"Birine boynuz takmak" deyimi Türkçe de dahil birçok dil ve kültürde aldatmayı ifade eden en bilinen sözlerden biri. Bu durumun kökeni ise tarih boyunca anlatılagelen iki farklı kökende hayat buluyor.

GERMENLERİN "BOYNUZLU MİĞFER" GELENEĞİ

En çok kabul gören açıklama, eski Germen topluluklarının savaş adetlerine dayanıyor. Efsaneye göre seferlere çıkan erkeklerin başına boynuzlu miğferler takılırdı. Bu miğfer, "kocam savaşa gidiyor, dönmeyebilir, ben artık özgürüm" mesajı taşırdı.

Kadınlar, eşlerinin yokluğunda yeni bir ilişkiye başlarsa savaşçı geri döndüğünde evde 'boynuzlar' onu bekliyor olurdu. Bu nedenle 'boynuz takmak', evde yaşanan sadakatsizliğin sembolü haline geldi.

BİZANS'TAKİ SKANDAL GELENEK

Bir diğer güçlü anlatı ise Bizans İmparatoru I. Andronikos Komnenos ile ilgili. Tarihe göre İmparator, saraydaki pek çok kadınla ilişki yaşıyordu. Kadınların eşleri durumdan rahatsız olmasın diye onlara yasak av bölgelerinde avlanma izni veriliyordu. Andronikos'un birlikte olduğu kadınların evlerinin kapısına ise büyük geyik boynuzları asılırdı.

Zamanla kapısında boynuz olan evlerin erkekleri "rüşvetle susturulan, aldatılan adam" anlamına gelen bir unvanla anılmaya başlandı. Bu gelenek de deyimin Bizans'a uzanan versiyonu olarak biliniyor.