasyonu’nda son iki günde 12 şehit verdik.
Bir o kadar yaralımız var.
Yastayız.
Öfkemiz büyük.
Hani PKK’lı teröristlerin ayakkabı numarasını bile biliyorduk?
Kıpırdayamıyor ve adım atamıyorlardı hani?
CHP İMZALAMALIYDI
İyi Parti, önceki gün TBMM’deki parti gruplarına ortak kınama bildirisi yayınlamayı önerdi.
AK Parti, MHP ve Saadet Partisi “Evet” derken, CHP ve DEM Parti katılmadı.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, hafta içinde meclisi genel görüşmeye çağıracaklarını söyledi.
CHP kendi açıklamasını yayınladı.
Açıklamada, milli yas ilan edilmesi, TBMM’nin kapalı oturum yapması, Milli Savunma Bakanı’nın milletvekillerini bilgilendirmesi istendi. Bölgeden ve gelişmelerden bilgi alarak, buna göre ortak bir metin yazılması önerildi.
CHP, haklı itirazlara dayalı bile olsa ortak bildiryi imzalamamakla hata etti. Çünkü bildiri, terörist saldırı karşısında milli dayanışmayı ifade ediyor. Zaten öneren, AK Parti değil, İyi Parti. Saadet de imzalıyor üstelik.
CHP, imzalamadığı takdirde TBMM’de günlerdir Öcalan’ı övmekle meşgül olan DEM Parti ile yan yana düşeceğini görmeliydi.
CHP’liler imza koyarken şerhlerini dile getirebilir, kendi bildirilerini yayınlayabilirlerdi.
İlki, ikinciye engel değildi.
Şimdi toplum CHP’nin itirazlarına kulak tıkıyor.
Ve yönelttiği haklı sorular DEM Parti ile işbirliği suçlamasının gölgesinde kalıyor.
Hakurk Sur Tepe’deki üs bölgesi.
GEÇİCİ ÜS KAR ALTINDA
Pençe-Kilit’te görevli askerlerin çektiği kimi görüntüleri izlemişsinizdir.
Geçici üs bölgesinde çadırlar yarıya kadar kara batmış.
Bazıları kara gömülmüş.
Tipiden göz gözü görmüyor.
Görüntüyü çeken asker “21 Kasım 2023. Sur Tepe. Çadırlarda kalıyoruz” diyor.
PKK, 23 Aralık’ta bu üsse sızdı.
Bilgi notundan aktarıyorum:
“Şehit Piyade Uzman Çavuş Alpay Aras-3 Operasyonu kapsamında Sur Tepe Geçici Üs Bölgesi’nde harekat icra eden 1/Dağ ve Komando Tugayı’na TÖM’ler (PKK’lılar) tarafından sızma girişiminde bulunulmuştur.”
Notta altı askerin şehit düştüğü, altısının yaralandığı belirtiliyor.
Sormak isterim:
Böyle geçici üs mü olur?
Mehmetçik, geçtim PKK’nın sızma girişimini, yabani hayvan saldırısına ve donmaya karşı bile korunaksız değil mi?
SIZMA FARK EDİLDİ
Bir başka görüntüde, askerler kameralardan hareket halindeki PKK’lıları izliyor.
Biri “Bunlar sızmaya geliyor” diyor.
Bu görüntü, PKK’lıların geçici üs bölgelerine sızma hazırlığı yaptığını ve uygun anı kolladığını kanıtlıyor.
Nitekim, SÖZCÜ’den Özgür Cebeci’nin haberine göre PKK, olumsuz havada gece görüşlü teknolojik aygıtların çalışmadığını veya sağlıklı görüntü alamadığını biliyordu.
Haberden alıntılıyorum:
“İki günden beri bölgede yoğun yağış sonrası oluşan sisli ve puslu havayı fırsat bilerek üsse saldırı girişiminde bulundukları...”
Saldırı hava kararırken gerçekleştirildi.
PKK’lılar üsse 20 metre yaklaştı.
5-10 metrelik mesafede çatışma çıktı.
PKK saldırı için yoğun yağışı, sisli ve puslu havayı beklerken ve sızma için hareket halinde oldukları görüntülenmişken, TSK nasıl bir önlem aldı?
PKK’lıların 1740 ve 1754 rakımlı tepelerdeki iki üsse 20 metre yaklaşabilmesi neden fark edilemedi?
Kuzey Irak’ta bu şekilde kaç üssümüz var?
Bilmek istiyoruz...
Kaç Mehmetçik kara batmış çadırlarda elinde silahla bekliyor?
EVİ ONARILACAK
Er Yasin Karaca, şehadetinden önce çektiği son görüntüde yanı başında yürüyen komutanına “Yolumuz ne yolu?” diye soruyor.
Komutan “Şehitlik” diyor.
Karaca, “Kızılelma’ya kadar devam” diye ekliyor.
İşte, böyle bir inançla şehadete yürüdü.
Kerpiç evin görüntüsü yayınlanınca, mahcubiyetten olsa gerek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı harekete geçti.
Tez vakitte onaracaklarmış.
Fakat hangisi daha hazin, karar veremedim.
Yasinlerin Tokat Almus’taki yıkıldı yıkılacak kerpiç evleri mi...
Yoksa Sur Tepesi’ndeki kara batmış çadırları mı?
Hangisi?
Emekli Albay Özeller: Şehadet sömürüsünden ‘Hata yapıldı’ diyemiyoruz
Askerlik hayatının 17 yılını Kuzey Irak’ta ve Özel Kuvvetler’de geçiren emekli Albay Orkun Özeller’le Pençe-Kilit Operasyonu’daki 12 şehidi konuştuk.
Akşener’in başdanışmanı olan Özeller sorularımı yanıtladı.
- Bir geçici üs böyle mi olur?
Milli Savunma Bakanlığı açıklama getirmeli. Bu üs bölgesi ne zaman kuruldu? Hangi maksatla yapıldı? Devasa bir arazi. (Pençe-Kilit Operasyonu) Stratejik olarak da yanlış, taktik olarak da... Sözgelimi hudutları korumak için altı tugay sokacağımıza, üç tugayı takviye olarak hudutlarımıza yerleştirelim. 20-30 kilometre derinliklere girdik. Bu derinlikte üssün ikmalinden tut takviyesine kadar lojistik anlamda hepsi sıkıntılı. Daha ne kadar duracağız orada? Bunların akılla izah edilebilir tarafı yok.
- Sizce kalmanın gerekçesi ne?
TSK’yı o-ya-la-mak!
- Niçin?
Bir; TSK’nin Suriye’de yarım kalan işi var, onu yapması gerekiyor.
İki; adamlar Ege’ye yığınaklama yapmış. O tarafta savaşacak birliğimiz yok. Bir şey olsa Hava ve Deniz Kuvvetleri’ndeki berber ve çaycılarla savunmak zorunda kalacaksınız.
Zap ve Metina bize uzak. Buraya birlik sokmak yerine teröristleri İHA’larımızla, SİHA’larımızla, özel operasyonlarımızla, uçaklarımızla tıkır tıkır vuracaksınız.
Bu arazi dolaşarak bitmez.
Artık yerleşim yerlerine yaklaşıldı. Halkın desteği yok. O insanlar arasına karışmış PKK’lılar var. Riski daha da arttırıyoruz.
Hulusi Akar bizi soktu, şimdi geri çıkamıyoruz. Mutlaka hudut hattına yanaşmamız gerekiyor.
Vermiş olduğumuz zayiat nedir, ele geçirilen terörist nedir? Bu mukayese bile edilmez.
- Zayiat daha mı yüksek?
Tabi. Ama en fazla sömürülen duygu şehadettir. Biz zamanında şehit olabilmek arzusuyla yanan insanlarız. Amacımız şehit olmak değil, görev yapmak, hayatta kalabilmek. Ama şehadet duygusunun sömürüsünden dolayı “Hata yapıldı” diyemiyoruz. Kimse sorgulayamıyor.
Aklı başında herkes bu kadar derinde bir hareket yürütülmesini doğru bulmaz.
- Tekrar üsse döneyim. Geçici üs böyle mi olur?
Bunlar kar altında kalmış, öyle gözüküyor. Önceki yıllarda da yaptık aynı hataları. Üsleri adam gibi tahkim etmeden personelimizi getirdik, zaman içinde tahkim edilmesini bekledik.
- Olması gereken mücadele yöntemi ne?
Birliklerimiz hududun birkaç kilometre aşağısında konuşlanmalı. Hududu geçmeyin demiyorum. Ama Metina çok aşağıda. Daha da aşağıya inmeyi düşünüyorlardı. Allahtan olmadı. Felaket bir şey bu.
Elimizdeki teknoloji iyi. MİT’in güzel çalışmaları var. İHA ve SİHA’larımız çalışıyor. Bunlarla vuralım. Adamlara göz açtırmayalım.
Ben operasyon yapılmasın demiyorum. Zayiat verilmeden ya da az zayiat ile nasıl operasyon yapalabileceğine dair benim ve pek çok arkadaşımın görüşünü dile getiriyorum.
